2004 Belediye seçimleri öncesi AK Parti Rize İl Başkanlığı binasından içeri şapkalı biri girdi. Kasımpaşa’dan geldiği her halinden belliydi “Bu işin raconu nedir” diyerek parasını masanın üzerine bırakıp formunu doldurtup aday adayı oldu. Başbaka

2004 Belediye seçimleri öncesi AK Parti Rize İl Başkanlığı binasından içeri şapkalı biri girdi. Kasımpaşa’dan geldiği her halinden belliydi “Bu işin raconu nedir” diyerek parasını masanın üzerine bırakıp formunu doldurtup aday adayı oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın baba dostuydu. Başkan adayı olup yüksek oranda da bir oy aldı. Rize’nin yeni belediye başkanı seçilmiş. Adı Halil Bakırcı’ydı Namı değer Kasımpaşalı. Nasıl bir yönetim sergileyeceğini Rizeliler çok merak ediyordu. Bizler de tabi. Herkesin merakı kısa sürdü. Kasımpaşalıya, Kasımpaşalı bir yönetim yakışırdı O da öyle yaptı Yani Kasımpaşalı usulü bir yönetim sergiledi. Sabah namazını başkan yardımcılarıyla birlikte camide kıldı. Sonra hep birlikte denizde yüzüp soluğu her hangi bir esnafın dükkânında aldı. SAT Komandosu eğitiminden sonra zeytin-ekmekli kahvaltının ardından makamına oturup mesaiye öyle başladı. Sonra onu helisky (helikopterle kayak) yaparken gördük. Trakingle kayalıklardan sarkarken gördük. Cumhuriyet Bayramını denizde kulaç atarak karşılarken seyrettik. Renkli bir sima Rize’nin Cadde ve sokaklarına bir düzen getirdi. İşgaliye parası vermeyen esnafın önüne belediye kamyonunu çektirerek yalandan arıza ettirdi. Asfalt dökerken yerinden kaldırılmayan kamyonunu asfaltla yere kaynattı. Kuyumcular sokağındaki kaldırılmayan esnaf tentelerini bir Pazar sabah yerle bir etti. Minibüsçü esnafa karşı direndi. Başbakanın desteğini de arkasına alarak, onun ve iktidarın nimetlerinden yararlanarak Rize’ye adeta çağ atlattı. Rize’yi köy görünümünden modern bir kent haline getirdi. Rize’ye hem yatırım anlamında hem de turizm manasında kalkındırdı. Güzel hizmetlere imza attı. Bence başarılı iki dönem geçirdi. Elbette tipik bir Kasımpaşalı gibi davranmasaydı Rize’de başarılı olamazdı Bu kadar güzel işler yapamazdı. Peki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan baba dostu dediği halde niye üçüncü dönem başkan adayı göstermedi. Kadir Topbaş’la İstanbul’da yola devam ederken Bakırcı’yı neden gözden çıkardı. Bence iki sebebi var. Birincisi TAYAD’lı gençler için sarf ettiği sözler. “Bilseydim hemşehrilerimin saldırısına bende katılırdım” demesiydi. Hatta o açıklamadan sonra terör örgütünün ölüm listesine alınmıştı. İkincisi de “Hasımlık yerine hısımlık” formülüydü. Yani demokratikleşme paketi sürecinde Kürt Kuma önerisiydi. Bence Bakırcı’nın başını yiyen bu iki konu oldu. Bakırcı vatanını milletini seven bir insandır. Eğilip, bükülmez. El öpmez, öptürmez. Bugün de olsa aynı şeyleri söylerdi. Başbakan Erdoğan, baba dostu, ağabeyim dediği Halil Bakırcı’dan vazgeçerken aslında şu mesajı da veriyordu “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” Bakırcı’nın aday gösterilmemesinden sonra Milletvekili Nusret Bayraktar için sarf ettiği sözlerle de yine gündeme damgasını vurdu. Bayraktar beyin kanaması geçirdi. Uzun lafın kısası Halil Karıncı 10 yıl önce gelirken de ses getirdi, giderken de ses getiriyor. Yer yerinden oynuyor. Rizeli Halil Bakırcı’yı arar mı bilmiyorum ama AK Parti Rize eski Merkez İlçe Başkanı Mehmet Topaloğlu’nun sosyal medyada paylaştığı ilginç mesajı dikkatimi çekti. “Teşkilatı koyun olan bir ilin başkanı da kasap olur” dedi. Artık bekleyip göreceğiz