Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi... Denizden hamsi, Karada çay..
Rizeli canlı, hareketli... Kıpır kıpır... tıpkı hamsi gibi..
İki gün boyunca bölgede nabız tuttuk. Rizelilerin gündemini belirledik. Bu nedenle, önce Rize’yi yönetenlerin, düşüncelerini alayım istedik..
Kimine ulaşamadık. kimisi randevu vermedi..
Rize’ye gitmeden önce. Bir kaç nezaket ziyaretinde bulunmak istedim.
Ankara’dan.. Vali Kemal Çeber ’in özel kalemini aradım..
Dedim ki, ”Şu gün Rize’de olacağım. Sayın valimiz uygun olursa kısa bir süreliğine uğramak isterim”.
Bölgede iki gün kaldım. Olumlu veya olumsuz dönüş olmadı.
Vali, herkes ile görüşecek, randevu verecek diye bir ayet yok!
ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim’ı, aradım, il dışındaydı.
“Başka bir zaman mutlaka beklerim” dedi.
Başka bir gelişimde uğrayacağım..
Rize denilince, "çay." Çay denilince de... "ÇAYKUR".
150'ye yakın çay fabrikası var... Fabrikaların en yoğun olduğu yer Rize... 41 fabrika.
Çay Rizelilerin kaderi…
Üretici, sezona hazırlanıyor. “Ne fiyat bekliyorsunuz?” dedik..
“Bu gübre zamları ile 10 TL verseler bile kurtarmaz” dedi.
Bir çok çay üreticisi, gübreyi alamadı..
Üretici ,çaya verilecek fiyata göre, alacak veya almayacak..
Ardeşen’de gübre diye mermer tozunu sattılar.(basından)
Üreticinin ve muhalefetin, iktidardan beklentileri şu:
Bir: Çayın taban fiyatı yüksek olmalı..
İki: Özel sektör, açıklanacak fiyatın altında çay almamalı..
CHP Rize il başkanlığı, bu konuda afişler ve bezler hazırladı.
Asılan afişler toplatıldığını öğrendik. Üreticinin haklarını koruyan masumane bir talepti.
Kısacası. Çay fiyatı devlette ne ise, özelde de aynı olmalı. Üreticinin kafası karışmamalı. Özel sektör de kafasına göre ,keyfi davranmamalı..
Bize göre de doğru olan bu..
Üretici özel sektörün insafına bırakılmamalı…
Rize Belediye başkanı Rahmi Metin’in özel kalemine:
“Rize’deyim. Uygun olurlarsa merhaba demek isterim ”dedim.
“Başkan saha çalışmalarındadır” denildi..
Yanı Rize’nin sokaklarında. Devamında da aranmadık..
En azından”Geldiniz, uygun değildim, başka zaman beklerim” telefonu hak ediyorduk..
Görüşebilseydik. Yaptıkları hizmetleri. Köşemize taşıyacaktık..
Başkan, Rize dışında yaşayan Rizelileri pek ciddiye almıyor galiba!
Rize’deki izlenimlerimizi aktarmaya devam ediyoruz..
Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Hüseyin Karaman’ı makamında ziyaret ettik.
Rize’deki duayen gazetecisi sevgili Faik Bakoğlu ile birlikte.
Üniversitenin başarılarını konuştuk.
Rektör, iki dönemlik görev süresini tamamlamak üzere..
“Rize’nin tarihi” başlıklı seri kitapları hediye etti.
Üniversitenin sekiz yıllık başarılarını anlattı.
Rektör hocanın en iyi özelliklerinden birisi de 7/24 telefonları açık.
Her aradığımda, her mesaj attığımda, mutlaka dönüşünü yaptı.
Ulaşılan, görüşülen bir rektör oldu.
Bir Rizeli olarak Rize’ye hizmet edenlere hep saygı duyarım..
Üniversite ile ilgili düşüncelerimi, geniş yazı olarak takdirlerinize sunacağım..
Rize Emniyet müdürü Nurettin Gökduman..
Ankara’dan, ortak dostlardan tanıdık.
Bugüne kadar yüz yüze görüşmemiştik.
Birkaç kez telefonla konuştuk..
İlk kez kendisini makamında ziyaret ettik.
Nezaketine ve ilgisine teşekkür ediyorum..
Müdür Gökduman ve ekibi, Rize’de sevgiye dayalı, polis-vatandaş işbirliğinin en güzel örneğini veriyorlar. Rizelilerin huzur ve güvenleri için gece gündüz çalışıyorlar..
Rize emniyet müdürü ve ekibi ile ilgili geniş tespit ve yorumlarımı başka bir köşemde yer vereceğim.
İçişleri bakanı Süleyman Soylu, Rize’nin başarılarını yakından takip ettiğini biliyoruz.
İnce belli çay bardağı..
Gezdik. Dolaştık. Notlarımızı aldık..
Koordinatör Hasan Önder anlattı..
9 bin 500 metrekare alanı kapsayan Çay Çarşısı bünyesinde... Dünyanın en büyük, "İnce belli çay bardağı" var... 29.5 metre yüksekliğinde... İçinde, "Çay Müzesi" olacak... Ayrıca, "Turizm bürosu... Sinema... Misafir ağırlama mekânı... Konferans salonu."
Bardağın çevresinde ise 28 dükkân... Hepsinde de "çay satılacak."
Rize-Artvin Havaalanı inşaatını gezdik..
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hizmete açılacak..
Yoğun bir çalışma yapılıyor. Bayram ertesine yetişir mi? Bilemedim..
Türkiye'nin denizin üzerine yapılan, ikinci havalimanı.
Kule... Karadeniz’i simgeliyor... "Çay bardağı" şeklinde.
Havalimanı... Büyük eser... Sadece "Bölgeye" değil, "Dışarıya" da hizmet verecek... Havalimanı'nın Batum'a uzaklığı... 100 kilometre.
Pazar’daki ..Evime uzaklığı ise 5 dakika..
Adını.. ”Ahmet Mesut Yılmaz” verilmesi Rizelilerin büyük arzusudur.
Takdir sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın….
Son durağımız Fındıklı…
1.VİÇE Kitap fuarına uğradık.
Sonra Belediye başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu’u makamında ziyaret
ettik..
İş insanı İbrahim Kartal’ın iftar davetlisi olarak, iş insani Turan Bulak ile birlikte Fındıklı Çağlayan köyüne gittik. Yemekten sonra Trabzon havaalanına, oradan da Ankara’ya döndük..
İşte iki kelime.
Fındık ve Fındıklı.
İlki Doğu Karadeniz insanının her şeyi, aşı, işi,ekmeği,gelir kaynağı.
Diğeri ise mavi dalgaların sahile vurduğu kıyılarımızın en şirin yerleşim birimi. Adını bölgenin sembolü olan fındıktan alan ilçemiz. Fındıklı...
Yeşilin en güzelinin fışkırdığı bereketli topraklar üzerine kurulmuş bir ilçe. Fındıklı. Ve Fındık kadar bereketli.