Trabzon İl Divan Toplantısı’nda konuşan İl Başkanı Ahmet Muratoğlu, hem Türkiye’nin dış politikasını hem de Trabzon’un kronik sorunlarını masaya yatırdı.
Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Haziran Ayı İl Divan Toplantısı, partinin il binasında yoğun katılımla gerçekleştirildi. Toplantıya teşkilat mensuplarının yanı sıra çok sayıda vatandaş ve davetli katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Ahmet Muratoğlu, hem dış politika hem de Trabzon özelinde dikkat çekici mesajlar verdi. Konuşmasının ilk bölümünde dış politikaya dair değerlendirmelerde bulunan Muratoğlu, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde adalet, hakkaniyet ve millet onurunu esas alan bir dış politika benimsemesi gerektiğini belirtti. Muratoğlu, “Dış güçlerin taleplerine göre değil, adalet, hakkaniyet ve milletimizin onuru esas alınarak yürütülmelidir” dedi.
Muratoğllu, “Bugün dış politikamızda üç temel sorunla karşı karşıyayız:
1. İlkesizlik ve Tutarsızlık
Bir gün dost dediğimize ertesi gün düşman, dün düşman bildiğimize ertesi gün stratejik ortak demek; devlet ciddiyetine ve milletin güven duygusuna zarar veriyor. Dış politika şahsi dostluklara, ekonomik menfaatlere ya da dış güçlerin taleplerine göre değil; adalet, hakkaniyet ve milletimizin onuru esas alınarak yürütülmelidir.
Kısaca Çözüm: Milli Görüş’ün şahsiyetli dış politika anlayışındadır.
Zulme karşı mazlumdan yana, işgale karşı bağımsızlıktan yana, Batı’nın değil ümmetin çizdiği rotada yürümektir.
2. Filistin Meselesi ve Çifte Standart
Gazze’de aylardır süren soykırıma karşı sözde tepkiler, İsrail ile artan ticaretle gölgeleniyor. Bu ikiyüzlü yaklaşım, milletimizin vicdanında da, İslam dünyasında da güven kaybına sebep oluyor.
Çözüm: İsrail’le tüm ticari, askeri ve diplomatik ilişkiler derhal askıya alınmalı, İslam ülkeleri nezdinde etkili bir diplomatik seferberlik başlatılmalıdır. Kudüs davası sadece sloganla değil, icraatla savunulmalıdır.
3. Bağımsızlık Yerine Bağımlılık
NATO’ya bağlılık, ABD ile stratejik ortaklık gibi kavramlar,Türkiye’nin çıkarlarına değil, emperyalist planlara hizmet ediyor. Suriye politikasında, Libya’da, Karabağ’da alınan bazı kararlar bile bu çerçevenin dışına çıkamadı.
Çözüm: Türkiye, artık kendi eksenini oluşturmak zorundadır. Bağımsız dış politika; ne Batı’ya ne Doğu’ya, sadece milletimizin menfaatlerine ve ümmetin umuduna dayalı bir yönelişle mümkündür.” İfadesine yer verdi.
Dış politika sadece devletlerin değil, milletlerin ahlaki duruşunun da göstergesidir. Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki:
*Dış politikada şahsiyetli duruş esastır.
*Hakkı üstün tutan bir yaklaşım olmazsa, adalet yerini bulmaz.
*Milletimizin onuru, ümmetin umudu dış politikanın pusulası olmalıdır.
Bugün dış politikada aranan vizyon da, ahlak da, tutarlılık da Millî Görüş’ün dış politikada gösterdiği tarihi örneklerdedir.
Biz konuşurken sadece Trabzon’u değil, İstanbul’u, Ankara’yı değil; aynı zamanda Gazze’yi, Doğu Türkistan’ı, Arakan’ı da düşünerek konuşuyoruz. Çünkü biz sadece Türkiye için değil, insanlık için de adalet istiyoruz. Bundan dolayıdır ki,
Bugün burada sadece bir toplantı yapmıyoruz. Trabzon’umuzun, ülkemizin ve islam aleminin geleceği adına onurlu bir duruş ortaya koyuyoruz.
Bu toplantı, sıradan bir toplantı değildir. Bu toplantı; yeniden heyecanlanmanın, ayağa kalkmanın ve büyük yürüyüşümüze güç katmanın toplantısıdır.
Önümüzde yeni bir dönem var!
Bu dönemi sadece bir siyasi takvim olarak değil, toplumsal bir sorumluluk dönemi olarak görmeliyiz. Çünkü milletimizin umutları tükeniyor, beklentileri karşılıksız kalıyor. Ekonomiden ahlaka, adaletten eğitime kadar her alanda ciddi çöküşler yaşanıyor.
Bu çöküşleri sadece genelde değil yerelde de büyük bir oranda yaşıyoruz. Bu sorunları yaşayan ve bunlarla dertlenenler olarak bunlara karşı vurdumduymaz olamayız. Sorunları bilmeli ve çözümleri ile ortaya koymalıyız.
TRABZON’UMUZUN SORUNLARI, BİZİM GÜNDEMİMİZDİR!
Değerli kardeşlerim, Trabzon’umuzun her ilçesinde, her mahallesinde; vatandaşlarımızın, yaşamını zorlaştıran sorunlar var.
Yıllardır konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen raylı sistem projesi…
Şehrin trafik çilesi, otopark sorunları, toplu taşıma karmaşası…
Sel ve afetlere karşı yetersiz altyapı, koordinasyon eksikliği..
Yaylalarımızda ve doğamızda hızla yayılan çevre tahribatı…
Festivaller adı altında yozlaşan kültürel etkinlikler ve değer erozyonu…
Bu sorunların çözümü bellidir: Adil, liyakatli, ehliyetli ve halkın derdini dert edinen kadrolar gerekir. İşte bu kadrolar burada!
Saadet Partisi olarak her sorunu yalnızca tespit etmiyoruz; çözüm önerileriyle beraber sunuyoruz. Konunun muhattaplarıyla istişareler yapıyoruz.
Biz günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye talibiz!
İşte bütün bu sorunların karşısında Saadet Partisi, sadece bir alternatif değil, bir zarurettir.
