Bravo Trabzonspor’a yılın transferlerini yaptı! Hurraaaa dedi 10 tane yabancı transfer yaptı. İçlerinden sadece bir gömlek kaliteli Vitor Hugo çıktı. Şaka gibi transferler. Kim karar verdiyse bana bu oyuncuların meziyetlerini bir, bir anlatsın. Amaç transfer edilen oyuncularla rakipleri tek tek yenip ve gol atmaksa asla katılmıyorum. Trabzonspor bu oyuncuları alarak kendi kalesine gol attı!
Şimdi açık konuşalım; Neden bu boş yaramaz oyuncuları aldınız diye de yöneticilere sorsanız alacağınız cevap aynıdır; sessiz ve derinden gideriz, ser verip sır vermeyiz. Sadece dört kişi biliyor, Başkan, Başkan Yardımcısı, Asbaşkan bir de Ağaoğlu’nun çalıştığı menajer, bu yapılan transferlerden çoğu yöneticilerin haberi de olmuyor. Onlar adı üzerinde yönetici yani koltuk yöneticileri!
Ben de diyorum ki; keşke almadan önce açık davranıp sır verseydiniz, belki tenkitler sizi uyandırır kalitesiz oyuncuları almazdınız. Darılma gücenme yok 10 tane yabancı, Trabzonspor’un aradığı kanlar değil. Bu sene alınan 10 yabancı oyuncu için Trabzonspor’un kasasından toplam 10 milyon Avro para çıktı. Türk parası olarak 100 milyon TL. İşte bu oyunculara verilen paralar;
Hugo 1.350.000 Avro
Djaniny 1.300.000 Avro
Afobe 1.300.00 Avro
Diabate 1.000.000 Avro
Flavio 750.000 Avro
Trondsen 800.000 Avro
Baker 700.000 Avro
Edgar Le750.000 Avro
Plaza 620.000 Avro
Marlon 480.000 Avro
Parayı bin bir zorlukla buluyorsunuz anladık. O kadar kolay harcadınız ki, gözünüzü kırpmadan, elleriniz titremeden paraları kumaşı iyi olmayan oyunculara verdiniz. Tamam bu oyuncuların belki bir kısmının bonservis parası yok. Bedava mı oynayacak bu adamlar! Milyon Avrolardan ne haber. Değerli gençlere bir avuç Türk lirası. Bu mu parasızlık? Şaka gibi transferler, çöpe giden milyon Avro’lar.

Trabzonspor için en uygun laf şudur; Ayranı yok içmeye, tahtaravalli ile gider eğlenmeye... Bu on yabancı oyunculara verilen 10 milyon Avro! Keşke bu para ile dört tane kaliteli oyuncu alınsaydı. Bugüne kadar Trabzonspor yönetimi hep umut dağıttı. Boş umutlar vaat etti. Mevsim açıldı. Ligler başladı takım yine eksik… Afobe, Marlon, Flavio, Diabate, Baker ve Djaniny hava değişiminde, ''babalar'' yok, gözümüz gibi koruyup kolladığımız gençlerimiz ayrı havalarda…
NE OLURSA TRABZONSPOR’A OLUR
Abdullah Avcı gelirken umutlar tavan yapmıştı. O da Kayserispor maçından sonra, anladı bu takımdan bir cacık olmayacağını, esti gürledi. Kayserispor maçından sonra oyundan memnun olmadığını dile getiren Avcı, “Dördüncü hafta bu kadar pas hatası olmaz. Saha dağılımı doğru değil. Duygular devreye girdi, çok alışık olmadığım bir durum. Saha dağılımı kötü.

Organizasyondan memnun değilim. Trabzonspor, deplasmanda berabere kaldı diye mutlu olamaz. Bütün kötü oyun ve performanslar bir araya geldi. Çalışmaya devam. Akılımızı sahaya koymalıyız.” Böyle devam ederse olacağı da şudur; Avcı havlu atar, gider. Anlaştığı parayı alır. Yönetim kongre kararı alır. Verdikleri zararlar yanlarına kar kalır. Ne olursa Trabzonspor’a olur…
AVCI’NIN ARA TRANSFERDEKİ İSTEKLERİ
Trabzonspor’un yeni teknik direktörü Abdullah Avcı, Bordo-Mavililer ile imza öncesinde ara dönemde transfer yapılmasıyla ilgili olarak ortak karar almışlar. Avcı, bugünlerde transfer listesini ve gitmesine karar verdiği futbolcuların raporunu yönetim kuruluna sunacak. Avcı’nın listesi dolu. Başakşehirspor’da orta sahanın merkezinde oynayan eski talebesi Mahmut Tekdemir başta. Deneyimli hoca, 6 numara için fizik gücü yüksek bir oyuncu istiyor.

Santrfor olarak özellikle ceza sahası içinde iş görecek ve tek vuruşları iyi olan bir futbolcu alınmasını talep edecek. Sol bek için de A Milli Takım’da da forma giyen Umut Meraş’ı düşünen teknik adam, mutlaka sağ kenara bir hızlı ve iyi driplingler yapacak oyuncu ile ilgili isim belirleyecek.

Trabzonspor Yönetimi, İspanya’nın Celta Vigo takımında forma giyen eski Trabzonsporlu Okay Yokuşlu’nun transferi için hocaya söz verilmiş. Transferi kesinleşen futbolculardan sonra bırakılacaklar belli olacak.
PLAZA RESMİ OLARAK 4 DAKİKA OYNADI TRONDSEN VE SALİH 12 MAÇTA 0 ÇEKTİLER
Transfer sezonunda ses getirmek için imzalar attıran Trabzonspor’da yerli ve yabancılardan bekleneni veren olmadı. Sosa’nın yerine orta sahaya 800 bin Avroya alınan (Türk parası olarak 760 milyon TL) Norveçli futbolcu Trondsen lig öncesi çapraz bağlarının kopması ile bu zamana kadar Trabzonspor forması ile resmi maçta siftahı yok.

Real Valladolid’den Stiven Plaza’yı 620 bin Avro ’ya transfer eden kasadan 5 milyon 890 TL para ödenecek olan Ekvadorlu oyuncu 12 resmi maçta 4 dakika oynayabildi.

Bir başka geleceğin yıldızı olarak gösterilen Altınordu ile kavga gürültü ile alınan bir yıl cezası nedeniyle bekleyen sadece idmanlara katılan sezon başında Altınordu’ya bonservis parası verilip cezası kaldırılan geleceğin Messi veya Ronaldosu diye söz edilen Salih Kavrazlı’ya 1.100 bin TL veriliyor.

Bunun yanında torpille Altınordu’dan alınan oyunculara da Türk lirası! Hem Norveçli hem de Salih Kavrazlı oynanan 12 resmi maçta 0 çektiler.
EĞİTİMDE EŞİTLİK İLKESİ YOK
Türkiye’de eğitimin aksaklıkları üzerine çok şey söylendi. Eğitim düzenimiz birçok yönden eleştirildi, birçok kusurlar dile getirildi. Çünkü ne yönden bakılırsa bakılsın eğitimimizin elle tutulur bir yanı bulunamıyor. Tüm dünyada pandemi süreci her alanı sekteye uğrattı. Bundan eğitimde payını fazlasıyla almıştır. Millî Eğitim Bakanlığımızın bu mağduriyeti giderebilmek için yapmış olduğu çalışmaları göz ardı etmek de hiç doğru olmaz elbette. Bu süreçte uzaktan eğitimle tanıştık. Milli Eğitim Bakanlığı kısa sürede EBA programıyla hem TV üzerinden hem de öğretmen ve öğrencilerimizi internet üzerinden bir araya getirmeyi başarmıştır. İşte sorun tam da burada başlamaktadır. Hem interneti olmayan hem de bu bağlantı için gerekli olan tablet ya da bilgisayara sahip olmayan yavrularımız eğitim anlamında büyük sekteye uğramış, hatta eğitimde eşitlik ilkesi tamamen yok olmuştur. Ne mi yapılabilirdi? Elbette zor bir süreç hepimizin kabulü. Ancak bu ülkede vergi borçları, trafik cezaları vs defalarca affedildi.

Beyaz eşya sektörünü canlandırmak için ÖTV düşürüldü. Bunların hepsini yaşadık belki doğru belki yanlış biz işin orasında değiliz. Bu zor süreçte öğrencilerimiz için bir güzellik yapılıp ücretsiz İnternet verilemez miydi? İletişim şirketleriyle anlaşılıp en azından canlı ders saatlerinde olmaz mıydı? Ya da bilgisayar ve tabletlerde çocuklarımız için ÖTV sıfırlansaydı, KDV kaldırılsaydı olmaz mıydı? Geleceğimiz olan çocuklarımız bunları hak etmez mi? diye bir sormak lazım. Bu süreç bir süre daha devam edecek gibi. Sayın Bakanımızın deyimiyle uzaktan eğitim artık hayatımızın bir parçası olmuştur. Hala geç kalmadık. Geleceğimiz olan yavrularımıza desteği bekliyoruz.
MAÇA TABANCA İLE ÇIKAN HAKEM
Eski yıllarda Trabzon amatör maçları hem çekişmeli hem de kavgalı geçerdi. Öyle ki güvenlik kuvvetleri bile kavgaları ayırmakta çok zorluk çekerlerdi. Trabzon’un Yenimahalle-İncirlik Cami Derneği Başkanı, eski futbolcu Ali Sait Yılmaz, eski anılarından birini anlatarak nostalji yapalım. Tabutçu Ali Sait, amatör maçlarla ilgili bir anısını anlattı: “Avni Aker’de 24 Şubat-Çarşıbaşı maçına rahmeti Yaşar Yılmaz hocamıza yardımcılık yapacağım. Bizi soyunma odasında diğer yardımcı hakem arkadaşımla ortaya çağırdı. Hep birlikte sahada biz maç yönetirken küfür edenlere bizler de henüz maça çıkmadan ediyoruz” dedi.

Ben de hocam olur mu dedim. Bana bak Ali Sait, dedi nasıl olsa bize edecekler. Biz şimdiden edelim. Yaşar Yılmaz Hocam, daha sonra çantasını açtı ve içinden bir tabanca çıkardı ve tabancayı beline koydu. Hocam tabanca ile maça çıkılır mı etme hocam koy onu çantana dememe rağmen beni dinlemeyerek, Tabut öyle bir çıkılır ki sen karışma deyip tabancayı beline koydu. Bakalım şimdi bana kim küfür edecek? Evet, rahmetli Yaşar Yılmaz hocam belinde tabancayla 90 dakika maçı yönetti. Mekânı cennet olsun. Nurlar içinde uyusun.”