30 Mart seçiminden önce Türkiye çalkalanıyordu.
Bir belirsizlik ve karamsarlık hakimdi.
Döviz fırladıkça fırlıyor, ekonomik göstergeler çalkalanıyordu.
17 Aralık operasyonları, bakanların istifası, böcekçiler, dinleyenler-dinlenenler, kasetler, ş
30 Mart seçiminden önce
Türkiye çalkalanıyordu.
Bir belirsizlik ve karamsarlık hakimdi.
Döviz fırladıkça fırlıyor, ekonomik göstergeler çalkalanıyordu.
17 Aralık operasyonları, bakanların istifası, böcekçiler, dinleyenler-dinlenenler, kasetler, şantajlar, tehditler, meydan okumalar, belden aşağı vurmalar, sanal âlemde meydan savaşları
25 Mart’ta ortalığı sarsacak ses kayıtları ve seks kasetlerinin seçimi nasıl etkileyeceği ülke adına kaygı vericiydi.
Olağanüstü koşullarda yapılacak belediye başkanlığı seçimlerine nasıl yansıyacağı merak ediliyordu.
AK Parti-Cemaat kavgasında kim galip çıkacaktı.
Halk kimin söylemine itibar edecekti.
Hoca efendiden yoksa
Tayyip Erdoğan’dan taraf mı olacaktı?
Peki, son derece ciddi iddiaların ve siyasi gerilmelerin yaşandığı
Türkiye’de seçmenin tercihi ne olacaktı.
Değişecek miydi, yoksa değişmeyecek miydi?
AK Parti yüzde 43,6 gibi bir oyla yine birinci parti çıkarken,
MHP, CHP ve diğer partiler neden sandıkta kaldı.
Seçmenin tercihi değişmedi
Peki neden?
Seçimlerden hemen sonra yapılan son anket aslında bu soruya cevap veriyor.
'Sandık Sonrası Araştırması' verilerine göre
AK Parti'ye oy verenlerin yani
Türkiye’deki yüzde 43,6’lık kesimin
lider ve icraat' tercihi yaptığı ortaya çıktı.
Oy tercihinde en çok neyin etkili olduğu sorusuna
Ak Parti seçmenlerinin
yüzde 84'ü 'parti lideri' ve
'mevcut icraatlar' yanıtını verdi.
Yani seks kasetlerinin ses kasetlerinin,
'paralel yapı' iddialarının sosyal medyaya yönelik kısıtlamaların
Youtube’nin,
Twetter’in kapatılması
AK Parti seçmenini hiç bir şekilde etkilemedi.
Bu yasaklar aksine
AK Partilileri veya AK Partiye sempatisi olanları daha da yakınlaştırmış.
Mart seçimleri yerel seçim özelliğini ikinci plana itip, genel seçim havasına sokulması ayrı bir etken tabi.
Belediye başkan adayları
AK Partiye oy verme noktasında sadece
yüzde 49 oranında etkili olmuş.
Yani seçimi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tek başına aldı demek doğru olur.
Yani
AK Partiye oy verenler
Tayyip Erdoğan için verdi.
CHP niye oyunu artıramıyor veya alternatif görülmüyor.
Liderinden
CHP’ye oy verenler liderin etkisinden çok partiye oy veriyor.
Yani
CHP’nin başında kim olursa olsun partinin bu kadar çakılı oyu var.
Liderin etkisi yok.
Demek ki
CHP yeni bir lider arayışına girmeli.
Kiminle mi?
Yüzde 40 oy aldığı halde seçim kaybeden
Mustafa Sarıgül’le mi yoksa
Muharrem İnce ile mi bilemem.
Ama değişim şart.
MHP aynı bildiğiniz gibi. Ne oyunu ne artırabiliyor, ne de iktidar olma sinyali veriyor.
Bence
MHP’nin de değişime ihtiyacı var.
CHP Kemal Kılıçdaroğlu,
MHP’de Devlet Bahçeli ile olmuyor.
Sonuç olarak
30 Mart seçimlerinde
AK Parti’nin birinci olmasının nedeni
Recep Tayyip Erdoğan faktörüdür.