Şener şen'in hakaretlere maruz kalmasına neden olmuştur.
*
Kimler hakaret etmiş?
Bizim Sosyal Demokratlar.
*
Neden ?
Şener Şen 75 yaşında bir bilge.
Bir sanatçı.
Ne hakla ona hakaretler yağdırmaktasınız?
Yoksa siz onu kuklanız mı sandınız?
*
Bu kabalık yakışır mı özgürlükçü düşünceye?
Bu yakışır mı uzlaşmacı yaklaşıma?
Bu kabul edilebilir midir.
*
Ne yapmak isteniyor.
Dünya ile itişip dururken,
Birbirimizle de savaşalım mı.
*
Irak
Suriye,
Libya mı olalım.
*
"Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" mi diyelim?

SANA NE!?
Hani topyekun bağnazlığa.
Hani mahalle baskısına,
Karşıydık.
*
Hani herkesin özel alanına saygı duyacaktık.
Ne oldu?
*
Tehlike geçti,
Kaldığımız yerden birbirini yemeye devam mı edeceğiz?
*
Efendim milli manevi değerlerimiz...
*
İşte orada dur!
*
Biz haram nedir bilmez,
Biz tüyü bitmemiş yetim hakkı yemezdik.
*
Biz komşusu aç iken tok uyumazdık.
Biz taciz, tecavüz yaşamazdık.
*
Bizde vefasızlık, ihanetler olmazdı.
Biz kendimiz için istediğimizi, komşumuz için de isterdik.
*
Biz hal hatır sorar, saygıyla selamlaşırdık.
Biz büyüklerimizi sayar, küçüklerimizi severdik.
Biz yardımlaşırdık.
Biz ...
*
Bütün bu hasletler hayatımızdan veda edip giderken,
Nerelerdeydiniz?
*
Sonra da neymiş "yılbaşını kutlamayın" çıkışları...
Sana ne?
*
Fetva hazır(!) Yılbaşını kutlayanlar dinden çıkar.
Sana ne?
*
Kaldı ki dinden de çıkmaz.
Olsa olsa mekruh olabilir.
O da günaha yakın bir eylemdir.
Dinden çıkmak nerde, mekruh nerede?
*
Dedim ya, öyle de olsa sana ne?
Yukarıda saydığım onca edepsizliğe sus.
Yılbaşı kutlanıyor diye ahkam kes.
Dedim ya sana neeee!
*
Yoksa kafanı DEAŞ'a mı ayarladın?.
HEYKEL MESELESİ

Bildiğiniz gibi Rize'de bir kaç yıl öncesinden bir sıkıntı başlamış ve bu Türkiye'ye yayılmıştı.
Rize'nin en büyük meydanı olan Atatürk alanına bir çay heykeli dikilince, Atatürk'e buradan yol göründü diye düşünülerek tepkiler oluşmuştu.
*
Bir süre Atatürk ve çay heykeli beraber meydanı paylaştılar.
Ancak bir hafta önce Atatürk meydandan hicret eyledi ve meydan Rize'nin çayına kaldı.
İşte o durumda yerlerde görülen Atatürk heykeli görenleri fena halde üzdü.
Medya ve sosyal medya haberle sallandı.
Rize bir süre bu heykel kriziyle anıldı.
İyi mi oldu?
Hayır.
*
Allahtan bu kriz kısa sürdü ve Ülkemizin Kurucu Başkomutanı halkın meydanından valilik önünde zorunlu ikametgaha tabi tutuldu.
Lakin buna da şükür.
*
Bu arada Rize Belediye Başkanı medyadan şikayet ederek "bizi çok üzdüler" dedi.
Sevgili Başkan, siz de bu milleti az üzmediniz.
*
Kaldı ki, Belediye olarak, halkı ve basını zamanında konu hakkında bilgilendirmediniz.
Tepkileri görünce alelacele Atatürk'ü tekrar ayaya kaldırdınız.
*
Diğer taraftan, medyanın Rize'de yaşanan Atatürk krizine yer vermeye devam ettiğini görmekteyiz.
Ancak ben bunlardan bazılarına itirazım var.
*
Mesela,
Atatürk heykelinin kaldırıldığı yerde bir işçinin Atatürk'ün heykeline benzer bir poz vermesi
nedense aşırı tepkilere sebep oldu
*
Neymiş, adam Atatürk ile dalga geçmiş.
Nereden biliyorsunuz amacını?
Kalbini yarıp içine mi baktınız?
Kaldı ki çok zekice bir görüntü verdi.
Mesela" Biz hepimiz Atatürk'üz.
Biz Atatürk çocuklarıyız...
Gibisinden bir amaç edinmiş olabilir.
*
Hatta düşünün o işçinin duruşunu o gün o anda tüm Rizeliler o işçiyle birlikte yapsalar,
Nasıl da muhteşem olurdu.
*
Bu arada Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş'un "Atatürk kimsenin babasının malı değildir.
O hepimizin ortak değeridir.
O ülkemizin kurucu başkomutanıdır."
Demesi ve duyulması güzeldi.
*
Kavga edip ayrışmak için değil,
Ortak paydalarda buluşmaktır, vatandaş olmak.
Bir ve beraber olmak.
*
Bela arıyorsak,
O zaten kapımızda,
Hatta içeri girmek için kapıyı fena zorluyor...
DOSTLARA BAK DOSTLARA
Türkiye'nin baş belası PKK'ya,
Almanya'dan füze,
Amerika'dan Uçaksavar,
Belçika'dan Tüfek,
İtalya'dan mayın.
Ulan nasıl dostsunuz ?
Utanın da artık yapmayın!
FIKRA
Baba evine gelen oğluna sormuş:
-Tarih sınavın nasıl geçti?
Çocuk:
Çok İyi geçmedi baba.
Baba:
Neden Ki ?
Suç Öğretmenindi.
Çünkü öğretmen hep ben doğmadan önceki olayları sordu.