Türkiye Futbol Federasyonunun 21 Temmuz 1966 tarihinde onaylayıp 16 takımlı 2.Lig Beyaz Grupta bir yıl mücadele ederek 30 maçta 29 puan
toplayıp sezonu 8. sırada tamamlayan Kırmızı-Beyaz formalı ilk Trabzonspor ile, aynı yıl 1.Amatör Kümede Trabzon Şampiyonu olduktan sonra Türkiye Amatör Şampiyonasında da 3’ üncülüğü elde eden İdmanocağı’nın birleşmesi ile 2 Ağustos 1967 tarihinde yeniden tescil edilen Koyu Bordo-Açık Mavi formalı Trabzonspor’a gelene kadar yaşanan çok meşakkatli ve yorucu her anın bizzat içinde bulunan,
13 yıllık yöneticiliğinin ardından önce Sicil Kurulu, ardından da Divan Kurulu Başkanlığı yapan kurucu üyelerden Nizamettin Algan büyüğümüzü de kaybettik.
Rahmeti bol, mekanı cennet olsun..
Bir tek Salih Erdem başkanımız kaldı şimdi.
O ‘ na uzun ömürler dilerken, aramızdan ayrılanlara bir kez daha rahmet ve cennet dileyip, saygı, minnet ve şükranla anıyoruz..
***
Tabi, Nizam Abi bizler için de çok büyük bir hazineydi
Mahallenin çocuğu olarak sonradan Trabzonspor olan Ocak Kulübü’nün top oynadığımız bahçesinden ve içinden pek çıkmadığımız için bizler de pek çok şeye tanık olmuştuk o günlerde ancak yüzeysel.
Kapalı kapılar ardında olanları elbette bilemezdik,
Lakin Nizam Abi vardı.
Sorardık, doğrusunu öğrenirdik.
Trabzonspor konusunda çok hassastı..
Yanlış bilgilerin gerçekmiş gibi ortalıkta dolaşmasına tahammül edemezdi..
Elinden geldiğince basındaki Trabzonspor yazılarını takip eder, TV, radyo konuşmalarını da dinlerdi..
***
Şampiyon olduğumuz Kıbrıs Barış Turnuvasıyla ilgili bir yazı yazmıştım.
Birkaç gün sonra telefonum çaldı, baktım Nizam Abi..
Sesini duymaktan mutlu olduk, hal hatırını sorduk, bir konuda yapılan büyük bir yanlışın kendisini rahatsız ettiğini ve bunu mutlaka düzeltmemiz gerektiğini söyledi, can kulağıyla dinledik..
Şunları söyledi: Trabzonspor’un 1.lige çıktıktan sonra kazandığı ilk kupa olan, ve takımımızın şahlanışının ilk işareti sayılan ‘Kıbrıs Barış Kupası’ndan bahsedilirken, yapılan bir yanlış var. Deniyor ki; Fenerbahçe katılmayı kabul etmediği için Trabzonspor’u davet ettiler. Oysa gerçek bunun tam tersi. Biz katıldığımız için Fenerbahçe katılmadı.
Olayın aslı şöyle: Biz 2.Lig’deki son senemizde Türkiye Kupası’nda Trabzon’da 0-0 berabere kaldığımız Fenerbahçe maçının rövanşı için İstanbul Aksaray’da Nazar Otel’de kamptayken, bu turnuvayı düzenleyecek heyetten geldiler, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın tekliflerini kabul ettiğini 4. Takım olarak Trabzonspor’u düşündüklerini söylediler, biz de kabul ettik.
Ancak daha sonra Trabzonspor’un da turnuvaya katılacağını öğrenen Fenerbahçe’nin Başkanı merhum Faruk Ilgaz,” Bunlar çok iyi futbol oynuyorlar, bizi orada yenerler, sonra da bir daha bunların önünü alamayız ileride başımıza bela olurlar’ diyerek Fenerbahçe’yi turnuvaya katmaktan vazgeçtiler.
Hatta bu düşüncesini Galatasaray ve Beşiktaş yöneticilerine de söyledi ancak onlar katıldılar.
Nitekim biz o yıl şampiyon olup 1.Lig’e çıktık, sonrası malum.
O zaman Kulüpler Birliği yoktu ancak Anadolu kulüpleri olarak zaman zaman toplantılar yapıyorduk. Faruk Bey orada da ,‘Ben zamanında bunlara söylemiştim ama bu akılsızlar beni dinlemedi” diyerek sitemini dile getirmişti.
***
Bunu anlattıktan sonra ‘Bir şey daha var, bu da pek bilinmez’ demişti. Nizam Abi..
Ve şunları anlatmıştı: O zamanlar sezon başlamadan İstanbul’da 3 takımın( GS, FB, BJK) katıldığı Spor Yazarları Turnuvası düzenlenirdi. Bizi de iki kez davet ettiler. Ancak orada da şampiyon olunca Trabzonspor’u bir daha çağırmadılar.
Hatta FB başkanlarından biri (Ben Ali Şen’ diye biliyorum,) Trabzonspor’u o turnuvaya çağırmakla hata ettik, çünkü 4 büyükten biri olmalarını tescil ettik’ şeklinde bir ifade kullanmıştı..
Nizamettin Abi’mize teşekkür edip telefona kapattıktan sonra düşündük: Yahu hep eleştiriyoruz ama, bu FB’nin haklı oldukları taraflar da var!
Baksanıza, Trabzonspor’un büyüklüğünü daha yıllar önce görmüşler, meydanın artık eskisi gibi boş olmayacağını anlamışlar..
Ah güzel kardeşim..
Ecelin; 'Zamanıdır, değildir' demeden..
Ne kadar çok sevildiğine bakmadan
Ardından dökülen gözyaşlarını takmadan
Abilerimizi, arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi bir bir aldığı…
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, anlardan biri daha..
Rahmetin bol , mekanın cennet olsun Orhan kardeşim..
Seni hiç unutmayacağız.
Ama biliyoruz ki ateş asıl düştüğü yeri yakar .
Başta güzel kardeşimiz olmak üzere, Allah yakınlarına sabırlar versin..