Hz. Mevlâna'nın dergâhında; kendisine sadakatle bağlı bir dervişi varmış. O kadar severmiş ki AY PARÇASINI; bir gün dem bu dem muhabbet hasıl olmuş....
Pirim; çok uzaklarda bir görev verdiniz bana. Nasıl dayanacağım sizsizliğe? demiş derviş...
Mevlâna hemen cevap vermiş: Benim sultanım; hiç üzülme...!
İstersen Umman'da ol; yüreğimiz bir ve beraberse, fersahlarca ötede olsan ne olur; yanı başımda olup gönlümde olmadıkça !
Nereye bağlamak için girizgâh yaptık anlatalım?
Nwakaeme Trabzonspor'a gelmeden, esamesi okunan bir topçu değildi. Bir çok diğerleri gibi...
Şekil bir A; feneve giden Novak, Onsuz takım çöker denilen Sosa, giderse yeri asla dolmaz denen Onur ve Trabzon şehrinin futbol sevgisi aidiyetiyle; Kuzeyin Kralı ünvanını alan Sorloth ile geldiğinde topa vurmayı bilmeyen, yontmak için 3. dünya savaşını verdiğimiz Ekuban...
Hepsinin akıbeti ortada...
Yaşanmışlardan ders almak gerek azizim...
Trabzon şehrinin dışında herhangi bir başarı emaresi dahi gösterdiler mi?
Hayır...
Demek ki taş yerinde değerli imiş...
Mesnevi'den bir örnek ile konuyu pekiştirelim...
Bildiğimiz üzere Mesnevi'nin ve tasavvufun özü; nefis terbiyesidir ki; ne kıldığın namaza, ne tuttuğun oruca, ne de içtiğin içkiye bakar...
Tek bir şeye bakar?
Kalplere. NET...!!!
Uzatmayalım...!
Nefis öyle illet bir musibettir ki; terbiyesi çok ama çok zor; kazanması bir ömür süren, kaybetmesi içinse bir anlık gaflet yetendir...
Ahir zamanda da; insanın ADAM'lığı 2 şey ile ölçülür...
1. Hiçbir şeyi yokken ki sabrı
2. Her şeyi varken ki tavrıyla. NET...!!!
Trabzon şehri ve Trabzonspor sayesinde adam yerine konan binlerce ceset sureti gördü bu gözler nacizane...
Nwakaeme Efendi; nerelerdeydiiiinnn??
Ne oldunnn?
Paraya tamah etmem diyorsun, diyorsun da; gelmişin 33 yaşına. Sezon başı 34...
Bir ayağın jübilede ve ömrünün son baharındasın...
Lâfımız meclisten tam da içeri...
Trabzon'da kala kala; illâllah ettiğimiz şehrin hastalığı, sende de mi zuhur etti vesselâm.
Nedir o efendim?
Kendinden bilme, enaniyet hastalığı...
Ben olmadan bu şehir biter, Ben demek Trabzon demek, Benim geleceğim Trabzon'un geleceğidir, BEN'den önce, BEN'den sonra...!!!
Teoman'ın şarkısı geldi aklıma...!
Milâttan önce ve milâttan sonra gibi...
Kusura bakma Nwakaeme...
Trabzonspor'un oyuncusu iken, tam da geçen sene; Acun'un teknesine bindiğin an, para hırsın yani nefsin üstün gelmişti aklına...
Şimdi Hull City ile görüşüyormuşsun he mi?
3 yıl için 2,5 milyon Euro önermişler...
Ee Trabzonspor'un teklifi de bonuslarla beraber 2,250 ! 250 Bin Euro için mi gideceksin bu takımdan, tıpkı Sosa gibi ???
Kapı orada argadaş. Uğurlar ola...
Onca yaşanmışlıktan nasibini anlamadıysan halâ; bütün yollar senin. NET...!!!
Hayatta yeri dolmayacak kimse yoktur...
Hayat boşluk kabul etmez dostlar...
Gider Kemâl, gelir Cemâl...
Hayatın kuralıdır bu...!!!
O yüzdendir ki; GİDENE GEL, GELENE GİT DENMEZ. NET...!!!
NOT: Trabzon şehrinin bir markası vardır...
O da Trabzonspor'dur ve her siyasetin üstündedir. NET...!!!
Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar