Birkaç gün yoğun bir program yaşadık.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, Yılmaz Büyükaydın, İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu ve Ortahisar İlçe Başkanı Dr. Seyit Hisoğlu’nun basın buluşmasında iştirak ettik.
Trabzon bir kez daha enine boyuna tartışıldı.
Gazeteci arkadaşlarımın yoğun ilgi gösterdiği toplantıda nerede ise şehirle ilgili her konu ele alındı.
Benim de birkaç sorum oldu.
Yıllardan beri konuşulan ve her seçim öncesinde ve sonrasında gündem olan ancak kangrene dönüşen yatırımları sordum.
Güney Çevre yolu,
Tren yolu,
Yatırım adası gibi önemli projelerin durumunu sorarken Trabzonluların artık bunları sorun olmaktan çıkması gerektiğini istediğini söyledik.
Genel başkan yardımcısı Mustafa Şen bu yatırımlarla ilgili hiçbir sorunun olmadığını özellikle Güney Çevre Yolu’nun son sürat ilerlediğini söyledi. 16 tünelin çift taraflı çalışıldığını ifade ederken tren yolunun Ankara-Çorum-Samsun arasında inşaatı devam eden hızlı tren yolunun Trabzon’dan Sarp’a uzanacağını söyledi
İkinci sorum ise vatandaşın milletvekillerine ulaşmada zorlandığını bu konudaki şikâyetlerinin olduğunu ilettim kendisine cevabı ise “Öyle bir şey yok, biz her hafta sonu buralardayız” oldu.
Diğer meslektaşlarımın Organize Sanayi bölgesi, fındık, çay, doğalgaz, yatırım gibi konularla ilgili sorularına da geçiştirilecek nitelikte cevaplanınca o zaman sorun yok dedik kendi kendimize.
Demek ki sorunu biz yaratıyoruz dedik.
İkinci turdaki sorum şu olacaktı. Buradan ileteyim. “Mademki her şey yolunda gidiyor o zaman AK Parti, Ortahisar, Arsin, Vakfıkebir seçimlerini neden kaybetti. 23 yıl sonra AK Parti neden seçim kaybedip ikinci parti oldu, CHP 47 yıl aradan sonra nasıl birinci parti oldu”
Bu soruyu soramadım çünkü ağabeyimin kalp krizi geçirdiği haberini alınca hastaneye koşmak zorunda kalmıştık.
xxx
Aynı günün akşamında Anahtar Parti’nin Genel Başkanı Trabzonlu Yavuz Ağıralioğlu’nun basınla buluşmasına icabet ettim.
İki saate yakın süre soru cevap şeklinde sohbet ettik.
Dolu bir insan
Kendisini çok iyi yetiştirmiş.
Türk siyaseti yeni bir lider kazandı diyebilirim.
Ve uzun yıllar da Türk siyasetinde etkin rol oynayacak.
Öyle konulara temas etti ki inanın zaman zaman akıl tutulması yaşamadım değil.
Biz Anadolu’nun ücra bir kentinde yaşayan bireyler olarak elbette Ankara’da olup bitenleri çok yakinen belki takip edemiyoruz ama dönen pazarlıkları, yapılan hesapları bir siyasi parti genel başkanından duyunca inanın insanın nutku tutuluyor.
Neler söyledi neler
Terörsüz Türkiye’nin çözüm sürecinde yaşananlardan tutun da güney bölgemizde yaşananları, yapılan hesapları, İsrail’in yayılmacı politikası, Kürdistan devletinin kurulması gibi iddia edilenleri duyunca gelecekte zor günlerin bizi beklediğini düşünmedim değil.
“Trabzon benim evim. Trabzon’dan söyleyeceklerimizin anlamı vardı. Trabzon benim için de Türk siyaseti için de, itiraz edebilmenin merkezidir. Sultan Selim’den itibaren Selim’in Yavuz olma hakkını elde ettiği şehirdir burası” diyerek sözlerine başlayan Yavuz Ağıralioğlu;
“O yüzden Trabzon itiraz eden evlatlarına Yavuz ismi vermeyi sever. Trabzon itiraz edebilme iradesini yavuz ismiyle resmeder. Ben buradan tıpkı Sultan Selim’in Devletin Başına yürüdüğü yerden Cumhurun başına seslenebilmeliyim” dedi.
“Sınırlarımızın ötesinde komşularımızla sorunlarımız var. Bu sorunlara dair hassasiyet taşımak zorundayız. Yaşadığımız hassasiyetleri, tehlikeleri, imkânları fırsatları buradan dillendirmemiz daha anlamlı” diye sözlerine devam eden Ağıralioğlu şöyle dedi:
“Siyasi kavgaya, münakaşaya değil rakip yenmeye değil memleketin yarınlarını inşa edecek programlarımız var. Siyasette kamplaşma, yenme, rakibi mağlup etme değil memleketin güçlü yarınlarına hazırlanma imkânı bulacağız. Anahtar Partisi sonuç partisi, sebep partisi değildir. Eğer iktidar bütün bunları yapabilseydi A Parti siyasete başlamayacaktı. Yapamadığı için memleket yolculuğuna başladık. Biz iktidardakilerin söz verip yapamadıklarının kefaretiyiz” diye konuştu.
Ağıralioğlu Ekrem İmamoğlu ile ilgili gelen soruya özetle şunları söyledi. “Türkiye’de siyasetin son dönem bilek güreşi yaptığı alan haline geldi. Seçmen haklı olarak, siz kendi gücünüz haline getirdiniz yargının gücünü. Kendinizi koruyan bir güç haline getirdiniz. AK Parti kendi belediye başkanlarını yargılayabilseydi, kendi belediye başkanlarını mahkemeye yönlendirebilseydi, o zaman bugün tenkide muhatap olmayacaktı. 7 Büyükşehir Belediye Başkanını ayırmışsınız, kendiniz dillendirmişsiniz, sonra hiç birini yargılamamışsınız. Aradan bunca zaman geçmiş. İmamoğlu’nu yolsuzluk yaptı gerekçesiyle mahkemeye sevk ediyorsunuz. O zaman kendi belediyelerinizi yargılasaydınız, bugün diyeceklerdi ki ‘Kendi belediyelerine yargıladı’ dedirtebilselerdi böyle olmayacaktı.
Suriyeliler meselesinin 2. Kavimler göçü olarak Türkiye’ye ihale etmek istendiğini de ifade eden Ağıralioğlu, göçmenlerin ülkelerine dönmesi terör devletinin kurulmasını engellediğini vurguladı.
Ağıralioğlu “Devlet başkanlığı yeter Rize’de kaldığı. Trabzon’a taşıyacağız” diyerek de sözlerini tamamladı.