Başkentteki arkadaşlarımızın ve dostlarımızın siyaset kulislerinden aldıkları bilgiler doğru çıkıyor.
Mart ayında ‘Ahmet Davutoğlu Mayıs sonunda yok’ dendiğinde şaşırmıştım.
Olmaz demiştim.
Ama oldu.
Hatta aynı isim Binali beyin geleceğini de söylemişti.
O da oldu.
Şimdi aynı kaynak değil ama bir başka kaynak şunu söyledi:
‘1 yıl içinde seçim var.’
Ne seçimi?
3 seçim.
Nereden anladın?
Matbaalardan.
Ne var Matbaalarda?
‘Bugüne kadar Ak partinin bayraklarını flamalarını basan matbaalarda çalışma başladı, bayrak basılıyor’
Bu neyin ölçüsü?
Seçimin
Değilse?
Referandumun.
Başkanlık için mi?
2017 yılının Kasım ayında  Genel seçim, arkasından da Başkanlık seçimi  konuşulmuyor değil.
Bu kadar erken seçim olur mu?
Türkiye’de olağanüstü gelişmeler yaşanınca oluyor.
7 Haziran seçimlerinden kaos çıkmıştı, yenilendi.
Şimdi 2002 yılını düşünün.
Hangi milletvekili seçim olsun ister.
İstemez.
AK Parti içinde de milletvekillerinin seçimden başı döndü.
Yoruldular.
Bazıları sağlığını kaybetti.
O nedenle zor!
Ama Tayyip Erdoğan olacak dedikten sonra grubun direnme şansı da yok.
2001 yılından sonra siyasete taşıdıkları,
Milletvekili, Bakan, Meclis üylesi yaptıkları,
Onun üzerine 15 Temmuz gecesi duruşu.
Canı pahasına ülkeyi selamete çıkarmış olması.
Hepsini yan yana koyduğunuzda yine onun dediği olacak.
Muhalefet,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ak partiye zaman içinde mesafe koyması,
Yeni kapı ruhunda biraz ayrışmasını Artvin saldırısına bağlıyor.
O işin sadece küçük bir boyutu.
CHP seçime girecek.
AK Parti ile MHP nerede ise birleşti.
MHP baraj üstü kalsın onun için sorun yok.
Ama CHP önümüzdeki seçimde yüzde 25’in altına indiğinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun söyleyecek söylemi kalır mı?
O nedenle söylemlerin sertleştirdi.
CHP seçim hazırlığına başladı bile..