Trabzonspor'un son yapılan Divan Genel Kurulu toplantısında soğuk rüzgarlar esti. Başkan Ağaoğlu'nun ikircikli tutumu adeta kaosa neden oldu. Yeni havalimanı için Trabzonspor Kulüp tesislerinin yüzde doksanının istimlak edileceği yönündeki söylentiden hareket eden Ağaoğlu önce "Yeni havalimanı için tesislerimizin %90’ı istimlak edilecek! Trabzon’un yeni bir havalimanına ihtiyacı yok, bu şehrin yeni spor tesislerine ihtiyacı var. Trabzonspor’u spor tesislerinden mahrum bırakmak, ihanetlerin en büyüğüdür. Sonuna kadar direneceğim. Bunu başaramazsam bırakır giderim" dedi.
Çok geçmeden çark edercesine ikinci bir açıklama yapma gereği duydu. Ağaoğlu birileri tarafından ivedilikle uyarılmış olacak ki bu kez konuyu yanlış anladığını iletti ve bundan dolayı özür mahiyetinde satırlar karaladı. Başkanın, ilk açıklamasında "İhanetlerin en büyüğü", "bırakır giderim" gibi cümleler kullanması 'akıl tutulması' olarak yorumlandı. Geçen sezonun flaş takımındaki depremin nedenleri ne? Medya biriminde patlak veren istifaların Ağaoğlu'nun tutarsız açıklamalarıyla ayyuka çıkmasının kendisine yapılan siyasi baskıdan mı kaynaklandığı da tartışma konusu... Birçok kesimden tepki çeken Ağaoğlu'na en sert tepkilerden biri Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç'ten geldi. Genç, "Trabzonspor'un hukukunu korumak konusunda olmamız gereken yerde oluruz ama 8. şampiyonluğumuzu bize getiren Başkanımızın açıklamalarını büyük bir şaşkınlık içerisinde dinledim. Çok tuhaf geldi bana. Bazen bazı açıklamalar için maksadını aşar nitelikte diyerek geçiştirilir ama bu öyle değildi.

Açık ve net ifadelerdi. Trabzon'a havalimanı konusundaki açıklamalarını kabul etmemiz mümkün değil. Şehri tehdit edercesine 'direnirim' ifadesi doğru değil. Havalimanının ikinci piste ihtiyacı var. 2700 metre pist uzunluğumuz. 3000 metre uzunluğunda pist olması lazım.” dedi. Aslında Ahmet Ağaoğlu'nun tutarsız ve nahoş davranışları ilk değil. Hatırlayın, 2020 yılında Ziraat Türkiye Kupası Finali'nde Alanyaspor'u 2-0 mağlup eden bordo mavili ekibin başkanı Ahmet Ağaoğlu, ikinci golden sonra yaptığı kol hareketiyle büyük tepki çekmişti. Çok sayıda taraftar Ağaoğlu’na yorumlarda bulunmuştu. Şike sezonu hariç yıllar sonra kazanılmış bir şampiyonlukta ıslak imzası bulunan Ağaoğlu'nun bu haletiruhiyede Trabzonspor'daki geleceği de tartışma konusudur. Ağaoğlu ya derin bir terapi ve konsantrasyon sürecine girecek ya da (dediği gibi) koltuğunu bırakacak. Bu 'yitik' halinden ancak böyle kurtulabilir.
İĞNE VE ÇUVALDIZ BAĞLANTISI
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Divan Kurulu'nun Olağan Genel Kurulu’nda konuşurken altyapı konusunda deyim yerindeyse hem çuvaldızı hem de iğneyi kendisine batırdı. Ağaoğlu, "Altyapı konusunda beni ağır şekilde eleştirin, yerden yere vurun diye beklerdim. Bunu kimseden görmedim. Avrupa'da çok büyük kulüplerin danışmanlığını yapan, altyapıların plan ve programlarını hazırlayan Belçikalı bir şirketle sözleşme imzaladık. Bu doğrultudaki çalışmalarımıza da geçen hafta itibarıyla başladık" dedi. Şampiyonlar Ligi'ne katılamayan Trabzonspor'un 12 milyon euro civarında bir gelirden olduğunu söyleyen Ağaoğlu, "Ancak altyapımızdan yetiştirdiğimiz Ahmetcan Kaplan'ı 9.5 milyon euroya satarak oradaki açığı kapattık" diye ekledi.

Trabzonspor'un her koşulda ve tüm olumsuzluklara rağmen altyapısına önem vermek zorunda olduğunun altını çizen başkan Ağaoğlu, "Tabii altyapı programlarının da üstyapı ile iç içe olması gerekir" tavsiyesinde bulundu. Sayın Başkan bunları söylerken altyapı konusundaki eksik cümlelerine dikkat çekmek istiyorum. İşte Ağaoğlu başkanlığındaki yönetimin Trabzonspor'a kazandırdığı isimler: Vahid Amiri, Hosseini (İran), Zargo Toure, Ndiaye (Senegal), Nwakaeme, Obi Mikel (Nijerya), Ekuban (Gana), Nemanja Andjusic (Bosna Hersek), Donis Avdijaj (Kosova), Campi (Arjantin), Fernandes, Edgar Ie (Portekiz) Sörloth, Trondsen (Norveç), Sturridge, Lewis Baker (İngiltere), Manuel Da Costa (Fas), Guilherme, Manoel Messias, Vitor Hugo, Marlon, Flavio ve Peres (Brezilya), Stiven Plaza (Ekvador), Benik Afobe (Kongo DC), Fousseni Diabate (Mali), Jorge Djaniny (Yeşil Burun Adaları), Bakasetas (Yunanistan), Gervinho (Fildişi Sahili)... Bu oyuncular içinde oynamayıp da paralarını alıp giden yabancılara verilen milyon euroların yarısını altyapıya ayırmış olsaydınız Uğurcan Çakır, Ahmet Can Kaplan, Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı gibi nice gençler yetişmiş olurdu.
KAPLAN BAKIŞLI DOĞAN
Bizim Karadeniz'de dedelerimizin, ninelerimizin sevda yüklü bir sözü var. Derler ki; "Sevduğuni alamaysan alduğuni sevecesun." Trabzonspor 'sevduğuni alanlar' kategorisinde. Çünkü Ertuğrul Doğan gibi babacan mizaçlı ve başarıya doymayan bir yöneticisi var. 1977 yılında Trabzon'da doğan Ertuğrul Doğan, Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. 2000 yılında madeni yağ ve akaryakıt alanında iş hayatına atıldı. 2014 yılında enerji sektörüne adım atan Oltan & Köleoğlu Enerji şirketinin yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturdu. Ertuğrul Doğan önderliğindeki şirket, 2018 yılında Çorum'un Mecitözü ilçesinde 5 MW, 2020 yılında Afyonkarahisar'ın Çay ilçesinde 27 MW, 2021 yılında ise Samsun'un Çarşamba ilçesinde 27 MW Biyokütle Enerji Tesisi projelerini tamamladı. Karaman'da gerçekleştirilen 40 MW Biyokütle Enerji Santrali yatırımı ile toplam 100 MW ile Türkiye'nin en büyük Biyokütle Enerji Santrali yatırımı yapan firma unvanına kavuştu.

Aynı zamanda Trabzon Sanayici İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu ve Oltan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olan Doğan Trabzon Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı görevini de başarıyla yürüttü. 8 Nisan 2018'de Trabzonspor Kulübü Başkanlığı'na seçilen Ahmet Ağaoğlu'nun yönetim kurulunda yer alan Doğan, yaptığı hizmetlerin nişanesi olarak Asbaşkanlık unvanıyla taltif edildi. Evli ve 2 çocuk babası olan Doğan, Trabzonspor Kulübü’nde taraftar nazarında potansiyel bir başkan adayı olarak gösteriliyor. Genç olmasına rağmen onun babacan tavrı ve şefkati kulüp içerisinde en tepeden en alt kademedeki personele kadar herkese sirayet etmiş. Özellikle maddi konularda personel kulüp yönetiminde Ertuğrul Doğan'ı garantör olarak görüyor. 2020-21 sezonunda şampiyonluk mücadelesi verilirken takıma verdiği destekle takdir toplayan Asbaşkan Ertuğrul Doğan, 2021-22 sezonunda da başarının tekrarlanması adına vefakarlığına devam ediyor. Trabzonspor’da profesyonel olarak görev yapan futbolcuların tamamen sahaya konsantre olması için Doğan göstermiş olduğu fedakarlıkla bir kez daha takdir topladı. Trabzonspor’da forma giyen futbolcuların geçmişe dönük prim ve maaş alacaklarının tamamı karşılanırken, bu süreçte Asbaşkan Doğan’ın kulübe 130 milyon TL’lik kaynak sağladığı bilgisine ulaşıldı. Kulübün başarısının gizli gücü olarak nitelendirilen Doğan, çizdiği portföyle rakip kulüplerin bile gıpta ile baktığı bir yönetici. Ezeli kulüpler 'Sevduğuni alamayanlar' sınıfında. İyi ki kaplan bakışlı Doğan'ımız var!
ZAP SUYU DEĞİL'CAN' SUYU
O, Trabzon’un yetiştirdiği yaldızlı futbolculardan biri. Geçen sezon kısa bir süreçte göze girdi. Savunmada Edgar Ie'nin yokluğunda sunduğu muhteşem fragmanla yıldız oldu ve Hollanda’nın dünyaca ünlü kulüplerinden Ajax’a 9.5 milyon euroluk bir bonservis bedeli karşılığında transfer oldu. Daha bıyıkları bile terlemeden Abdullah Avcı’nın ele avuca sığmaz neferiydi.

Özbeöz Trabzonlu olan Ahmet Can Kaplan adeta defans bloğunun kontak anahtarı. Sol ayağını zaman zaman raket gibi kullanıyor dersek abartmamış oluruz. Bu vasfını Trabzonspor’un şampiyon olduğu sezon gözler önüne sermişti zaten. Bordo-Mavili ekipte harikalar yaratan Ahmet Can Kaplan için Ajax macerası talihsizliklerle başladı. Süper çocuk Ümit Milli Takım kampında sakatlanınca Hollanda ekibinde de kesik yemeye başladı. Ama onun bu keskin inadı ve direnci var oldukça arzu ettiği seviyeye geleceğinden şüphemiz yok. Son günlerde Ajax'ın oyuncuyla ilgili gelecek planları yaptığını duyduk. Dileriz bu planlar Ahmet Can Kaplan'ın yeni ufuklara yelken açmasını sağlar.
CEMİL KALKIŞIM; BEDEL ÖDÜYORUZ
Cumhuriyetle yaşıt olan Akçaabat Sebatspor, tarihinin en parlak, en karanlık yıllarını yaşadı. En parlak yıllarında kısıtlı bütçesi ve imkânlarıyla Trabzonspor’a ve Türk futboluna sayısız yıldızlar kazandırdı. Karanlık yıllarında borçları yüzünden nerede ise kapanma noktasına geldi. Kırmızı-Beyazlılar “kapandı, kapanıyor” derken ‘sihirli bir el' dokunması ile Sebatspor’a gönül veren Erkan Kaynar kulübün başkanlı koltuğuna oturduktan sonra Cumhuriyetle yaşıt kulübü ayağa kaldırmak için maddi arayışını yılmadan sürdürüp herkesin kapısını çaldı.

Eski Başkan Kaynar, Akçaabat Sebatspor’u ikinci amatör kümeden birinci amatör kümeye buradan da BAL ligine çıkarttı. Ona en büyük desteği iş insanı şu anki Başkan Cemil Kalkışım vermişti. Başkan Kalkışım yönetim kurulu arkadaşları gövdelerini taşın altına koyarak Akçaabat Sebatspor’u tekrar 3.Lig’e çıkarmak için can siperhane mücadele ediyor. Kalkışım, Cumhuriyet ile yaşıt olan Akçaabat Sebatspor için olmazsa olmazları dört maddeden oluşuyor… Bir Şampiyon olup 3.Lige çıkmak, iki muhteşem tesis… Üç Akçaabat’a yakışacak muhteşem stadyum… Dördüncüsü ise muhteşem kulüp binası. Bunlar için kellemizi koltuğumuzun altına aldık yürüyoruz diyen Başkan Kalkışım “O sene bu sene lafı bizim için çok önemli. Bunun yanında Sebat bir tek Akçaabat için değil Trabzon için çok önemli, ağır bir bedel ödüyoruz. Herkes bu bedeli Akçaabat Sebatspor için ödemeli. Cemil Başkanın önderliğinde Akçaabat Sebatspor bayrağı bu sezon tekrar ayağa kalkıp profesyonel ligde yerini aslanlar gibi alacaktır. Cemil Başkan el attığı her işte başarılı olmuştur. Akçaabat Sebatspor, Cemil Kalkışım ile ufku geniş bir yola çıkmıştır. Ona yardımcı olmak, herkesin görevidir. Genç başkana başarılar diliyorum.
GÖZÜMÜZ AKYAZI’DA KULAĞIMIZ FRANSA’DA OLACAK
Trabzonspor-Sivasspor maçında Marek Hamşik ile golü bulduk. İlk yarıda kaleci Uğurcan’ın harika kurtarışları vardı. İlk yarıyı 1-0 önde kapattık. İlk yarı şampiyon bir takım gibi sağlıklı bir oyun ortaya koyduk. Bu yarıda rakip de oyuna çok güzel başladı. İkinci yarı oyunun hâkimiyeti tamamen Sivasspor'daydı.

Sivasspor'un ürettiği pozisyonlar var ama kaptanımız ve kalecimiz Uğurcan kalesini örümcek ağı gibi kapattı. Hakem son düdüğünü çalmasıyla birlikte Trabzonspor üç puanı kazanmasını bildi. İlk yarıda öne çıkan oyuncular Uğurcan, Marek Hamşik, Gbamin, bu üç oyuncularımız ilk yarıda çok güzel oynadılar. Ama UEFA kupası maçında Trabzonspor, Kızılyıldız maçında genel olarak çok kötüydü. İlk yarının sonlarına doğru karşılıklı goller ilk yarının golleri oldu. İkinci yarıda Kızılyıldız bizden daha iyi oynadı. Öne geçen golü buldu. Yediğimiz golden sonra Kızılyıldız kalesinde sürekli ataklar yaparak gol atmaya çalıştık. Ama maalesef son vuruşlarda oyuncularımız beceriksizdiler. Ve maç 2-1 sona erdi. Bu maç berabere bitseydi güzel olurdu fakat kaybettik. Perşembe günü oynanacak olan maç bizim için çok önemli, gözümüz Akyazı’da oynayacağımız Ferencvaros maçında olacak. Kulağımız ise Monaco ile Kızılyıldız karşılaşmasında olacak. Fransız temsilcisi Kızılyıldız karşısında yenilmesi ya da berabere kalması lazım ama bizimde kesinlikle yenmemiz lazım dediklerim olmazsa Trabzonspor gruptan çıkamaz ama dediğim olursa gruptan olarak çıkacağız. İnşallah gruptan çıkabiliriz. (EFE KAAN ÖZTÜRK)
NALINCI KESERİ
Salih Dursun... Trabzonspor'da belki ekol olamadı ama yaptığı bir hareketle heykeli dikilecek adam oldu. Hani o aksiyon ve gerilim yüklü futbol maçı vardı ya... Arsızların, cirit attığı, vurdulu kırdılı sahneleri olan Galatasaray maçı... İstanbul'da skandal kararlarıyla Trabzonspor'u lime lime doğrayan hakemin kariyerini sonlandıran maç... "Eşim yaşanan olayın ardından, genel müdür olarak çalıştığı bankadan çıkarıldı... 6 yaşındaki çocuğum psikolojik tedaviye başladı." Bu sözler hakemler şahı (!) Deniz Ateş Bitnel'e ait... 21 Şubat 2016'da oynanan, rakip takım için evlere şenlik maçta Kaplan'ı süt dökmüş Aslan'a boğdurmak için 4 kırmızı kartla grogi durumuna getiren 'Ateşli hakem! Trabzonspor'un 2-1 mağlup olduğu o maçta yere düşen kırmızı kartı tokat gibi yüzüne çarpan Salih Dursun'u hatırlayıvermiş sözüm ona eğitimci İstanbul beyefendisi! "Salih Dursun'a hakkımı helal etmiyorum" demiş bizim Doğrucu Davut! Güneşe aşık olan çiçeğe verilen "ayçiçeği" adı kadar yanlış anlaşılmış bu hayatta! O kara gecenin üzerinden tam 6 yıl geçmiş. Ve beyefendi özür mahiyetinde bir açıklama yapmak yerine Salih Dursun'u suçlu göstermiş. Sayın Bitnel, sana düdüğünü astıran o maçtan sonra Trabzonspor'un ve Trabzonluların yaşadığı travmayı anlayabilir misin? Sen bir kulübün, şanlı bir camianın hayalleriyle oynamaya kalk, sonra nalıncı keseri gibi kendine yontmaya çalış.

Bu ne öz güven, bu ne bohem yaşam tarzı? O akşamki harakiriden sonra beyninde sorti yapan kamikazelerle 'Salih Dursun radar üssü ‘ne dalıp dalıp geçmişi kurcalıyorsun ya pes yani! Hakem dediğin karar verirken ölçüp tartar, adalet dağıtır, sırf birilerine yaltanmak uğruna zıtlaşmaz, yaptığı hatalardan ders alır, pişkin pişkin gülmez. Oysa sen 'hem kel hem fodul' tarzı bir kişiliksin. Hatalarını kabulleneceğin yerde o kara geceye eşlik etmesi için figüran arıyorsun. Hiçbir hakemin bir takımın umutlarına ket vurma hakkı olamaz, olmamalı. Helallik konusuna gelince; vicdanen yargılanması gereken kişi ne Salih Dursun'dur ne de Trabzonspor, bu filmin hem senaryosunu yazıp hem sahneye koyan hem de sular seller kişi olarak oynayan sensin sen!
Salih Dursun’un belki heykeli dikilmedi ama Deniz Ateş Bitnel olarak sen Trabzonsporluların yüreğine kara bir leke olarak kazındın. Yıllar geçmiş aradan, bırak bari bu yarayı deşmeyi. Lokman Hekim’le nokta koyalım: Ey oğlum! Dünya, derin ‘Deniz’ gibidir. Çok insan onda boğulmuştur. Takva geminin, iman yükün, tevekkül halin, ’Salih’ emel azığın olsun. Kurtulursan Allah cc. hazretlerinin rahmetiyle, boğulursan günahlarının sebebiyledir.