Hazır ülke gündemine düştük bende sorayım o zaman; kaç çeşit soru vardır? İki türlü soru vardır. Birisi tarafsızdır, objektif gerçeği öğrenmek için sorulur.
Diğeri ise çanak (tasarlanmış) sorudur. Kişiyi tasarlanmış cevaba yönlendirecek kurulmuş ve cevabı sorunun içerisine gizlenmiş sorudur.
İkinci soru türü, gerçeği aramak için değil, gizlemek maksatlıdır. Bu iki başlığın elbette alt başlıkları da oluşur. Mesela kontra sorular vardır, zor soru kıvamında. Çanak sorular vardır, sorduğuna nefes aldıran. Üstü kapalı sorular, gizli sorular. Açık uçlu soru, kapalı uçlu sorular. Retorik sorularda vardır mesela, cevap gerektirmeyen sorular. “Dünya yuvarlak mı?”, “Aaaa sen mi geldin?” kıvamında.

Ama karşına basını oturtup, o basına da hangi soruyu sorması gerektiğini bir pusula ile yönlendirmeye çalışırsan bunun adı suratsız sorudur.
Soruyu verene de soruyu sorana da bir ayna vermek gerekir, kim olduklarına iyi baksınlar diye.
Özgür basının da içine ettiniz…
İŞÇİ ALIMINA BOĞULAN MUHALEFET
Son aylarda Trabzon Ortahisar ve Trabzon Büyükşehir meclislerindeki en büyük tartışma “işçi alımı”…
Biri soruyor “ne kadar işçi aldın?” diğeri cevap veriyor “312” (attım). “Hayır, yanlış söylüyorsun. Gerçek rakam 335”. (bunu da kafadan attım) “İspatla, ispatlayamazsan ben oturduğum koltuğu bırakırım. İspatlayamazsan sen bırakıyor musun?”. Bu arada yandaş resmi basında konunun içinde “Valla sorduk SGK’ya şu kadar sigortalı başvuru sayısı var. Hiç de Başkanın dediği gibi değil” kontraları…
Arkadaş, aldıysam aldım sana ne? Diyen bir Allah’ın kulu yok!

Köşeye sıkışan Ortahisar, bu sefer aylık toplantıya hazırlıklı geliyor. “Özel Kalem’den ne kadar adam aldın?”, “Şunu mu aldın, bunu mu aldın?” salvoları…
İktidar sözcüleri oturtuyorlar “özgür” basının karşısına, tutuşturmuşlar soruları veryansın ediyorlar. Ortahisar’da boynu bükük, zaten ekonomik olarak iktidarın dar ağacında sallanıyorlar böbrekten yumruk atmaya çalışıyorlar.
Senin sikletin belli arkadaş, sen 48 kilosun. Ağır sıklet ile bu oyuna gelemezsin.
“Aldı isem ben aldım, sana ne? Sen aldıklarını bana mı soruyorsun? Hatta bu zamana kadar Diyanet başta olmak üzere tüm kamu kuruluşlarından onlarca memur-işçi devşirdin. Senin o 1994’den beri devşirdiklerinin şimdi tümü ya müdür, ya daire başkanı, hatta bazısı belediye başkanı. Sen önce önünden ye…” diyemiyorsun…
Zor iş siyaset, hele de yerel olursa…
COLA’YI NASIL KOVDUK AMA…
Son günlerde futbol takımlarına sponsorluk teklifi yapan coca-cola markasına, sabahtan akşama kadar hayatımızın içine soktuğumuz Trabzonspor’umuz red cevabı vermiş. Filistin’de bu kadar çocuk katledilirken biz sizinle anlaşma yapmamız bize yakışmaz, demişiz…

Bütün belediye meclislerinde bunu alkışlayan kararlar alınıyor, yüce meclis TBMM’de bile bunu destekleyen konuşmalar yapıyor milletvekilleri, hatta Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından bile tebrik telgrafları gelmiş.
Teklifi kabul eden Galatasaray sponsorlarımız başlığından cola’yı çıkarmış.
Memleketin geldiği hale bakın.
Ümmet lideriniz yüzlerce gemi ile ticaret yaptığı o İsrail menşieli dediğiniz cola’nın hisselerinin büyük bir bölümü Arap sermayesi. Ayrıca o protesto ettiğiniz İsrail’in politik-siyasi arenada düşman olduğu tek bir Arap ülkesi yok.
CHP’li Ortahisar Belediyesi’de modaya uymuş, Trabzonspor’un coca-cola boykutunu destekler açıklama yapmışlar. Tam bir evlere şenlik durum. Acaba diyorum lideriniz Özgür Özel’in boykot listesinde coca-cola var mı? Ben baktım, yok!
Trabzonspor’un üstünden prim yapmayı bırakırsa siyasiler ben Trabzonspor’u tutacağım.
Bunların yüzünden net söylüyorum: ben Real Madrid’liyim…
KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİMİZ 17 BİN 952 DOLAR
2021’e göre 4 kat büyümüş, zenginleşmişiz.
Reis ve Şimşek paso tekrarlıyor, havuz medyası da bu verileri devamlı pompalıyor.
Peki kardeşim, madem bu kadar zenginleştik. O zaman niye bu işsizlik, nedir bu yüksek enflasyon, nedir bu yoksulluk, niye barınma sorunu bu kadar arttı, neden eğitimli ve meslek sahibi gençler yurtdışında mülteci olmayı bile göze alarak kaçak yollardan bile olsa batı ülkelerine kaçmanın peşine düşmüş durumdalar?
17 bin 952 dolarmış yıllık gelirimiz, görüyor musunuz?

Türk parası ile bir kişinin yıllık geliri 750 bin lira, dört kişilik bir aile düşünürsek bir ailenin yıllık geliri 3 milyon liraya geliyor bu hesapla. Yani aylık 250 bin lira. Hangi ailenin aylık geliri 250 bin lira acaba?
Ağam bizimle resmen dalga geçiyor.
Ben haketmedim ama bu ülke bunu haketti…
TÜİK’E ÖNERİMDİR…
Kasım rakamlarını açıklamış TÜİK, milleti almış bir korku.
Arkadaş, enflasyon bu ülkede seçim kaybettirmiyor bunu kafanıza sokun.

Bence yine insaflı davranmışlar, eksi çıkarsa ne olacaktı sanki? Bir tek oy kaybetmez hükümet, boşuna sinir-stres yapmayın derim ben. Hatta;
Memur-Sen 2025 verilerine göre: Türkiye’de toplam kamu görevlisi sayısı 3 milyon 16 bin 495. Sendikalı kamu görevlisi sayısı 2 milyon 319 bin 157. Memur-Sen üye sayısı 1 milyon 78 bin 831.
Bu rakamlara bakınca TÜİK verilerinin çok iyi çıktığını düşünüyorum. Ben olsam Aralık 2025 dahil her ay eksi enflasyon çıkarırım. Önerimdir, kabul buyrula.
Her muameleden memnunlar ne de olsa…