iktidarın ve muhalefetin Suriyeliler konusundaki tutumlarını kenara koyuyorum. Siyaset, siyasetçilerin işidir. Türkiye’deki tabloya bakalım.

Sevgili okurlarım, Sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın, açıklamasına göre; Türkiye’deki Suriyelilere verilen sağlık hizmetlerinin özeti şöyle.

97 milyon muayene, Üç milyon yatarak tedavi, 2.6 milyon ameliyat 754 bin doğum.

Suriyelilere bu hizmetler verilirken, öncelik tanınırken, kendi vatandaşımız, kendi ülkesinde emar, ve tomografi gibi sağlık hizmetlerinde birkaç ay sonraya randevu veriliyor

Ya da Üniversite hastanelerinde başta olmak üzere,  hoca düzeyinde doktor bulamıyor. Veya sağlık kuruluşlarında saatlerce kuyrukta bekliyor. Acaba neden?

Türkiye’de kaç milyon Suriyeli var?. Bunlardan kaçına vatandaşlık verildi? Veya verilecek..

Milli Savunma bakanı Hulusi Akar’a göre, Türkiye’nin bakmakla yükümlü olduğu dokuz milyon Suriyeli var. Nüfusumuzun yüzde 10’u demektir.

Kadın ve gençlerin oranı yüzde 70.15-24 yaş arası yüzde 20 Suriyeli gençlik var. Hatay Belediye başkanı Lütfü Savaş’a göre, Hatay’daki dört çocuktan üçü Suriyeli..Başkana göre 12 yıl sonra Hatay’ın belediye başkanı Suriyeli olacak. Bu iddialar ve rakamlar çok ciddi..

Türkiye’deki Suriyelilerin durumu şöyle..(Medyada yer alan bilgilere göre..)

2 milyon 574   İstanbul’da..2 milyon 329 Dıyarbakır’da.,2 milyon 425    Ankara’da. 1 milyon 975 İzmir’de.1 milyon 835 Bursa’da. 1 milyon 275 Antalya’da..Gaziantep-Adana- Hatay illerimizdekiSuriyelilerin sayısını bilen var mı?

Türkiye’de 16 bin ”Hemşeri” dernekleri vardır. Sadece İstanbul’da 8 bin dernek bulunuyor. Ve Türkiye’de en kalabalık ‘Hemşeri’ gurubu Suriyelilerdir.

Sınır güvenliği olmadığı için hemşericilik tıkır tıkır işliyor. Beş yıl önce 1 milyon ,bugün 9 milyon Suriyeli..

Yarın kaç olacak?

Türkiye, sadece sağlık alanında hizmet vermiyor. Suriyeliyi tedavi ediyor, eğitiyor, istihdam sağlıyor..

İsrail’in kurulmasıyla göçmen durumuna düşen Müslüman ve Arap Filistinlilerin gittikleri Müslüman ve Arap ülkelerine entegre olmasında bile sıkıntılar yaşanmıştı.

Lübnan’da Suriyeli göçmenler arasında kız çocuklarının erken yaşlarda evlendirilmesi ve doğurganlık oranı Lübnan ortalamasının iki katıdır! Kızların çokeşli evliliklere verildiği de görülüyor.

Ürdün’deki kamplarda erkekler kadınların doğum kontrolü yapmasını engelliyor; bu yüzden Ürdün’de nüfus artış oranı yüzde 2.45 iken Suriyeli göçmen kamplarında tam yüzde 4’tür; yaklaşık iki katı!

Türkiye’deki göçmenler üzerine bu konularda araştırmalar var mı, bilmiyorum. Fakat Türkiye’de göçmenlerin yoğun olduğu illerde halkın yüzde 69’u Suriyeli göçmenler yüzünden işsiz kaldığını veya ücretlerinin düştüğünü söylüyorlar. Yüzde 60’ı ödedikleri vergilerin göçmenlere harcanmasını istemiyorlar. Zaman zaman çatışmalar çıkıyor.

Entegrasyonun kolay olacağını sanmak yanlıştır. Rumeli, Kırım ve Kafkasya’dan gelen göçmenlerle karıştırmamak lazım. Onlar kabaca iki asır içinde ve Türkiye’yi “vatanımız” diye benimseyerek geldiler. Yerlerinden de “sizin vatanınız Türkiye” diye sürüldüler, katledildiler.

Sözde insan hakları savunucusu Avrupa, Suriyelileri neden almıyor?