Geneli de öyle diyebilirsiniz ama Trabzon özelinde de her şey metalaştı.
Daha fazla para,
Daha güçlü makam,
Daha çok imtiyaz,
Her maçı mutlaka kazanacak bir Trabzonspor!
Yaradanı, bizlere sağlık vereni unuttuk..
Oysa bu yaşam tamamlandığında bizimle gelecek ne var ki?
İmanımız.
Allah herkese güçlü bir iman versin.
Sevgili Okurlar,
Toplumda büyük bir boşluk var.
Akrabalık bitti, dostluklar hep menfaat üzürine kurulu.
Özellikle gençler hangi yöne gideceklerini bilemiyorlar.
Telefona, sosyal medyaya sarılıyorlar,
Yalpa yapıyorlar. Doğru yolu da bir türlü bulamıyorlar.
Yeni Trabzon il müftüsü Selami Aydın bu boşluğu farketti.
Şimdi ise alanı doldurmaya çalışıyor.
Örneğin Trabzon’a ilk geldiğinde Pazartesi günleri Çarşı camisinin önünde ahilik duası yapılarak açıldı dükkanların kapıları
Yaşamın yarısı sabır diğer yarısı da şükürdür.
Allaha şükredildiği yerde bolluk ve bereket vardır.
İl müftüsü dün de Trabzon Çarşı camisinden verdi mesajlarını
‘İmanımız toplu ve güçlü vurursa bizi kimse yıkamaz’ dedi.
Babalara seslendi:
‘Yarın sabah(Cumartesi) Mehmet Akif Ersoy camiindeyiz herkes oğlunu kolundan tutsun ve sabah namazına getirsin.’
Sabah namazı sadece namaz olmayacak.
18 ilçeden gençlerle özel bir program gerçekleştirilecek.
Tebrik ettim ve teşekür ettim.
Müftü Trabzon’u uyandırdı.
Manevi anlamda yeniden kıpırdamaya, güçlü olmaya ihtiyacımız vardı.
Onun için sabah namazından başladı.
Allah razı olsun.
Giden müftümüz de çok gayret etti.
Gelen de gideni aratmadı.
Bu çok önemli idi.
Trabzon’un her yanına ayrı bir manevi iklim vermek istiyor.
İmamlara müezzinlere din görevlilerine şunu öğretiyor:
‘Sizler sadece imam değilsiniz.
Aynı zamanda birer ilim öğretensiniz.
Namazların dışında da çalışacaksınız.’
Bu bir uyanıştır.
Hayırlara vesile olsun.
MEHMET ÇEVİK’TEN MESA VAR
Eğitimci-siyasetçi Mehmet Çevik yazmış: ‘Yusuf Bey, makalenizi iki kez okudum; yüreğinize, kaleminize sağlık. Allah cc sizlerden razı olsun. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısının konuşmasını ben de TV’de dikkatle dinledim. Dünya milletlerinin gıpta ile takip ettiği yatırımlarımızı; küçümsemek, durdurmak, hatta yıkmak neyin nesi? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır! Bu ülkede yaşamıyorlar mı; bu ülkeyi terk etme niyetleri mi vardır, anlamada zorlanıyorum. Sziler gibi sağduyulu kalemlere ihtiyaç vardır Sağolun varolun.’