Geçtiğimiz hafta sosyal medya ve internet haber sitelerinde bir anda yayılan bir haber dikkat çekti. Sözde TÜİK tarafından yapılan “Yaşam Memnuniyeti Anketi” sonuçlarına göre Trabzon’un “En mutsuz şehirler” arasında yer aldığı iddia edildi.

Ne var ki haber öylesine hızlı yayıldı ki doğruluğu araştırılmadan servis edildi ve halen pek çok internet sitesinde bu asılsız habere rastlamak mümkün.

Oysa burada ciddi bir yayıncılık hatası ve hatta ilke ihlali söz konusudur. Okuyucular yanıltıldı, resmen kandırıldı. Dahası yalnızca yerel basın değil, ulusal basın da bu yalan habere alet oldu. TÜİK’i arayıp bizzat bilgi aldığımda ise gerçeğin çok farklı olduğunu öğrendim. TÜİK böyle bir anket yapmadığını, dolayısıyla böyle bir açıklamanın da söz konusu olamayacağını net şekilde ifade etti.

Tam da turizm sezonunda bu tür haberlerin ortaya atılması şaşırtıcı değil. Her yıl mutlaka Trabzon ile ilgili benzer asılsız haberler gündeme sokuluyor. Bu defa da sadece Trabzon’u hedef almakla kalmadılar, Uzungöl hakkında da uydurma haberler servis ettiler. Neyse ki Uzungöl Turizmciler Derneği Başkanı Mehmet Keleş, hızlı bir şekilde açıklama yaparak hem Trabzon’un hem de turizmcilerin hakkını savundu ve bu yalan haberlere karşı kamuoyunu doğru bilgilendirdi.

Asıl düşündürücü olan nokta ise bu tür yalan haberlerle ilgili hiçbir yaptırımın olmaması. Basın yayın kuruluşları istedikleri gibi masa başında haber üretip servis edip şehirlerin itibarını zedeliyor ama kimse hesap vermiyor. Hele ki söz konusu şehir Trabzon olunca, adeta özel bir çaba harcanıyor çünkü Trabzon’un hem turizmde hem de sosyal hayatta yükselişi bazı çevreleri rahatsız ediyor.

Trabzon yıllardır Karadeniz’in göz bebeği olmuş, turizmin yanı sıra kültürüyle, tarihiyle ve insanıyla Türkiye’nin en özel şehirlerinden biridir ancak her turizm sezonunda aynı senaryo sahneye konuyor. “Mutsuz şehir”, “Uzungöl elden gidiyor.” “Trabzon’da huzursuzluk”, “Arapzon” gibi başlıklarla algı operasyonu yapılıyor. Burada amaç çok bellidir. Trabzon’un cazibesini gölgelemenin yanında yabancıların gözünde Trabzon’u lekelemek ve olumsuz bir tablo çizmektir.

Böylesi haberlere karşı yetkililerin ve özellikle Trabzon halkının daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bir şehrin marka değeri en çok itibarıyla ölçülür. Yalan haberlerle bu itibarı zedelemeye çalışanlara karşı hukuki yollar sonuna kadar kullanılmalıdır. Basının da sorumluluk bilinciyle hareket edip doğruluğu teyit edilmemiş hiçbir haberi yayınlamaması gerekir.

Trabzon’u hedef alan bu asılsız haberlerin gerçek yüzü artık herkes tarafından görülmelidir. Trabzon ne mutsuz bir şehirdir ne de karalanmaya çalışıldığı gibi bir tabloya sahiptir. Aksine, Trabzon misafirperverliğiyle, doğasıyla, tarihiyle ve dinamizmiyle her zaman yaşamaya değer bir şehir olmuştur ve olmaya da devam edecektir.

Burada başta Trabzon Valiliği, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Trabzon Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar ve özellikle Trabzon Turizmi adına ilgili STK’lara büyük görev düşüyor. Eline mikrofon alıp sokaklarda “Gazeteciyim” diye dolaşıp yalan yanlış algı yapanlar kadar sosyal medyada bu tarz paylaşımda bulunanlara alan açıp fırsat tanıyanlar kadar sorumludur.

Bu arada şehrimizde şenlik ve festivallerde horon oynayanlar için yapılan haberlerde “Horon tepti.” diye yazanlara da bir mesajım olacak. Bu işi yapıyorsanız lütfen Türk Dil Kurumunu arada açıp bakın. Yok ille de bilerek öyle yazanlara sözüm, eşekler tepsin sizi!

Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum. Deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Gazze’de soykırım var, görmezden gelmeyin, görmezden gelinmesine izin vermeyin. Çünkü unutmak, en büyük ihanettir. Sağlıcakla kalın.