Günümüzden geçmişe şöyle bir baktığımızda tarih boyunca Trabzon’da mümtaz şahsiyetlerin yetiştiğini görüyoruz.

Bunlardan biri de Trabzon’un ilk kitapçısı olan ve halkın “Kitabi” unvanını verdiği Kitabi Hamdi Bey’dir. Neredeyse 1 asır boyunca Uzun Sokak’ta kitapçılık yapan Hamdi Bey, şehrin kültür hafızasına adını altın harflerle yazdırmıştır.

Soyadı Kanunu sonrası “Başman” soyadını alan Hamdi Efendi, 1862 yılında Trabzon’un Kasımağa Mahallesi’nde doğdu. İmamzade Rasim Efendi’nin oğlu olan Hamdi, ilk eğitimini Zeytinlik Sıbyan Mektebi’nde Hacı Şakirzade Hacı Hasan Efendi’den almış ardından Semercizade Hacı Mehmed Efendi’den dersler almıştır.

Hamdi Efendi 29 yaşına gelince Şükriye Hafız ile evlenmiştir. Ertesi yıl bu evlilikten ilk çocuk dünyaya gelmiştir. İlk kız çocuğu Arife doğmuştur. Arife’nin ardından Belkıs, Zakire, Hadi, Naci, Hami, Samiye ve Abdullah olmak üzere 7 çocuk doğmuş fakat Samiye 4 yaşında vefat etmiştir.

Bu arada ticarete atılan Hamdi Efendi ilk olarak Uzun Sokak’ta küçük bir tütüncü dükkânı açmış ve içinde kırtasiye ve hırdavat satmaya başlamıştır. İlk yıllarda bu küçük dükkânda pek fazla iş yapamayan Hamdi Bey, 1897 Yunan Harbi yıllarında zafer sevincinin de etkisiyle insanların haber peşinde koşması üzerine basın işine girmiştir. Getirttiği gazeteler ve kitaplar hemen satılır olmuş ve Trabzon’da bir okuma kültürü oluşmaya başlamıştır.

Günden güne işlerin büyümesi üzerine Hamdi Efendi yine Uzun Sokak’ta bugün Bölge İdare Mahkemesi binasının altında ilk kez Asar-ı Cedide daha sonra Kütüphane-i Hamdi ve son olarak da Ayine-i Efkâr adını verdiği dükkânını açmıştır.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Trabzon’un Rus işgaline uğraması üzerine hemen herkes gibi Hamdi Efendi de hicret etmek zorunda kalmıştır. 2 yıllık işgal süresince Trabzon’da birçok yağma ve talan faaliyeti gerçekleşmiştir. Değerli bulunan ya da bulunduğu sanılan her yere saldırılmış ve bu arada Hamdi Efendi’nin de dükkânı ve evi de yağmalanmıştır.

Muhacirlik günlerini İstanbul’da geçiren Hamdi Bey, döndüğünde az sayıda sağlam kalan malzemeleri bir araya getirmiş ve yine Uzun Sokak’taki dükkânını faaliyete sokmuştur. Kitabi Hamdi ve Mahdumları adıyla yeniden çalışmaya başlamıştır.

Hamdi Efendi sadece kitap değil, bunun yanında bastırdığı kartpostallarla şehrin kültür hazinesine eşi bulunmaz katkılar sağlamıştır. Hamdi Efendi ayrıca fotoğraf atölyesi de açmış, dükkânında yoğun biçimde fotoğraf malzemesi satmaya başlamıştır.

Trabzon’un en tanınmış simalarından biri olan Hamdi Efendi, asıl büyük darbeyi 1928 yılında yemiş ve Harf İnkılabının yapılması üzerine birçok eseri elinde kalmıştır. Bilhassa değeri 10 bin lirayı aşan okul kitaplarını depoya atmak zorunda kalan Hamdi Bey, bu olaydan birkaç yıl önce sağlığını kaybetmeye başlamıştır.

Bir süre İstanbul’da tedavi olan Hamdi Bey, takvimler 25 Ocak 1948 gününü gösterdiğinde hayata gözlerini yummuştur. Kitabi Hamdi’nin vefatından sonra oğulları aynı mesleği bir süre daha devam ettirmiştir.

Trabzon’un sevilen şahsiyetlerinden biri olan ve yazdığı ve bastırdığı eserlerle şehrin kültür hayatına damga vuran Kitabi Hamdi Efendi’yi rahmetle anıyorum.