Bloomberg ses kayıtlarını yayımladı: Trump’ın Ukrayna planı Kremlin'le mi yazıldı?
ABD'nin eski başkanı ve 2024 seçimlerinin güçlü adaylarından Donald Trump, Ukrayna Savaşı’na yönelik önerdiği barış planıyla bir kez daha gündemde. Ancak bu kez tartışmanın odağında, planın hazırlanış süreci var. Bloomberg, Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Kremlin yetkilileri arasında geçen telefon görüşmeleri ve yüz yüze temaslara ait ses kayıtlarını yayımladı. Kayıtlar, Trump’ın ekibinin barış planını Rusya ile birlikte şekillendirdiğini ortaya koyuyor.
Trump’ın özel temsilcisi Kremlin’le pazarlık masasında
Bloomberg’in ortaya koyduğu belgeler, Trump yönetiminden Steve Witkoff’un, Putin’in dış politika danışmanı Yuri Uşakov ile doğrudan görüştüğünü gösteriyor. 14 Ekim tarihli telefon görüşmesinde Witkoff, Moskova tarafına Trump’la nasıl iletişim kurmaları gerektiğine dair tavsiyelerde bulunuyor. Görüşmede şu ifadeyi kullanıyor:
“Trump için 20 maddelik bir barış planı hazırladık. Aynısını sizinle de yapabiliriz.”
Witkoff, Putin’in Trump’a “Gaza barış anlaşması için tebrik” mesajı göndermesinin süreci olumlu etkileyebileceğini öne sürerken, Uşakov da Putin’in Trump’a “gerçek bir barış adamı” olarak hitap edebileceğini belirtiyor.
Barış planının temelleri Kremlin masasından mı çıktı?
Bloomberg’in değerlendirmesine göre, söz konusu görüşme daha sonra kamuoyuna sızan 28 maddelik Ukrayna barış planının temelini oluşturdu. Trump, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bu süreci doğrular nitelikte konuşarak, planın “her iki tarafın katkısıyla şekillendiğini” söyledi.
Planın içeriğinde yer alan bazı kritik maddeler ise dikkat çekiyor:
-
Ukrayna’nın Donbas’tan çekilmesi,
-
Bu bölgelerin “uluslararası tanınırlığı olan tampon bölge” ilan edilmesi,
-
Rusya’nın Kırım, Luhansk ve Donetsk üzerindeki kontrolünün fiilen tanınması,
-
Cephenin geri kalanının “dondurulması”.
Bu taleplerin, Witkoff’un Kremlin danışmanlarıyla yaptığı görüşmelerde dile getirilen maddelerle büyük oranda örtüştüğü belirtiliyor.
Miami'de gizli zirve: Dmitriev ile yüz yüze görüşme
Görüşmeler bununla da sınırlı kalmadı. Witkoff, Kremlin’in etkili isimlerinden biri olan Kirill Dmitriev ile 24–27 Ekim tarihleri arasında Miami’de bir araya geldi. Bloomberg’e göre, planın “en hassas” bölümleri bu üç günlük gizli zirvede konuşuldu.
Ardından 29 Ekim’de Uşakov ile Dmitriev arasında gerçekleşen başka bir telefon görüşmesine ulaşıldı. Bu görüşmede Rus tarafının, “maksimum taleple masaya oturulması” gerektiği konusunda mutabık kaldığı ifade ediliyor.
Trump: “Bu standart bir müzakere süreci”
Trump, Bloomberg’in haberine verdiği yanıtta görüşmeleri detaylı olarak incelemediğini belirtti ancak süreci savundu:
“Bu standart bir müzakere. Herkes bir şey satmak zorunda. Bir anlaşma böyle yapılır.”
Trump’ın bu açıklaması, sürecin Kremlin ile yürütülen pazarlıklardan ibaret olmadığını ima etse de, Rusya ile koordinasyon iddialarını reddetmediği gözlendi.
Ukrayna’ya baskı: “Redderseniz destek kesilebilir”
Bloomberg’in haberinde en dikkat çekici iddialardan biri de ABD’nin Ukrayna’ya yönelik tutumu. Kayıtlara ve kaynaklara göre Washington, Kiev’e planı kabul etmesi yönünde açık baskı uyguladı:
“Planı reddederseniz, istihbarat ve askeri desteği yeniden kesebiliriz.”
Bu mesaj, Kiev tarafında büyük rahatsızlık yarattı. Süreci yavaşlatmak adına, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio devreye girerken, Ukrayna’nın bazı çekincelerinin plana yansıtılması için revizyon çalışmaları başlatıldı.
Witkoff’tan açık mesaj: “Barış için ne gerektiğini biliyorum”
Kayıtlara göre Steve Witkoff’un Kremlin’e verdiği mesaj oldukça net:
“Size söyleyeyim, bir barış anlaşması için nelerin gerekeceğini biliyorum: Donetsk ve belki bir yerlerde toprak takası.”
Witkoff ayrıca, Trump’ın kendisine büyük bir hareket alanı tanıdığını da şu sözlerle ifade etti:
“Başkan, anlaşmaya ulaşmam için bana çok geniş yetki verdi.”
Trump’ın yeniden başkanlık yarışına hazırlandığı bir dönemde ortaya çıkan bu ses kayıtları, hem ABD iç politikasında hem de uluslararası ilişkilerde yeni tartışmaların fitilini ateşlemiş durumda. Sizce Trump’ın bu planı Ukrayna-Rusya Savaşı’na barış getirebilir mi, yoksa yeni bir kriz mi doğurur? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.





