‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir…’
Trabzonspor, Konya’da oynanan ve 1-0 kaybedilen ilk maçta turu zora sokmuştu.
Rıza Hoca, bazı oyuncuları çok yorgun olduğu gerekçesi ile dinlendirmiş, ‘nasılsa Trabzon’da turu geçeriz’ havasındaydı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Dün akşamki maç Atiker Konyasporlu oyuncuların istediği gibi geçti.
Henüz 1.dakikada Ömer Ali’nin 5 dakika sakatlık gerekçesi ile saha içinde yatması maçın nasıl geçeceğinin habercisi gibiydi.
Mustafa Akbaş’ın da sakatlanması sırasında geçen süreçte hakem Özgür Yankaya’nın ilk 45 dakikaya yalnızca 2 dakika ilave süre eklemesi ayrı bir tartışma konusu.
Neyse turun gitmesini tabi ki buna bağlayacak değiliz.
Rıza Çalımbay, ilk yarının son haftalarında ne demişti? “Saha dışındaki sorunları düzeltirsek, saha içi de düzelmiş olur…”
Saha dışındaki problemler henüz çözülmüşe benzemiyor.
Burak Yılmaz’a transfer teklifi gelmesi kadar doğal bir şey olamaz.
Ancak ‘Transfer teklifi gelen her oyuncunun gitme ihtimali vardır’ ifadeleri çok iyi irdelenmeli.
Bunun altından çok fazla soru işaretleri var.
Daha ikinci yarı başlamadan bitti.
Transfer yapmadan sol bekini gönderiyorsun, çaresiz kalıyorsun…
Castillo ve Olcay’dan çok daha faydalı olacağına inandığım Bongonda hiç şans verilmeden gönderildi.
Sezon başından bu yana ‘stoper’ diye bağıran takıma bırakın stoperi sol bek bile henüz alınamadı.
Başkan Muharrem Usta, menajerlerin esiri olmuş.
Onların sözünden çıkmıyor.
Yine olan Trabzonspor’un paralarına olacak, milyon euro’lar havada uçacak…
Şimdi tek hedef kupa da avuçlarımızdan uçtu gitti.
Dün akşamki maça bakıyorsun Trabzonspor adına canla başla oynayan tek oyuncu Abdülkadir Ömür.
Maç nasıl istenir, can nasıl dişe takılır Abdülkadir Ömür bunun örneklerine sergiledi.
Sözün bittiği yerdeyiz sanırım.