Fenerbahçe-Trabzonspor derbisi, yine bir futbol maçı olmaktan çıkıp Türkiye’nin sosyopsikolojik laboratuvarına dönüştü . Sahadaki 22 oyuncu değil, iki kişiydi sahnenin başrol oyuncuları.Orta Hakem ve Var Hakemi. Onların her kararı, bir tribünün yüreğine kor ateş, buz bıçakları sapladı VAR’ın sesi, stadyumun çığlıklarına karıştı!

Trabzonspor’un iptal edilen golü , sadece bir skor değişikliği değil, bir travmaydı. Onuachu’nun topu ağlarla buluşturduğu o an, Skriniar’a yaptığı minimal temas, VAR odasında VAR Hakemi tarafından bir cinayete kurban gidişe dönüştü.Trabzonspor taraftarının zihnine kazınan bu an, yine haksızlığa uğradık psikolojisini tetikledi. Fatih Tekke’nin puandan daha değerli şeyler kazandık sözleri , aslında mağlubiyetin ötesinde bir düzene baş kaldırış gösterisiydi. Okay Yokuşlu’nun kırmızı kartı , maçın diğer kırılma noktasıydı.

Trabzonspor, 19. dakikada 10 kişi kalınca, psikolojik olarak içine kapanan, savunmaya çekilen bir ekip haline geldi. Oyun ruhu, yerini bir hayatta kalma mücadelesine bıraktı. Hakem kararlarının sosyolojik etkisi, sadece stadla sınırlı kalmadı. Tüm camiaya yansıdı.Bu, bir maçın sonucuna duyulan öfkeden çok, sistemik bir yılgınlığın dışavurumuydu.Trabzonspor taraftarı hep birlikte,adil olmayan bir düzenin ilan edildiğine inanıyor.Bu kesin. Bu kaos, içten içe hakem sayesinde eleştirileriyle zirve yaptı. Türk futbolunun psikolojik kısır döngüsü burada yatıyor.Hakemler,teknik yetersizlikleri ve şuursuzluklarıyla birer günah abidesine kendilerini dönüştürüyor. Taraftar, her yanlış kararı bir komplo olarak okuyor.Oysa asıl sorun, hakemlerin adaletsiz yönetimiyle sistemin onları nasıl tükettiğinde yatıyor.

Sonuç olarak, bu maç bir kez daha gösterdi ki Türk futbolu, sahadaki mücadeleden çok, hakem kararlarının yarattığı sosyopsikolojik savaşla hatırlanacak. Futbolumuz, adil bir oyunun gerektirdiği psikolojik olgunluğa ve sosyal uzlaşıya henüz ulaşabilmiş değil. Hakemler ise bu kaosun ortasında, hem fail hem kurban rolünü oynuyor. Bu kısır döngü kırılmadıkça, her derbi bir hesaplaşma, her galibiyet bir tartışma ve her maç bir travma olarak kalmaya devam edecek.Trabzonspor bu olgudan çok daha nasiplenecek!