Abaküsün ilk harfiyken demokrasi; İsmet İnönü'ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Mete Akyol, ilk seçim öncesi İsmet Paşanın evine yollanır.
***
İnönü Menderes ile esaslı bir seçim yarışına girmiş, meydan meydan konuşmalar yapılmış, her parti alanlard
Abaküsün ilk harfiyken demokrasi; İsmet İnönü'ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Mete Akyol, ilk seçim öncesi İsmet Paşanın evine yollanır.
***
İnönü Menderes ile esaslı bir seçim yarışına girmiş, meydan meydan konuşmalar yapılmış, her parti alanlarda kendi kalabalıklarına Ülke hakkında projelerini anlatmış ve gün gelmiş çatmış, halk oylarını vermiş ve sandıklar açılmaya başlamıştır.
***
Gazeteci Mete Akyol, İnönülerin evlerinde bir yandan seçim gecesini yansıtmak ve bir yandan da Mevhibe İnönü'nün kendi elleriyle demlediği tavşan kanı çayları içmekteydiler... Ancak Mete Akyol seçim sonuçlarının Menderesi galip ilan etmeye başlaması nedeniyle ortam oldukça heyecansız, hatta can sıkıcıydı...
***
Bu durumdan sıkılmış Akyol, şimdi Mendereslerin evinde olmak ve o neşeli ortamının keyfini çıkartmak vardı diye düşünüyordu ki, Kurt politikacı Mete Akyol'a hitaben; "Mete hele bir düşün; sen çocuğunla oynarken o seni yendiğinde onu kıskanır mısın; tabi ki kıskanmazsın.
İşte DP kazanmış olması beni bir babanın çocuğuna yenilmesi gibi gururlandırmıştır.
***
Evet Türkiye'de seçime gidilmiş, Vatanın düşmanlardan kurtarılışına ve kuruluşuna çimento koyan İnönü CHP'nin başında seçimlere girmiş ve ülkeyi yıllarca yönetmesinin ardından muhalefete düşmekte olduğu esnada bu denli olgun sözler sarf edebilmiştir.
***
Aradan 64 yıl geçti.
Demokrasimiz çocukluk ve delikanlılık çağını çoktan geçti ve olgunluğa erişti.
Şimdi yine seçimler yapılmakta;
Şöyle yada böyle, "Demokrasinin dediği olur" anlayışıyla sandığın iradesi sorulmaktadır.
***
Demokrasi, seçimler kaybettiğinde de bir anlam ifade ediyor ise; kaybetmenin nedenlerini bir özeleştiri konusu oluyor ise veya siyasi kadronun eksikliklerine bağlıyor ve gelecek seçimlerde daha hazırlıklı olmayı büyük bir azimle tasarlıyor ve siyasi rakipler başarılarından ötürü kutlanıyor ise bu centilmence bir demokratlıktır.
***
Diğer taraftan seçimleri kazanacak parti,
her şeyi yapmaya muktediriz dememelidir. Çünkü, devlet olmanın sarsılmaz ilkeleri kuvvetler ayrılığı prensibidir.
***
Ayrıca, alınan oylar iktidar olmak için yeterli olsa da; asla kusursuzluğu ve masumiyeti ifade etmez .
***
Yine ayrıca seçimden zaferle çıkmak çoğunluğun azınlığa
tahakkümü anlamına da gelmez.
Azınlığın yaşamı ve her türlü düşünce ve fikir özgürlükleri, muktedir olan iktidarlar tarafından güvence altında olmalıdır.
***
Çünkü bu seçimler ölümüne bir düello değildir.
Ya susacaksın, ya da kan kusacaksın!
Ya benden olacaksın yada bertaraf olacaksın! Yaklaşımları da değildir
***
Evet , seçim sonrası kazanan ve kazanamayan partililerimizle;
Bir olmalıyız!
İri olmalıyız!
Diri olmalıyız!
Ve derhal bu kahrolası ayrıştırmaya da bir son vermeliyiz.
İşte bütün arzum ve temennim budur.