Dünya

Türkiye'nin İstediği Oluyor! Suriye'de Anlaşma Yakın

SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu için geri sayım başladı. 90 bin kişilik güç, üç tümen ve özel birliklerin statüsü Şam’daki anlaşmada netleşiyor.

Abone Ol

Suriye’de uzun süredir tartışılan ve bölgesel dengeleri doğrudan etkileyen SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda kritik bir aşamaya gelindi. Yıl sonuna kadar tamamlanması öngörülen süreçte, Şam yönetimi ile SDG arasında askeri anlaşmanın an meselesi olduğu belirtiliyor. Suriye TV’nin aktardığı bilgilere göre, ABD’nin her iki taraf üzerinde yoğun baskı kurduğu ve nihai metnin 27-30 Aralık tarihleri arasında Şam’da düzenlenecek bir törenle kamuoyuna duyurulabileceği ifade ediliyor. Taslak metinde yer alan 90 bin kişilik güç, yeni tümenler ve özel birliklerin statüsü, anlaşmayı sadece Suriye için değil bölge için de kritik hale getiriyor.

Şam’da imza için geri sayım

Suriye TV’nin iddiasına göre, SDG ile Şam yönetimi arasındaki askeri entegrasyon anlaşması artık son aşamada. 10 Mart’ta imzalanan mutabakatta belirlenen sürenin dolmasına günler kala tarafların büyük ölçüde uzlaştığı belirtiliyor. ABD’nin sürece aktif şekilde müdahil olduğu ve hem SDG hem de Şam yönetimine anlaşmanın tamamlanması yönünde baskı yaptığı ileri sürülüyor. Nihai anlaşmanın Şam’da düzenlenecek sembolik bir törenle duyurulması planlanırken, bu adımın Suriye’de merkezi otoritenin güçlendirilmesi açısından önemli bir eşik olduğu değerlendiriliyor.

Mazlum Abdi: Ortak anlayışa varıldı

SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, entegrasyon sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, Şam yönetimi ile askeri yapıların birleştirilmesi konusunda “ortak bir anlayışa” ulaşıldığını duyurdu. Abdi, askeri entegrasyona dair temel pürüzlerin aşıldığını ifade ederken, siyasi ve anayasal başlıklarda ise daha kapsamlı görüşmelere ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bu açıklama, SDG’nin askeri anlamda geri adım attığı şeklinde yorumlanırken, siyasi taleplerin masada kalmaya devam edeceğine işaret etti.

Taslak metindeki kritik başlıklar

Anlaşma taslağına göre, SDG ve Asayiş güçlerinden oluşan yaklaşık 90 bin kişilik yapı kademeli olarak Suriye Savunma ve İçişleri bakanlıklarına bağlanacak. Rakka, Deyrizor ve Haseke’de, doğrudan Savunma Bakanlığı’na bağlı ancak SDG kökenli personelden oluşan üç tümen kurulması planlanıyor. Ayrıca SDG’li 100 komutana Suriye ordusunda resmi rütbe verilmesi öngörülüyor. Ancak Şam yönetimi, bu isimlerin sahada birlik komuta etmesi yerine bakanlık bünyesinde “koordinasyon görevlisi” olarak çalışmasını şart koşuyor. SDG ise bu talebe sıcak bakmıyor. Öte yandan Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Anti-Terör Birimleri’nin (YAT) özel statüsünü koruma ısrarı da anlaşmanın en hassas maddeleri arasında yer alıyor.

Hakan Fidan’dan İsrail vurgusu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu sürecinde İsrail faktörüne dikkat çekmişti. Fidan, SDG’nin bazı faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içinde yürütmesinin, Şam ile yapılan görüşmelerde ciddi bir engel oluşturduğunu ifade etti. Bu açıklama, entegrasyon sürecinin sadece Şam-SDG hattında değil, bölgesel aktörler açısından da yakından izlendiğini ortaya koydu.