Ne kadar güzel bir cümle değil mi?
Üniversiteli olmak dendiğinde benim aklıma ilk gelenler şunlar :
Bilgi ve düşünce zenginliği,meslek ve kariyer edinme çabası,aileden uzak oluşuna buruk fakat bir okadarda özgür olma duygusu,arkadaşlıkların özenli adımlarla seçildiği sıkı dostlukların yaşandığı bir yer...
Bu dönem bence insan hayatının ikinci döngüsüdür....
İlki ergen dediğimiz dönem.
İkincisi üniversite dönemi.
Üçüncüsü kırkyaş dönemi.
Son yıllarda adına Ergen dendi,oysa bizim için hala çocukluktan çıkış dönemidir.Ne çocuksunuz o dönemde ne de büyük.
Bazı kararlar almaya çalışırsınız boyunuzdan büyük.kimi zaman başarılı olur kimi zamanda başarısız.sinirli ve hırçın yapar sizi üstesinden gelememek.sonrasındada çocukluğunuza sığınır kedi gibi sırnaşırsınız ailenize...onlar tamamlar eksik kalanı...
Akabinde üniversite yılları başlar.birçok olayın üstesinden gelmiş olup karakterinizin baskınlığına uygun tercihlerde hayatınıza yön vermiş olursunuz.büyüdüğünüzü ve iyi şeyler yapabileceğinizi herkese ispatlama dönemine girersiniz.aile kavramını biraz daha iyi kavrar özlemle algılarsınız sizin için yapmaya çalıştıklarını.
Yine bir kedi gibi gelir sırnaşırsınız börek ve kek kokan evin tüm bireylerine...
Biraz büyüyeyim,söz hakkım olsun,meslek edineyim,ayakta durmayı başarayım derken birde bakmışsınız ki: yaş kırk!!!
İşte şimdi tam manasıyla büyüdünüz!!!
O çok istediğiniz ve uğrunda bedeninizi vede ruhunuzu koşturduğunuz bir çok şeye sahipsiniz artık!!!
Bundan öte aldığınız kararlarınızın dönüşü olmaz,çünkü o kararları alana kadar kılı kırk yararsınız!!!
Ne istediğinizi hiç olmadığı kadar iyi bilen ve dönüşü olmayansınız bundan öte.
Herşeyi bir kenara bırakıp kendinizle daha bi ilgilenirsiniz.
Çocukluktan(ergenlik) bu yana hep birşeyleri ıspatlama ve edinme duygusunun koşuşturması artık bitmiştir...
Ve görürsünüz ki yaşanılası hayatın içinde en önemli şey sizsiniz!!!
İşte asıl döngü şimdi başlar.
O çok büyüme ve birşeylere erişme çabasının yeri çocuklaşmaya kalır...
İçinizde bastırdığınız çocukluk şimdi ayyuka çıkar ve bugün ki aklınızla AH YILLARIM dersiniz!!!
Bunca geçen yıllar kötü yada boş değildir lakin bunca kendinizi arka plana atmak ne kadar doğrudur bilinmez...
Eskiden olduğu gibi yine tıpkı bir kedi gibi sırnaşırsınız yaşlanmış olan ailenize ve şimdi sizi çok iyi anlıyorum dersiniz yaşanmışlıklarınızla!!!
Evet yaş kırk!!!
Evet bi kırk yıl daha vaktimiz belki de yok düşüncesiyle akıllı kadın (akıllı adam)moduna geçersiniz!!!
Dış dünyaya biraz kapanıp iç dünya ile keyif alırsınız!!!
Anılar,yaşanmış ve yaşanmamış ne varsa tek tek gözden geçirip güler-ağlarsınız!!!
En lezzetlisi ise ; kırlaşmış saçları ve yürümekte zorlanan aileniz ile bahçede ıhlamur ağacının altında saatlerce geçmişi konuşmaktır...
Yine çocuksunuz onların gözünde!!!
Şımarıp sırnaşabilirsiniz yaş kırk olsa bile!!!
Hayatta en önemli şey aile kavramının farkını bilip ona göre sahiplenmektir!!!
İster ergen olun,
İster üniversiteli,
İster kırk yaşında!!!
Siz herdaim o börek ve kek kokan evin prenses'leriyle prens'leri olarak kalacaksınız!!!
Lakin geç kaldığınızı düşünmeyin sakın...
Hadi şimdi ailenize sırnaşın...
Tıpkı bir kedi gibi...
Çok Okunanlar
Avrupa Kulüpleri Onun İçin Sıraya Girdi: İtalyan Devlerinden Yakın Takip
Trabzonspor Zirveye Yürürken Algı Operasyonları Hızlandı
Trabzonspor U19’dan İstanbul’da Net Zafer
Trabzonspor’un Yeni Hedefi Bakın Kim? Üç Bölgenin İlacı Olabilir
Trabzonspor’un Konyaspor karşılaşmasında ikinci yarıda oyuna dahil olan Danylo Sikan, Nasıl bir performans sergiledi?
Fatih Tekke’nin Okay Israrı Krize Dönüştü: “Her Gece Rüyasında Geriden Oyun Kuruyor”