Denetleme Kurulu Başkanı Mahmut Ören arkadaşımız geçtiğimiz günlerde ‘Borca borç bindirilerek’ yapılan maliyeti çok yüksek 15 futbolcuyla Trabzonspor’un kadro maliyetinin 41 milyon Euro’ya yükseldiğini, ve bunun altından kalkmanın mümkün olmadığını da en uygun kelimelerle seçerek açıklamıştı.

Durum gerçekten vahimdir.

Gelinen noktada adeta deniz bitmiştir..

Öyle ki kadrodaki tüm futbolcuları satsan, tesisleri de paraya çevirsen toplam borcun yarısını bile ödeyemezsin..

İşin ilginç tarafı durum bu güne has da değildir.

Kulübün 50. Yıl kutlamalarına gitmediği için eleştirilen rahmetli Özkan Sümer bunu şöyle açıklamıştı:

Trabzonspor’u var eden, yarıştıran, başarılı kılarak büyüten, yücelten hiçbir şeyden eser kalmamış.

Ne diye gideyim..

Trabzonspor özellikle paralı başkanlar ve de parayı bulacağını düşündüğü dönemlerde hem üretimini durdurmuş, hem de boyunu aşan borçlar yüzünden çok sıkıntılar yaşamıştır.

Sıradan oyunculara ödenen milyon, milyon Dolarlar, Eurolar kulübün geleceğine de ipotek koyarak işi hepten işin içinden çıkılmaz hale getirmiştir.

Bu transfer çılgınlığında yöneticilerin de,  ve teknik adamların payları vardır.

Kimisini teknik adamlar ısrarla istemiştir.

Kimilerini de yöneticiler almış, teknik adamlar da buna sessiz kalmıştır.

Yönetimlerde teknik direktörlere  gerektiğinde 'Hocam  o kadar da değil, bu transfer bizim boyumuzu aşar, hem garantisi mi var, ya tutmazsa' diyecek yöneticiler ve de yöneticilerin yaptığı bu tür transferlere 'Bize uymaz , üstelik dengeleri bozar,  paranızı sokağa atmayın istemem' diyecek hocalar olmadığına göre,  bizde bu transfer çılgınlığı bitmez..

Ve bu çılgınlıklar sonucu yine merhum Özkan Sümer’in sözleriyle ‘Trabzonspor’  duyguda, düşüncede, anlayışta, heyecanda, birlikteliğini ve birbirine yakınlığını ve yatkınlığını yitirmiştir.

Bu gün Dünya devi Barcelona’nın ilk 11 inde bile kendi ürettiği  6-7 oyuncu forma giyerken, bu kadar büyük hedefleri olan kulüpler bile üretime yönelirken, bunu anlamamak kör cahilliktir.Üretimsiz bu iş olmuyor’

Aslında 30 yıldır değişen bir şey yok

Derdi Trabzonspor olanlar ne zaman üretim dese, birileri hep ‘Bunlar da yerelde kalmış’ diye dudak büktü..

Ancak bükülen o dudaklar şimdi öyle büzüldü ki, açmak için kerpeten gerekecek.

Kaldı ki üretimden kastedilen sadece Trabzonspor’un altyapısı ve Trabzon’daki amatör takımlar  değildir.

Elbette  buralar  çıkardığı sayısız yıldızla Trabzonspor’u zaferden zafere koşturarak rüştünü  çoktan ispat etmiştir lakin;  üretim derken sadece buraları değildir   kastedilen, ya da olması gereken..

Rizespor’dan Ali Kemal Denizci’yi, Hasan Vezir’i, Erzurumspor’dan Hüseyin Tok’u, Sebat Gençlik’ten Faruk Özak’ı Şenol Güneş’i, Kemal Serdar’ı, Kadir Özcan’ı ,Serdar Bali’yi, Samsunspor’dan Orhan Kaynak’ı, Elazığspor’dan Mehmet Ekşi’yi,

Gürcistandan Şota’yı , Brezilya’dan Marco  Aurello’yu, Belçika’dan İbrahima Yattara’yı üç kuruş paraya alıp yıldızlaştırmaktır..

Aslında Trabzonspor’un bu sıkıntılarının ardında taklit edilirken, taklit eden konumuna gelmesi yatar.

Efsane takımın doğuşu nasıl PTT yenilgisi gibi bir musibetten mecburiyetten olmuşsa,

Kazanılan değerlerin çoğu da parasız dönemlerdeki mecburi istikametin sonucudur.

Bilincin değil, zaruretin neticesindedir.

Netice olarak böylesine büyük bir yükün altına girecek olan yeni yönetimin işi çok zordur.

Umarız bu çılgınlığa gem vurulur, sular da azar azar durulur.

Yoksa arkadan karpuzcu geliyor!

Başarılar dileriz..

ÇOK UYARDIK ÇOOKK!..

Newton’un haklı olarak gönderilmesinden sonra şimdi herkes büyük bir merakla yeni teknik direktörü bekliyor..

Ortalıkta pek çok isim dolaşıyor ancak bunlardan hangisi olur bilemeyiz..

 Onu bilemeyiz ancak şunu iyi biliriz.

3 yıllık sözleşme isteyerek gelecek olan yeni teknik adam, kendi ve 10 civarında yardımcısının alacakları dışında bir de 'Bu takımı ben kurmadım, bu kadroyla bir şey olmaz’ diyerek ara transferde en az 5, ana transferde 10 futbolcu aldıracak birisi olursa..

İşi yaramaz dediklerini para verip yollarsan..

İstediklerini borçlanıp alırsan..

 Vay halimize..

Dövizin fırladığı, daha da tırmanacağı da dillendirilirken...

O çok yakındığımız İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta dönemlerini bile mumla ararız.

(4 Kasım 2020)

Sonrasında zaman zaman  bu tür yazılara devam edip  21 Aralık 2022’de şunları demişiz..

Hesap ortada; 5 yıllık süreyle yapılandırılan devasa borçlarının vadesi iki yıl daha uzatılarak yüzde 20 faizle 7 yıla çıkarılan kulüplerden diğerleri bizi ilgilendirmez de, şimdilik yaklaşık 1,5 milyar TL civarında olduğu belirtilen Trabzonspor’un bu borcu, sezon sonunda yapılacak transferlerle 2 milyarı bulur mu? Geçer bile. (Geçti ve 2.4 milyar’ oldu) Çoğu döviz cinsinden olan bu borçlar faiziyle nereye varır? 

Şampiyon olsan bile alacağın para bunun ne kadarını kapatır?

Ve de bu şartlarda Trabzonspor’un geleceği ne olur?

Kaygısı Trabzonspor olanların sadece saha sonuçlarıyla teselli bulamayacaklarını biliyorum. 

Tekerlek rayından bir çıkarsa İMF gelse kurtaramaz..

Çünkü yıkımın bir adım gerisindeyiz!