Bundan 2 yıl önce yani 6 Ekim 2023 günü İsrail ordusu, sınır ihlali yapan Hamas’ı cezalandırma bahanesiyle büyük bir askeri harekât başlatmıştır. Bu topyekûn seferberlik neticesinde Filistin halkı Gazze’den sürülmeye başlanmış, yaşanan çatışmalarda ise siviller ve çocuklar da dâhil olmak üzere 66 bin 238 Filistinli kişi hayatını kaybetmiştir.
İsrail saldırılarının başladığı günlerde ifade ettiğim gibi bu olay aslında Filistin’i tamamen Müslümansız bir bölge haline getirmeyi amaçlıyordu. Böylece İsrail, yıllardır devam eden saldırı ve savaşlardan kurtulacak hem de yüzyıldan beri hayalini kurduğu topraklara tam olarak egemen olabilecekti. Bu noktada Hamas’ın yaptığı saldırı bir bahane olarak kullanılmıştı.
İsrail’in 6-7 Ekim 2023’de başlattığı “Müslümansız Filistin” yaratma projesinin ikinci yılına geldiğimiz günlerde bölgede yaşanan büyük acılara rağmen bu planın başarıya ulaşamadığı görülmektedir. Zira Filistin halkının yaşadığı acılar ve dünyanın dört bir yanından İsrail’e duyulan tepkiler bu planın şimdilik ertelenmesine neden olmuştur.
ABD’nin desteğini arkasına alan İsrail ise nihai hedefinden vazgeçmeyecektir. ABD ile ters düşmemek adına Trump Planına destek veren İsrail yönetimi, ilerleyen yıllarda Müslümanların elinde kalan bölgelere de hâkim olmak için farklı yöntemleri devreye sokacaktır.
Öte yandan saldırılar sırasında başta İspanya ve İrlanda gibi Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok yerde İsrail karşıtlığı başlamıştır. Müslüman halkın yaşadığı acılar, sosyal medyanın da etkisiyle bütün dünyaya gösterilmiş ve bunun sonucunda İsrail, büyük bir prestij kaybına uğramıştır.
Her seferinde mağduru oynamak isteyen İsrail’in planı suya düşmüştür. Aksine Müslümanların yaşadıklarını gören vicdan sahibi birçok insan İslam’a yönelmiştir. Mesela Nisan 2024’te yayınlanan bir haberde işgalci Siyonist İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın, vicdan sahibi dünya halklarını derinden etkilediği belirtilmiştir. Haberin devamında şu bilgiye yer verilmiştir:
“Avrupa İslamî Kuruluşlar Federasyonu’nun (FIOE) verdiği bilgiyi paylaşan Zakir Naik, İsrail-Filistin savaşı (7 Ekim) başlamadan önce her gün yaklaşık 80 kişi Müslüman olurdu. Ancak savaşın başlamasından beri (sadece Avrupa’da) Müslüman olan sayısı günde 400'ün üzerine çıktı. Sadece Fransa’da iki ayda 20 bin gayrimüslim Gazze'deki videolardan etkilenerek İslam’ı kabul etti diye konuştu”.
Haberin içeriği aslında bugün gelinen durumun asıl sebebi olarak görülmelidir. Zira dünyanın gözü önünde yüzbinlerce insanın acımazsızca cezalandırıldığı bir süreçte, duyarlı insanlar bu yaşananlara tepki olarak İslam’ı seçiyordu.
Bu nedenle artık denizin bittiğini anlayan ABD, küresel dengeleri de hesaplayarak Gazze konusunda geri adım atmıştı. Oysa bu yılın başında ABD Başkanı Trump, Filistinli Müslümanların diğer bölgelere sürgün edilmesini içeren bir teklifi kamuoyuna sunmuştu. Söz konusu teklifte Donald Trump, Gazze'nin "temizlenmesi için" bölgedeki Filistinlilerin Ürdün, Mısır ve diğer Arap ülkelerine sürgün edilmesi gerektiğini belirtiyordu.
İsrail, bu sürgünün gerçekleşmesi için bütün enstrümanları devreye sokmuştu. Gazze’yi abluka altına alan İsrail, burada yaşayan Müslümanları açlığa ve ölüme mahkûm etmişti. Fakat İsrail’in bu acımasız planı da elinde patlamıştır. Zira dünyanın birçok farklı yerinden organize olarak bir araya gelen aktivistler bu ablukayı delmek için harekete geçmiştir.
Sumud Filosu, adıyla harekete geçen aktivistler sivil bir inisiyatif olarak büyük ses getirmiş, vicdanı olan insanların ortaya koyduğu ortak bir tepki olarak tarihe geçmiştir.
“Devletler susarken biz konuşacağız” anlayışıyla diplomasiye yeni bir bakış getiren Sumud Filosu, ilerleyen günlerde de İsrail ve ABD’nin işinin hiç de kolay olmayacağını ortaya koymuştur.