Zaman Değişti, İsimler Kaldı: Semerciler ve Kunduracılar’ın Sessizliği

Trabzon’un kalbinde, yüzyıllar boyunca zanaatla yoğrulmuş iki cadde var: Semerciler ve Kunduracılar. Bu sokaklar, bir zamanlar sadece isimleriyle değil, barındırdığı el emeği mesleklerle de anılırdı. Atların semerleri, ustaların ellerinden çıkan sağlam çarıklar, ahşap saya tezgâhları ve deri kokusu... Bugün ise tüm bu izler silinmiş gibi. Caddeler hâlâ aynı isimleri taşısa da o canlı, üretken günlerin yerinde artık sadece anılar ve birkaç tabeladan fazlası yok.

Semerciler Caddesi: Bir Mesleğin Sessiz Vedası

Trabzon’da İpek Yolu’nun son izlerini taşıyan Semerciler Caddesi, adını çoktan kaybolmuş bir meslekten alıyor: semercilik. Yıllar önce atlı kervanlar, askeri birlikler ve tüccarlar bu bölgede konaklar, atlarına nal çaktırır, semer yaptırırdı. Ancak artık ne at var ne de semer ihtiyacı. Zamanla semercilik unutuldu, ustalar meslek değiştirdi, atölyeler kapandı. Geride ise sadece caddenin ismi kaldı. Bugün bu sokaktan geçen biri, belki de adının nereden geldiğini bile bilmiyor.

Kunduracılar Caddesi: El Yapımı Ayakkabının Anısına

Kunduracılar Caddesi, bir dönem Trabzon’un el yapımı ayakkabı üretiminde merkez konumundaydı. Saya ustaları, çarıkçılar, dericiler bu caddede yan yana çalışır, mahalleye ayakkabı kokusu sinerdi. Ancak zaman, ustalara acımadı. Seri üretim arttı, fabrikasyon ayakkabılar yaygınlaştı, zanaat yavaş yavaş sahneden çekildi. Şimdi, caddede sadece birkaç dikiş sesi yankılanıyor. Kunduracılığın ruhunu yaşatmaya çalışan az sayıda atölye, adeta bir zamanlar yaşanan o hareketli günlerin tanığı gibi.

Zanaat Unutuluyor, Hatıralar Ayakta Kalıyor

Caddelerin isimleri hâlâ orada; tabelalarda, haritalarda, günlük konuşmalarda. Ama anlamları? İşte onlar yavaş yavaş siliniyor. Semercilik ve kunduracılık, yalnızca yaşlı ustaların hafızasında ve halk eğitim kurslarının arka odalarında varlığını sürdürüyor. Yerel halktan Kamil Aydın ve Coşkun Öztürk gibi isimler, geçmişe dair tanıklıklarıyla bugüne ışık tutuyor. Anlattıkları sadece bir meslek hikâyesi değil, aynı zamanda bir kentin kültürel belleği.

El Sanatları Yeniden Canlanabilir mi?

Günümüzde bu tür geleneksel mesleklerin yaşaması için bazı girişimler mevcut. Ortahisar Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurslar sayesinde kunduracılık hâlâ öğretilmeye çalışılıyor. Ancak bu çabalar, ne yazık ki sınırlı ve yaygın değil. Gerekli destek ve ilgi gösterilirse, el emeğine dayalı bu değerli mesleklerin yeniden canlanması mümkün. Aksi takdirde, sadece sokak isimleri kalacak geriye.

Kaynak: İHA