Doğu Karadeniz’de Örtü Yangınları Neden Görülüyor?
Doğu Karadeniz, bol yağış alan iklimiyle bilinse de yangın riski tamamen ortadan kalkmış değil. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Alperen Coşkuner, bölgede yangın olmaz inanışının yanlış olduğunu vurguladı. Coşkuner’e göre Doğu Karadeniz’deki yangınlar, Ege ve Akdeniz’deki büyük çaplı yangınlardan farklı dinamiklere sahip. Özellikle yaprak dökümünün ardından yerde biriken kuru maddeler ve lodos etkisi, kış aylarında bile yangın riskini artırıyor.
Doğu Karadeniz’de Kış Yangınları
Doç. Dr. Coşkuner, Türkiye’de yangın sezonunu ikiye ayırdıklarını belirtiyor. İlk sezon, Mayıs’tan Ekim’e kadar Ege ve Akdeniz’de yaşanan klasik yangın dönemini kapsıyor. İkinci sezon ise Kasım’dan Nisan’a kadar devam eden ve Doğu Karadeniz için risk oluşturan “kış yangınları” dönemi. Bu bölgede çıkan yangınlar genellikle düşük şiddetli oluyor; ancak yine de ciddi tehditler barındırıyor. Yaprak dökümüyle yerde biriken kuru yapraklar ve dallar, lodos estiğinde kolayca tutuşabiliyor.
Tarım Arazileri Yangın Riskini Artırıyor
Coşkuner’in dikkat çektiği önemli bir nokta da tarım arazileri ile ormanlık alanların iç içe geçmiş yapısı. Bölgede bahçe temizliği amacıyla yakılan ateşler, özellikle sıcak ve kuru dönemlerde hızla örtü yangınına dönüşebiliyor. Eğimli araziler nedeniyle küçük çaplı bir ateşin kısa sürede ormana sıçrama ihtimali oldukça yüksek. Bu durum, yangınların kısa sürede büyümesine neden olabiliyor.
Lodos ve Sıcaklık Artışı Kritik Nokta
Doğu Karadeniz’de yangın riskinin arttığı en kritik dönemler, lodos rüzgârlarının estiği ve sıcaklıkların 27–28 dereceye kadar çıktığı zamanlar. Normalde nemli olan iklim, bu koşullarda hızla kuraklaşarak tutuşma ortamını hazırlıyor. Coşkuner, “Her ne kadar bölge genellikle yağışlı olsa da, bazı dönemlerde yangın riski ciddi şekilde artar. Bu nedenle dikkatli olunmalı” uyarısında bulundu.
Yangınların İzleri Çabuk Kayboluyor
Doç. Dr. Coşkuner, Doğu Karadeniz’de çıkan yangınların genellikle örtü yangını şeklinde olduğunu, yani ağaçların tamamını değil, zemin örtüsünü etkilediğini belirtiyor. Bu nedenle yangın sonrası izlerin hızla kaybolduğunu, bazen bir yıl sonra fark edilemeyen yangınların bile yaşandığını dile getirdi. Uzmanlara göre bu durum, yangın riskini hafife aldırarak tehlikenin göz ardı edilmesine yol açabiliyor.
Doğu Karadeniz’in “yağışlı iklimi sayesinde yangın olmaz” inanışının yanlış olduğunu gösteren bu açıklamalar, bölgedeki farkındalığın artması gerektiğini ortaya koyuyor. Siz de yaşadığınız bölgede yangın riskine karşı ne tür önlemler alındığını bizimle paylaşabilirsiniz.