Araklı’da ayı dehşeti: 50’den fazla arı kovanı telef oldu
Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Taşgeçit Mahallesi’nde arıcılık yapan Ziya Kotaman, sabah saatlerinde arı kovanlarının başına gittiğinde hayatının şokunu yaşadı. Gece saatlerinde ayıların saldırısına uğrayan kovanların tamamı parçalanmıştı. 50’den fazla peteğin telef olduğu olayda kovanların büyük kısmı kullanılmaz hale geldi. Kotaman ailesi, bu saldırıyla yıllık gelirlerinin yok olduğunu ifade etti. Olay, Araklı'da bugüne kadar yaşanan en büyük ayı saldırısı olarak kayıtlara geçti.
“Yılların emeği bir gecede bitti”
Bölgede uzun yıllardır arıcılıkla geçimini sağlayan Ziya Kotaman, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Yıllardır bu işi yapıyoruz. İlk kez böyle büyük bir zararla karşı karşıya kaldık. Gece ayılar kovanlara saldırmış. Sabah geldiğimizde tüm kovanlar darmadağın olmuştu. Sadece arılar değil, emeğimiz, alın terimiz de yok oldu” diyerek yaşadığı mağduriyeti anlattı. Saldırı nedeniyle hem maddi hem de manevi yıkım yaşadıklarını belirten Kotaman, bu tür olayların önüne geçilmesi için önlem alınması çağrısında bulundu.
Araklı’da benzeri görülmemiş saldırı
Ayı saldırısı, Taşgeçit Mahallesi ve çevresinde büyük yankı uyandırdı. Yöre halkı, bölgede zaman zaman ayıların görüldüğünü ancak ilk defa bu kadar büyük çaplı bir zarar meydana geldiğini ifade etti. Saldırının ardından yetkililere haber verilirken, olay yerinde yapılan incelemelerde ayıya ait izlere rastlandı. Vatandaşlar, özellikle yayla ve kırsal alanlardaki arıcıların artan yaban hayatı hareketliliği karşısında koruyucu tedbirler alması gerektiğini belirtiyor.
Arıcılardan destek çağrısı
Kotaman ailesi, yaşanan zararın büyüklüğü nedeniyle yetkililerden destek beklediklerini dile getirdi. Arıcılık gibi doğal üretimle geçinen birçok aile için benzer saldırıların ekonomik anlamda yıkıcı sonuçlar doğurduğunu belirten Kotaman, “Bu işten elde ettiğimiz gelirle geçimimizi sağlıyorduk. Ayı saldırısı sadece bir kovanın değil, bir yılın emeğinin kaybı demek. Destek olmadan toparlanmamız çok zor” dedi. Bölgedeki diğer arıcılar da benzer risklerle karşı karşıya olduklarını vurguluyor.
Doğal yaşamla iç içe olan bölgelerde, hem insan hem de hayvan güvenliği açısından alınacak önlemlerin önemi her geçen gün artıyor. Sizce bu tür saldırıların önüne nasıl geçilebilir? Görüşlerinizi bizimle paylaşın.