Kuşaktan Kuşağa Taş Ustalığı
Artvin’in dağlık coğrafyasında yer alan Yusufeli ilçesi, sadece doğal güzellikleriyle değil, taş işçiliğiyle de dikkat çekiyor. Yüzyıllardır süregelen taş ustalığı, ilçeye bağlı köylerde bugün hâlâ emekçi köylüler tarafından yaşatılıyor.
Yontma Taşla İnşa Edilen Mimari
Yusufeli’nde taş ustalığı, sadece yapıları ayakta tutan bir teknik değil; aynı zamanda bölgenin kültürel kimliğini yansıtan bir sanat dalı.
Ustaların ellerinde şekillenen kemerler, taş evler, bahçe duvarları, bölgenin mimari hafızasını günümüze taşıyor. Bu yapıların çoğu yontma taş kullanılarak, çimento veya beton gibi modern malzemelere başvurulmadan geleneksel yöntemlerle inşa ediliyor.
Geçmişin İzlerini Geleceğe Taşıyorlar
Yusufelili ustalar, sadece yeni yapılar ortaya koymakla kalmıyor; aynı zamanda tarihi taş binaların onarımı konusunda da önemli bir rol üstleniyor. Zamanla yıpranmış yapıların taşları tek tek elden geçirilerek, aslına uygun şekilde restore ediliyor.
Zorlu Koşullarda Sabırla Üretiliyor
Yusufeli’nin dağlık ve ulaşımı zor coğrafyasında taş işçiliği, büyük sabır ve ustalık gerektiriyor. Ustalar, saatlerce yontma ve taşıma işlemleriyle uğraşarak eserlerini ortaya koyuyor. Her bir taş, doğru yere yerleştirilene kadar ustanın sezgisine ve tecrübesine emanet.
Meslekten Öte Bir Kültürel Miras
Taş ustalığı, Yusufeli’nde sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Dede mesleğini sürdüren birçok usta, bu geleneği çocuklarına da aktarmaya çalışıyor. Böylece taşla şekillenen tarih, geleceğe de taşınıyor.
“Taşın Dili Vardır, Usta Anlar”
Yusufelili bir taş ustası şöyle diyor:
“Her taşın bir şekli, bir yönü, bir dengesi var. Doğru taşı doğru yere koyarsan hem sağlam olur hem güzel görünür. Bu iş, sadece kol gücüyle değil, gönül ve sabırla yapılır.”
