Türkiye çok zor süreçlerden geçti.
Kimi zaman bu süreçlerde demokrasi askıya alındı, kimi zaman ise sarsıldı yıkılmaktan son anda kurtuldu. Hem ülke hem de demokrasi yara bere içinde kaldı.
O süreçlerden birisi de 28 Şubat süreci idi. Refah Partisi’nin yerel yönetimlerde iktidara gelmesinin hemen öncesinde başladı ve 2002 yılının 3 Kasım tarihine kadar da sürdü.
Üniversitelerde ve Liselerde hatta daha altlarda öğretmen ve öğretim üyeleri kılık kıyafeti, inancı-ibadeti ile fişlendi.
O günün şartlarında İBB Başkanı Tayyip Erdoğan da görevden alınmış sonra hapsedilmiş ve ardından da polis takiplerine maruz kalmıştı.
Ve muhtar bile olamaz manşeti de o dönemde atılmıştı.
Kızlarının biri Araklı’da İmam Hatibi okumuş diğeri ise yurtdışına gitmek zorunda kalmıştı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde de zor dönemler oldu.
Öyle dönemler oldu ki kampüsten dışarı çıkan öğretim üyesinin başörtülü ya da çarşaflı eşi bir daha içeri alınmak istenmedi.
O dönemde bazı öğretim üyelerinin hak ettikleri Proflukları ve Doçentliklerini alamadılar.
Muhtar bile olamaz denen Tayyip Erdoğan sonrasında Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kadar geldi.
Ve Üniversitelerin rektörlerini atayan isim oldu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde de 32 rektör arasından dosyasında ‘28 Şubat mağduru’ notu olanı atadı.
Kuşkusuz tek kriter o değildi.
16 yıl süreyle Teknik bir üniversiteyi tıpçıların yönetmesinin de mühendisin atanmasında etkisi vardı.
Yine Trabzon’da AK Partiye yakın tüm vakıf ve sendikaların da Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’yı istemesinin etkisi oldu.
Buna MEMUR-SEN, TÜGVA, MÜSİAD, Yavuz Selim Vakfı ve Asım Aykan’ın başkanı olduğu ANADER’i de ekleyebiliriz.
Hep şunu yazdım, rektör 6 isim arasından atanacak. Prof. Dr. Uğur Çevik, Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Prof. Dr. Asım Örem, Prof. Dr. Hikmet Öksüz, Prof. Dr. Yüksel Aliyazıcıoğlu ve Prof. Dr. Habip Asan. Öyle de oldu.
Hepsi de gelebilirdi.
8 yıllık Prof. Dr. Süleyman Baykal dönemi tamamlandı. Sevgili hocama teşekkür ediyorum.
Yeni dönemde nasıl bir KTÜ olacak?
Buna da Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ve ekibi karar verecek.
Öncelikle Üniversitede yeni dönemde bir kıyıma gitmemeli. Herkesi dinlemeli ama kararını ona destek verenler değil, kendi vermeli.
Başarılı olanlarla kesinlikle devam etmeli. Liyakatı öncelemeli.
Kent ve KTÜ ilişkilerinde daha sosyal bir alan açmalı.
Bunun için de özellikle spor ve sosyal organizasyonları yapabilecek, Türkiye genelinde kendini ispatlamış isimler var, onlara bakarak yanına alabilmeli.
Tabi ki KTÜ denince önce Teknik.
Teknik Üniversiteye layık olacak şekilde ki kendisi de zaten ARGE çalışmalarına ağırlık vereceklerini söyledi ve o yoldan gidebilmeli.
Büyük bir görev üstlendi.
Bu görevi olan layık gören başta Cumphurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm Trabzon ve Türkiye ondan öne çıkan bir KTÜ bekliyor.
Ve eli güçlü.
Gidecek KTÜ’nün, Fakültenin, Farabinin ihtiyaçların Ankara’dan alıp gelecek.
Bir geri döner iki döner üçüncü de ‘Habu bizim uşak amma da cevvalmiş hakkını verelim’ derler ve ne istediyse alır gelir.
Bir kez daha hayırlı olsun diyorum.
Allah mahcup etmesin. KTÜ ve bölge kazansın. Ülke kazansın.
Evlatlarımız güzel eğitim alsın diyorum.