Yeşilyol Derneği Grup Lideri Prof. Dr. Celal Duran etkinliğin ardından yaptığı açıklamada: “Çok güzel bir gündü, çok güzel bir hava vardı. Sabah hedefimiz Maçka bölgesindeki Yukarıköy mahallesinde kahvaltı yapıp oradan sonra da Hoca mezarı Yaylası’na yaklaşık 7 km gidiş 7 km dönüş olmak üzere bir yürüyüş gerçekleştirdik. Hava gayet güzeldi, yağış yoktu. Benim gözlemlediğim bazı çeşmelerde su akmıyordu büyük ihtimal bakımsızlıktan kaynaklanıyor. Bölgenin eşiz doğa manzarasını gün boyunca izleme fırsatı bulduk yürüyüşümüze katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.
Sonbaharın elveda diyeceği, kışın yaklaştığı son güneşli günlerden birinde gerçekleşen yürüyüş etkinliğinde katılımcılar Maçka’nın yüksek noktalarından eşsiz manzarayı izleme ve bol bol fotoğraf çekme fırsatı yakaladılar. Etkinliğe katılan Gazeteci Arif Azak yaptığı açıklamada: “Maçka Yukarıköy Mahallesinde Nizamettin Bektaş abimizin yöresel mimariye uygun, doğa ile bütünleşmiş örnek köy evinde kahvaltı ile başlayan etkinliğimiz yöre halkının asırlardır kullandığı yayla yolu ve Tarihi İpekyolu üzerinde yer alan Maçka Naldöken Şehitliği, Meşeiçi Hanları, Bezirgandüzü, Makren tepesi, Paşasuyu, Karakaban ve Hoca Mezarı Yaylası güzergahında yürüyerek tamamlandı.
“Eşsiz Bir Gün Geçirdik”
Yeşilyol Derneği gönüllüleri etkinlikte muhteşem bir rotayı takip edip, dağların arasındaki sis bulutlarını izlerken bazen öyle uçurum kenarlarından geçti ki hayatının büyük kısmını bu bölgede yaşamış olan Rehberimiz, Nizamettin Bektaş abimiz bizim bakmaya, yaklaşmaya korktuğumuz uçurumları işaret ederek; “Çocukluğumuzda bu kayadan, uçurumdan tırmanarak yolumuza devam ederdik, bu kayayı tırmanmayana köyde kız vermezlerdi” diyerek hepimizi kahkahaya boğup yürüyüş rotasındaki yorgunluğumuzu bizlere unutturdu.
Tarihi Rotalar ve Manzaralar Bir Arada
Hoca Mezarı yaylasının bir diğer özelliği de yöre halkından dinlediğimiz Maçka bölgesinde ilk kar bu yaylaya yağarmış. Bölgede doğa ile uyumlu çok güzel turizm tesisleri yapılmış ve yapılmaya da devam ediyor. Bölgede Turizm işletmecisi Rıfat Güler Bey güler yüzlü, samimi, içten yapısı ile sağolsun bizleri otelinde misafir etti, birileri gibi sezon bitti deyip kapıya kilidi asmamış, ikramda bulundu, turizm tesisinin balkonundan doyumsuz manzarayı izleme fırsatı bulduk, yemyeşil arazide otlayan inekleri ve başlarında bekleyen teyzemizi bir süre izledim. Bu zamanda arazide pek hayvancılık ile uğraşan yok maalesef, şap hastalığı son dönemde besicilere çok büyük zarar verdi ve yetkililer tarafından çözüm üretilemeyince de doğada özgürce dolaşan canlıları görmeye hasret kaldık. Yol güzergahında yetkili kurumlar mutlaka çalışma yapıp betonlama ve tehlikeli kısımlarda çelik bariyer yapmalılar bölge o noktada çok ihmal edilmiş.’’ ifadelerini kullandı.




