Dış politik gelişmelerin daha bir ağırlığını hissettirdiği bir seneyi geride bıraktık.
 
Akılda gelen, geleceğe taşınacak çok önemli gelişmeler yaşandı.
 
Türkiye mahalli seçimleri geride bıraktı.
 
AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı sayısal oran olarak kan kaybetmese de büyükşehirlerde mecliste çoğunluğu elde etti; ancak başkanları Millet İttifakı’na devretti.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birkaç yıl öncesinde büyükşehirlerde hamle yaparak belediye başkanlarını görevden aldı.
 
İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi AK Parti cephesinde ciddi üzüntüye neden oldu ki eski başbakan Binali Yıldırım bu süreçte kaybetti.
 
Ekrem İmamoğlu, küskünlerin ve ittifakta söz birliği edenlerin oylarını alarak sürpriz bir iş çıkararak CHP’de dengeleri değiştirecek potansiyele ulaştı.
 
Yerel Seçimler her ne olursa olsun Türkiye’nin yeniden önüne bakması noktasında, seçimlerin konuşulmaması reformlara devam edilmesi açısından önemliydi.
 
Hızla meclis çalışmalarına yönelen Cumhur ittifakı, Barış Pınarı harekatı ile güneyimizde kurulması hesaplanan terör koridoru oyununu bozdu.
 
Kısa zaman içinde orduda bu denli değişimler yaşanmışken Türkiye’nin toparlanması ve harekat kabiliyetine ulaşması az iş değildi doğrusu.
 
Seçimsiz uzun bir dönemi göz aldığımızda muhalefet partilerindeki hareketlilikler de göze çarpıyor.
 
Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın, ‘sonrasında kaynağım beni yanılttı ‘diyerek, özür dilemek zorunda kaldığı ‘CHP’den bir isim (Muharrem İnce), Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü’ iddiasını kamuoyu uzun süre tartıştı.
 
Bu iddiayı gündemine alan Kemal Kılıçdaroğlu da kurultay öncesi hanesine bir eksi puan daha yazdırmış oldu.
Büyükşehirlerde istediğini elde eden Kılıçdaroğlu’nun rüzgarı bir ölçüde zayıflamış oldu.
 
AK Parti’den küsenlerin parti oluşumuna geçtiği bir süreci de yaşadık 2019’da.
 
Ahmet Davutoğlu, ‘Gelecek Partisi’ diyerek ayrışmayı resmileştirdi.
 
Davutoğlu, AK Parti hareketini zayıflatan bir yapı olarak mı yoksa toplumda karşılığı olan güven tesis eden bir teşkilat olarak mı boy gösterecek zaman içine göreceğiz.
 
Şu ana kadar etkili olamadı.
 
Ali Babacan hareketi de yıl başından sonra ete kemiğe bürünecek.
 
Erken seçim konuşulmuyor olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan rüzgarı arkasına aldığını hissettiği anda daha güçlü olabilmek için MHP ile bu adımı atabilir ki 2020 yılı içi dahi bunu için uzak değil.
 
Muhalefetin buna her zaman hazırlıklı olduğu muhakkak.
 
2019 adına tarihe geçecek yeni notlar da var.
 
Türkiye yerli otomobilini tanıttı.
 
Sipariş yağmuru var.
 
2022’de elektirikli otomobilin yollarda olması bekleniyor.
 
Türkiye’nin 60-70 yıllık hayali gerçekleşmiş oluyor.
 
Kanal İstanbul projesinin bitirildiğinde yıllık getirisinin milyarlar lira katkısı olacağı yazılıyor.
 
Türkiye önümüzdeki süreçte bunları daha çok tartışacak.
 
2019 senesi Trabzonspor açısında Avrupa ve Türkiye Kupası macerasının tatlı sonuçlanmadığı yıl oldu.
 
Ünal Karaman ile de yollar ayrılarak yeni bir sürece girildi.
Liderle aradaki puan farkı 5.
 
Trabzonspor bu süreçten güçlenerek çıkar da hakem operasyonları yaşanmazsa bu kadro Trabzonspor’u hedefe götürür.
 
2020 yılı ve devamında her şeyden önce sağlık günler diler, daha güzel gelişmeleri yaşadığımız bir yıl olmasını temenni ederim.