Altın madenlerini çokça olduğu Finlandiya’dan ülkemizdeki altın madenlerine karşı kampanyaları seyrediyoruz ve üzülüyoruz.
Avrupa’nın çevreye en duyarlı ve doğal ormanlar ile 188 bin gölle kaplı bulunan Finlandiya’da altın madenciliği çok önemli.
Ekteki fotoğrafta bir kısmı görülen Avrupa’nın en büyük altın madeni Finlandiya’da Kiittilä’da bulunuyor. 2017 yılında bu madenden 6125 kg altın çıkarılmış ki bu madenin işletmesini ise; Kanadalı Agnico Eagle firması yapıyor.
Finlandiya’daki altın madenlerini yabancı şirketler işletiyorlar.
Finlandiya’da Orivesi ile Huittinen altın madenlerini; Avustralyalı Dragon Mining firması işletiyor.
İsveçli Endomines firması Ilomantsi’de bir altın madeni ve diğer İsveçli Boliden firması ise; Keivitsa altın madeni ile Luikonlahti altın madenini işletiyorlar.
Avrupa’nın en büyük Kiittilä altın madenine, Kanadalı Agnico Eagle firması 160 milyon Avro yatırım daha yapıp, kapasiteyi 2020 yılında yüzde 25 daha artıracak.
Finlandiya’da 2017 yılında 320 milyon Avro değerinde toplamda 8 ton altın çıkartılmış.
Bu arada Lemmenjoki nehrinde 228 gram altın da bir amatör altın arayıcısı tarafından bulundu ki Finliler bu alanda da yüksek gramajlı altın bulma konusunda dünyada ilk 10’dalar.
Finliler de, altın madenlerini yabancı firmaların işletiyor olmasını tartışıyorlar ama bu alanda uzmanlık önemli.
Hükümetler ve seçilenler halktan aldıkları yetkilerle bu konuda karar verirler.
Bizde her kafadan bir ses çıkıyor.
Yukarıda da belirttiğim gibi; Finlandiya, dünyanın çevreye en duyarlı ülkelerinden birisidir.
Fakat ülkenin herhangi bir yerinde bir altın madeni bulunduğunda, o ilin belediyesi ve ileri gelenleri, yeni iş sahası açılmasından tutun da, vergi ile diğer gelirleri de hesaplayıp; seviniyorlar.
Ormancılık da, iyidir Finlandiya’da.
Avrupa Birliği (AB) “Ormanları kesmeyin” dese de, ağaçları kesiyorlar ama kestiklerinden daha fazlasını da yetiştirme planları olduğundan, fazlası yetişiyor.
Eğer madencilik ve ormancılık Finlandiya’da frenlenirse, halk ne yapacak?
“Et yemeyin, ot yeyin!” diye et yemeye karşı çevreci sloganlarla oy alan partiler de olsa; iktidara gelince farklı icraat yapıyorlar.
Ülke gerçekleri var ve yönetici olarak koltuğa oturunca farklı oluyor.
Önceki köşe yazılarında Finlandiya’daki yaban hayvanlarının avlanılması konusunu da yazmıştım.
Yaklaşık 2000 ayının ormanlarında yaşadığı tahmin edilen Finlandiya’da, bu yıl sayıyı kontrol için 350 ayı avlama izni var ki her yıl belli sayıda ayı avlanılıyor.
İlaveten, 40 binin üzerinde Kanada Geyiği (Sığın Geyiği) de avlanılacak.
Kurt ve vaşak gibi hayvanlar da belli sayıda sayılarını kontrol için avlanılacaklar!
Çevreye ve hayvan haklarına karşı hassas olan yaşadığım ülke Finlandiya’dan örnekler verdim.
Türkiye’ye bakıp, üzülüyorum.
Türkiye’de çevrecilik; ‘atlet ve don ile sokağa çıkma eylemi’ olmuş!
Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kullanmalıyız.
Seçilenlerin, hükmetme sürelerine saygı göstermeliyiz.
“Şuraya kadar yürü, şurada dur!” şeklinde polisin gösterdiği güzergahta eylem yapma hakkı Finlandiya’daki gibi verilir.
Polisten izin almadan gösteri yapmak yasak Finlandiya’da.
Nükleer santraller var Finlandiya’da ve buna karşı protestolar olur bazan.
Polisten izin alan göstericiler, polis önde, onlar arkada “Nükleere hayır!” “Hükümet istifa!” diyerek yürürler polisin belşrlediği güzergahta ve sonrasında da, dağılırlar.
Taşkınlık yapar ise; gaz ve jop ile polisten karşılık görür, gerektiğinde de, gözaltına alınırlar.
Polise ve kanunlara itaat önemli.
Polis, seçilmişleri de böyle durumlarda ayırım yapmadan, gözaltına alır.
Bırakalım da; seçilenler, verilen yetki süresinin bitimine kadar yönetsinler.
Bizde en büyük sorun; yönetenler de kendilerini pek anlatamıyorlar.
Örneğin; altın madenciliği konusunda Avrupa’nın en tecrübeli ülkelerinden biri olan Finlandiya’nın bu alandaki kontrol ve çevre uygulamasını al, uygula.
Eğer göllerin ve güzel ormanların içinde Finlandiya’da olduğu gibi altın madenleri çevrecilerin pek tepkisi olmadan işletilebiliyorsa; Türkiye’de neden olmasın?
Herşey daha büyük Türkiye için!
