Tabi benim bunu tam olarak bilmem imkansızdır.
Zira Amerika'nın yapmadığı zalimlik, şeytanlık  yok.
*
Amerika terör yapıyor.
Amerika bir ülke halkını kendi yönetimine karşı ayaklandırıyor.
Amerika ayaklandırdıklarını silahlandırıyor.
Amerika iç savaş çıkartıyor.
Amerika ülkeleri takıştırıp savaştırıyor.
Amerika şantaj yapıyor.
Tehdit ediyor ve sömürüyor...
*
Evet,
Amerika soyguncu,
Her yere ve her şeye maydanoz olan,
Tefeci  bir devlet.
*
Amerika böylesine yüzkarası bir dev ülke işte.
5 yıl önce,
"Ne oluyor buralarda?"
Diyerekten gelip Suriye'ye yerleşti.
O bahaneyle oradaki Türkiye düşmanlarına,
Devlet kurdurma vaadiyle yaklaşık 5 bin tır silah gönderdi.
Ağır silahlar,
Uçaksavarlar verdi.
İstihbarat verdi.
*
Sonra Reisle bir telefon görüşmesinde,
Reis'e,
"Sevdim seni be Turko diyerek !"
Çekilmeye karar vermiş öyle mi?
*
Bu safdillik olur.
Amerika,
Suriye'de PYD ve diğer terör unsurlarını destekleyerek,
Türkiye karşısında pazarlık gücünü arttırmak istemiş,
Bu nedenle de oradaki Kürtleri kullanmıştır.
*
Türkiye ile yakın gelecekte,
İran'a yapılacak muhtemel bir saldırıda,
Türkiye'den destek isteyecektir.
O da olmazsa,
Hiç değilse bu operasyonda,
Türkiye'nin nötr olması beklenecektir.
*
Evet,
Bence bu melun Amerika'nın amacının bu olduğunu,
O nedenle sözde Türkiye'yi hepten kaybetmemek için bunu yaptığını.
Ayrıca Türkiye'nin bu konuda kararlı olduğunu gördüğünden olacak ki,
Geri çekilmeye karar vermiştir.
Vermiştir ama,
Ne demiş Köroğlu,
"Kaçanı göndermem,
Vurun kılıcı."
Çünkü,
Kaçan tekrar gelecektir.
İşte bu kahpe düşman Amerika olunca gitmez.
Vallahi gitmez.
Tekrar gelmek için deuşuk planlar yapmaktadur da...

YUNANİSTAN BUNLARA ÇOK SEVİNİYORDUR

Malum Hemşerimiz Kadir Mısıroğlu,
Atatürk'e olan öfkesini ifade etmek için,
Zaman zaman çok sivri ve kabul edilemez sözler sarf etmektedir.
*
Hatta bunları söylerken de,
"Beni defe koyacaklar"
Diyecek bilinç düzeyindedir.
Şimdi bu kafaya  bir yenisi daha eklendi.
CHP dönemini yermek için,
Özer Rahman isimli bir tarihçi(!) de,
"Keşke Yunan Galip Gelseydi " diyenlerden.
*
Oysa biz bilirdik ki,
Tecavüzler hariç,
Yunanlılar,
Kadınlarımıza,
Çocuklarımıza nice mezalim uyguladılar.
*
Hamile kadınların,
Doğmamış çocuklarını,
Karınlarını süngüyle deşerek öldürdüler.
*
"Keşke Yunan galip gelseydi"
Öyle mi?
Yapmayın!
İnsaf edin Allah aşkına.
*
Bu nasıl bir Yunan hayranlığıdır böyle?
Hem de muhafazakar geçinenlerindensiniz.
Düşünüyorum da,
Bu insanlar,
Yunanistan tarafından çok seviliyor olmalılar...
Oralarda popüler olmalılar.
Kim bilir,
*
Bu arada Kadir Aga'mız,
Rahmetli Üstat Necip Fazıl Kısakürek'e de sallamış.
Neymiş,
Müslüman gibi yaşamamış.
Evet,
Necip Fazıl,
Bir dönem bohem bir yaşam sürmüştür.
Evet,
İçki içmiştir.
Kumar oynamıştır.
Özel hayatı biraz sorunludur.
Ama kendisine yeni bir yaşam tarzı oluşturarak,
İslami bir yaşama yönelmiştir.
Hal böyle iken,
Nedir şimdi,
O Müslüman gibi yaşamadı demek.
Sana mı kalmış.
Hem bilmez misin,
"Allah tövbeleri çokça kabul edendir."
E, peki sana ne oluyor?
*
Hem bilmez misin;
Müslüman kardeşinin şahsi kusurlarını deşifre etmenin,
 İslam ahlakına uymayan bir fiil olduğunu.
Hem bilmez misin,
"Ölülerin arkasından güzel konuşunuz" denildiğini.
Demek ki neymiş,
Has Müslüman olmak için,
Yetmiyor kırmızı fes.

İNSAN DEĞİL İNSANLIK ÖLMÜŞ

Önceki gün Ordu'da tüyler ürperten bir olay yaşandı.
Çöplük alanda parçalanmış genç bir adama ait ceset bulundu.
Tabi bulunan cesedin bir kısmı:
Diğer parçaları aranıyor.
*
Tabi maalesef son yıllarda bu gibi olaylara çok sık rastlıyoruz.
İşte ormanda tecavüz edilerek öldürülen bir kadın cesedi bulundu.
Ya da evinde yalnız yaşayan bir ihtiyar kadın boğazı kesilerek öldürüldü.
Veya günlerce aranan çocuk,
Tarlada öldürülmüş olarak bulundu.
*
Buradan anlaşılıyor ki,
Yalnızca İnsanlar değil,
İnsanlık öldürüldü,
İnsanlık.
*
Zira İslam dini diyor ki,
"Bir insanı öldürmek,
Bütün insanlığı öldürmek gibidir."

 HÜLYA AVŞAR

Biliyorsunuzdur,
Hülya Avşar tescilli Türkiye güzeldir.
Ancak yarışma esnasında daha önce evli olduğu için
Aldığı birincilik ödülünü iade etmek zorunda kalmıştır.
*
Hülya Avşar,
Güzelliğini güzel değerlendirecek kadar da  akıllıdır.
Sinemadan ve TV programlarından büyük paralar kazanmıştır.
Ayrıca,
Aşklarıyla da ünlüdür.
Mesela İbrahim Tatlıses İle  uzun süren bir ilişkisi olmuş.
Tatlıses  ona,
Meşhur "mavi mavi masmavi" şarkısını yapmıştır.
Sonra Galatasaraylı Tanju ile fırtınalı bir aşk yaşamıştır.
Ki, o yıllarda Tanju'nun evli olması Hülya Avşar'ın fena halde eleştirilmesine neden olmuştur.
Sonra,
Hemşerimiz Kaya Çilingiroğlu ile gerçek bir evlilik yaptı ve kızları Zehra dünyaya geldi.
Avşar bu evlilikle bir miktar kendini toparladı.
Lakin bu evlilik de sona erdi.
Sonra Sadettin Saran ile birlikteliği oldu ve çok sürmedi.
*
Evet bu Hülya'mız,
Önceki gün bir açıklama yaptı.
Hayatında,
Kendinden küçük bir erkek olsun istemiyor.
Erkeğin donanımlı ve akıllı olmasını tercih ediyor.
Sevdiği erkekle "bir evde kaynaşıp kaybolmak" istiyor.
Valla bu son görüşlerini makul buldum.
Öyle ya,
Uslan artık deli gönül...

YENİ TRABZONSPOR

Evet,
"Yeni Trabzonspor" Dedim yazımın başlığını.
Yani 2. Yeni demek istedim.
*
Bu hafta da biz Trabzonlular ve Trabzonsporlular çok mutlu olduk.
Ayrıca,
Bu ekonomik kriz Trabzonspor sayesinde rahat geçiyor.
Öyle ya,
Takım galip gelmiş ise,
Artık dert değil hiç bir şey...
*
Evet,
Ünal Hoca,
İyi bir insan olduğunun yanısıra,
iyi bir de hoca olduğunu tescil ettirdi.
Öyle ya,
Fedakarlığın kralını yaparak,
Sadece ayda 150 bin lira maaşla yapıyor bu yapılanmayı.
*
Öte yandan takım oturmuş.
Bir istisna,
Bir sakatlık olmazsa,
 Her hafta kimlerin oynayacağı belli artık.
*
Öte yandan,
Galibiyetlerden sonra,
Saha ortasındaki o kolbastı şov  skor kadar muhteşem.
Hatta bence skordan da muhteşemdir o görsel temaşa.
Çünkü yapılan çok farklı.
Çünkü o gençler,
Oynadıkları futbolla elde ettikleri başarının zevkini,
Maç sonrası saha ortasında,
Sıcacık,
İçten,
ve coşkulu bir mutlulukla taçlandırıyorlar...
*
Gelelim Rizespor taraftarlarına.
Yaptıkları hiç olmadı.
Stadyumda koltukları,
Tuvalette,
Lavaboları,
Pisuvarları,
Aynaları kırmak;
Hiç yakışmadı...
*
Bu kin,
Bu öfke,
Bu nefret ne böyle?
*
Sevgili Rizeli gençler!
Bu yaptıklarınız,
Trabzonspor'a değil,
Aslında size zarar vermektedir.
Bunu anlayın artık.

ONUR BURAK

Sevgili Onur ve Burak!
Bu gerçeği kabul edin,
Trabzonspor kulübünde yıldız oldunuz.
Ünlendiniz.
Hayatınız değişti.
Paralara boğuldunuz.
Allah daha çok versin.
*
Ayrıca yetenekliydiniz.
Ayrıca samimiydiniz.
Hırslıydınız.
Ama ne olmuşsa olmuş,
Trabzonspor'a yük olmuştunuz.
Faydadan çok zararınız dokunmaya başlamıştı.
*
Bakın,
Kadro dışı bırakıldınız.
Trabzonspor siz olmadığınız halde bocalamak şöyle dursun;
Tam tersi,
Şaha kalktı.
Kolektif futbol oynayan bir kulüp oldu.
İnsanın gözüne hoş  gelen,
Seyir zevki muhteşem bir takım oluştu.
*
Şimdi bu durum,
Sizin vazgeçilmez olmadığınızı açıkça gösterdi.
Şimdi bu durum,
Ünal Hoca'nın haklılığını ispat etti.
Şimdi bu durum,
Ahmet Ağaoğlu'nun ne denli bir yönetici olduğu gösterdi.
*
Evet,
Siz ortada kalacak sporcular değilsiniz.
Eminim layık olduğunuz kulüplerde oynayacaksınız.
Ama bu yaşananlardan da bir çıkarım yapınız lütfen.

FIKRA

Meydanlarda  palavraları atıp tutan politikacılarımızdan biri hacca gitmiş.
Hac vazifesini yerine getirirken,
Sıra gelmiş şeytan taşlamaya...
Eline almış taşları,
İç huzuru ile başlamış Allah ne verdiyse şeytan taşlamaya .
Ama o da ne?
Taşın düştüğü yerden bir feryat,
Bir yakınma yükseliyor ki sormayın gitsin...
Şeytan hem ağlıyor hem de bir şeyler söylüyor.
Bizim politikacı merak etmiş,
Kulak kabartmış.
Şeytan:
- Olur mu böyle olur mu,
Kardeş kardeşi vurur mu?
Diyormuş...