Başsavcıların basın toplantısı yapması alışılmış değildir.
Trabzon’da en rahat çalıştığımız Başsavcı Nizam Harut’u hatırladık.
Onun döneminde cezaevindeki faaliyetleri girer ve yazardık.
Başsavcılık makamı 2000 sonrasında Trabzon’da biraz içe kapandı.
Rizeli hemşehrimiz Mithat Kutanoğlu gelene kadar.
Sert duruşuna rağmen bu algıyı değiştirmek için yoğun çalışma yaptı.
Trabzon’da basının yöneticileri ile sabah kahvaltısında buluştu. Basın Halkla ilişkiler sorumlusu Okan Yılmaz’ı da böyle bir köprü kurduğu için kutlayalım.
Trabzon basınını dinledi.
‘Her sabah gazeteleri okumasam boşluk hissederim’ dedi.
Trabzon’da göreve başladığı günden itibaren yaptıklarını anlattı.
Performansı artırdıklarını, dosyaları erittiklerini Adli Tıp’ın oturduğunu söyledi.
‘Adli Tıp ile ilgli her gün şikayet gelir idi, şimdi birkaç ayda bir telefonum çalıyor. O sorunları da aşmaya çalışıyoruz’ dedi.
Sözü 15 Temmuz’a götürdü.
15 Temmuz darbe kalkışması ve sonrasında en büyük mücadeleyi Yargının verdiğini iddia etti.
Yargı dik durdu dedi.
Yargının içinde pişman olanların anlattıklarını özetlerken ‘Mide bulandırıcı’diye konuştu.
Bütün gazeteciler FETÖ ile ilgili rakamları bekledi.
Onları da dosyadan sıraladı.
Trabzon’da 1126 kişiye soruşturma açılmış,
463 kişi tutuklanmış
56 kişi itirafçı ya da Sağlık nedenleriyle serbest kalmış.
347 kişi adli kontrol ile salıverilmiş.
Ve 51 hakim savcı meslekten atılmış.
Dün itibariyle de 23 gözaltı kararı daha verildi.
Darbe gecesine ilişkin herkesin bir anısı var.
Başsavcı da darbeyi Ardeşen Aşağı durak köyünde taziyede öğrenmiş.
Osman Yazıcı’nın köyü.
Hemen Trabzon valisini aradığını söyledi.
Ve sonrasında da ilginç açıklama yaptı:
‘Silahım vardı, silahımı önüme çıkana karşı kulanırım diye köyde bıraktım.
Vurulacaksam vurulayım’ diyerek yola koyuldum ve Trabzon’da bu bugüne değin operasyonları yaptık diye konuştu.
FETÖ ile ilgil açıklamalar yapıldıktan sonra soruları cevapladı.  FETÖ’nün yerine başka cemaatlerin alıp almayacağı soruldu,
Başsavcı Cemaatlere karşı olmadığını, FETÖ mensuplarının akılllarını başkalarına kiraladıklarını ve suç örgütü haline geldikleri için gözaltına alınıp tutuklandıklarını ifade eti.
Ve ‘Cezaevlerinde yer yok, Çocuğunu bile emziremeyen anne şikayetleri’
Kutanoğlu,
‘Her türlü delil değerlendirdi. Keyfi olarak kimseyi gözlatına almadık. Hamile bayan ve çocuklu bayanlara öncelikle ifade imkanı sağladık. Ben şunu alayım da birşey çıkarmı diye bakmadık ve bakmayız. Birçok şikayet var, delil olmadan bunları dikkate almıyoruz. Yargı dahil her yeri ele geçirmişlerdi. İyi ki MİT vardı. Ele geçiremedikleri için 7 Şubat, 17-25 Aralık ve 15 Temmuzu planladılar’ dedi.
Kutanoğlu, sadece yargıyı değil insanları ve toplumu da analiz eden bir isim.
Basınla ilgili de ‘Ben Samsun ve Adana basınını da biliyorum, siz basının saygınlığını hiç yere düşürmediniz’ diyerek, Trabzon basının gerçek habercilik yaptığını söyledi.
Bizim söylediğimiz de haber alma hakkını biraz daha etkin kullanmak.
Elbette ki zanlının sanığın hakları var.
Ama toplumun da bilgilenmeye hakkı var!