Terör üzerine çok yazılar yazdık.
 
Osmanlı’nın çöküşünden Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar vatan toprakları için vatan evlatları şehit oldu gazi oldu.
 
Türkiye üzerinde hesaplar hiç bitmedi, bitecek gibi de değil.
 
Orta Doğu’nun yeraltı zenginlikleri bitene dek bu hesaplar sürecek.
 
Terörle ilgili AK Parti bir çok çözüm yolu denedi.
 
En sonunda başa döndük. Silaha karşı silahlı mücadele.
 
Oysa Güneydoğu için çok güzel adımlar atılmıştı.
 
Kürtçe televizyonu düşünün.
 
Dönemin genelkurmay başkanı İlker Başbuğ, ‘Bu adım 90’lı yıllarda atılsaydı etkisi çok daha güçlü olurdu’ dedi.
 
Türkiye, dışarıdan kuşatıldığı kadar kendi içinde de vesayet unsurlarının esaretindeydi.
 
Askeri, bürokratik ve tabulaşan bazı ideolojileri yıkmak, zayıflatmak kolay olmadı.
 
Bu kadar kuşatılmışlıkta terörle mücadele etmek ve başarılı olmak da mümkün olmadı.
 
7 Haziran seçimlerinin ardından terörle mücadelede yeni bir konsepte geçildi.
 
Açılım srecini sitemeyen, HDP oyları b.enim oyumdur diyen PKK, Ceylanpınar’da uyurken 2 polisimizi şehit etmişti. Barış ortamı, çözüm süreci, analar ağlamasın derken, PKK’nın böyle bir derdi olmadığı bir kez daha anlaşılmıştı.
 
30 yılı aşkın süredir PKK terörüyle mücadele ediyoruz, 40 bin insanımızı kaybettik.
 
Bizim insanlarımız.
 
Uluslararası başka devletle yapılan bir savaş değil bu. PKK ile yapılan mücadele.
 
PKK’nın dış uzantılarını saymakla bitmiyor.
 
Çete ülkelerin Türkiye için kurguladıkları bir hesap var.
 
2 yıldan bu yana terörle yapılan mücadelede örgüt büyük kayıp yaşadı.
 
Türkiye için başarı terörün sıfır noktasına gelmesidir.
 
Ortadoğu’da Kuzey Irak’ın yeniden şekillendirilmesi, Suriye meselesi bu denklemde Türkiye bir oyun kurmaya çalışıyor.
 
İçerde PKK, FETÖ mücadelesinin yanı sıra dışarda Türkiye, oyun planından uzak tutulmak istense de 2 ayı aşkın süredir Fırat kalkanı operasyonu devam ediyor.
 
15 Temmuz travmasını yeni yaşamışken, kısa sürede gerek PKK terörü gerekse Orta Doğu hesaplarında hem masada hem sahada olabilme iradesini ortaya koyabilmek güven verici.
 
Türkiye için en önemli mesele başta yazdığımız gibi evlatlarımızın, vatandaşlarımızın terörle hayatını kaybetmemesi.
 
Umutlu muyuz evet umutluyuz.
 
Bakın, şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk için düzenlenen cenaze töreninde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne diyor: ‘Sabırlı olacağız inşallah. Şüphe etmeyin.
 
Bu terörü öyle bir bitireceğiz kimse bir daha ağzına alamayacak.
 
Bu namus sözümüzdür. Hiç merak etmeyin. Kaymakam bey, görev tamamlanacaktır.’
 
Bu konuda devletin tek başına mücadelesi yetmiyor.
 
‘Silahları gömün’’ denildi dikkate alınmadı.
 
HDP’liler öylesine güç sarhoşu oldular ki, ifadeye dahi gitmediler.
 
Türkiye, artık ‘’Batı ne der’’ diye hareket etmiyor. Öyle olsa bugün HDP milletvekilleri içerde olmazdı.
 
Onlar bu topraklara değil, Batılı müttefiklerine hizmet etmek istediler, bunun elbette bir bedeli olmalıydı.