Adamın adı Mehmet Aydın.
Görünüşte adeta lavuk.
Ama işte bizde bir söz vardır:
Görünüşe aldanma.
Lakin nerde!
Gözümüzle ölçeriz.

Görür görmez basarız fetvayı:
Hiç gözüm tutmadı.
Bi tuhaf geldi bana.
Ya da:
Süper adam!
Müthiş insan.
*
Neymiş,
Demek ki bu kanaatler hikayeymiş.
Yani ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
*
Peki ne oldi?
Lafa baktık.
Sonra,
Faka bastık...
*
Evet,
Lavuk görünüyor ama,
Adam çiftlik kurmuş.
Çiftliğinde;
...
Diyemedim
Anlarsınız!
*
Demek ki,
Yere bakanlardan korkacaksın denirdi ya,
Şimdi lavuklardan da korkmak lazım.
Mesela jet Fadıl da öyle değil miydi?
O da her canı çektiğinde fena halde söğüşlemiştir bu milleti.
Ama millet bu.
Uyanmaz...
Çünkü baldan tatlı,
Baltadan ağırdır uyku...
*
Şimdi bu Mehmet Aydın .
Yani çiftlik sahibi (!) Mehmet,
Bakarsın döner gelir ve
Evet sizi aldattım.
Doğru.
Ama hele bi sorun;
Neden?
 
Biz de;
"Neden"
Der demez o öyle bir anlatır ki,
Vallahi elde avuçta kalanını da veririz.
Çünkü o adeta bir film kahramanı Maho,
Bu millet de,
O filmdeki,
Bilo'dur Bilooo!
 
Uçak Düştü Kel Göründü

Bir uçak düştü,
11 bayan hayatını kaybetti.
Ardından gördük ki, toplumumuzdaki ahlak da,
O uçakla yere çakıldı...
*
11 genç kadın hayatını kaybetti.
*
İçlerinde hamile olanlar var.
*
İçlerinde yakında evlenecekler var.
*
İçlerinde FETÖ mağduru TSK mensubu iken ordudan atılan, sonra davayı kazanarak geri dönmeye hak kazanan bir onurlu subay var...
*
Hal böyle iken diğer tarafta klavye sapıkları.
Ahlak bozguncuları.
İffet iftiracıları,
Merhametsizleri.
Ve de,
Alçakları ...
O insanlar hakkında demediklerini bırakmadılar...
*
Of Türkiye'm nedir bu halin!
*
Ahlakın zerresi yok.
Dinin zırnık tesiri yok.
Hayatını kaybedenleri hayırla anmak,
Aileleri anlamak,
Sabır dilemek yok.
*
İşte ne var.
Leş yer gibi konuşan bir güruh var...

Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor Musun?

Bu soru çok manidardır.
Karşı tarafa korku salmak için sorulur.
Beni görmezden gel diye de sorulur.
İşimi acilen çöz.
Bana ayrıcalık yap diye de sorulur.
*
Nerede sorulur?
Sadece Türkiye'de.
*
Almanya'da,
Ya da Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde bu soruyu sormak hiç bir güç mensubu için mümkün olamaz.
Avrupa'da kırmızı ışıkta geçen şahsın gideceği yer psikiyatri servisidir.
Sonra mahkeme,
Sonra da vergi dairesine giderek tahakkuk eden cezayı ödemektir.
Şimdi Polis görevini yapacak.
Bir torpilden hormonlu sözde Milli Eğitim Müdürü o polisi görevden aldırtacak.
Alana da,
Aldırana da;
Yuh yuh!

O Bir Görevli Mi?

İmam Hatip Okulu Müdürü Çanakkale Zaferinin kutlanması töreni için hazırlanan metinden Atatürk'ün adını silmiş.
Düşünüyorum da bu ne cüret.
Cumhurbaşkanımıza rağmen.
Koskocaman Devlet Bahçeli'mize rağmen.
Adam resmen Atatürk'ü yok sayıyor.
Yoksa,
Bu adam provokatör mü?
Nabız ölçme aletimi?
Görevli mi yoksa.
Bakacağız.
O koltukta kalmaya devam ediyorsa
Anlayacağız.

Fıkra

Ava çıkmış adam,
başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı?
Çifteyi doğrultacak vakit yok!
Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.
Fakat ayı peşimde!
Benden hızlı koşuyor.
Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.
O kadar yaklaşmıştı...
Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü.
Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.
 
Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.
Yine nefesi ensemde...
Pençesini uzatsa omzumdan yakalayacak.
Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü.
 
Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beş yüz metre kadar açtım.
Allah sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti.
Yine nefesi ensemde...
Şansa bakın...
Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
 
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış:
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!
Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış:
-Lafı karıştırma yahu!
Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü?

 
O Yine Başkan Hep Başkan

Ne ala memleket.
Ne güzel demokrasi.
Genel Başkanlığa aday olanları ve muhtemel olacakları kaldırıp atacaksın.
Gidecek başka parti kuracaklar.
Bu seferde onları hain ilan edeceksin.
 
Evet,
Sana rakip olacakları kovacaksın,
Sen...
Hep sen...
Her zaman sen seçilecek düzeni kuracaksın.
 
Ve bu ülke nasıl oluyorsa,
Laik,
Demokrat ve
Hukuk devleti oluyor öyle mi?
 
Demokrasi bir kültürdür.
Bireyden başlar.
Evde başlar.
Ailede gelişir.
Sokağa taşar.
Örgütlere yerleşir.
 
Çünkü ahlaktır demokrasi.
Hakkaniyettir.
Hatta asaletin parametresidir.
Çıkarcı değildir.
Eşitlikçidir.
İnsanidir.
Evrenseldir.
 
Demokrasi yarışlara elverişlidir.
Kaybedince sonuca gocunmayan,
Kazanınca kibirli olunmayan erdemli insanların tesis ettiği bir muhteşem rejimin adıdır.
 
Yok öyle,
Ben
Ben
Hep ben  yok,
Demokrasilerde...

Hangi Konularda Anlaştınız

MHP Türkiye ve Türk sevdalısıdır.
Bunu kimse değiştiremez.
Çünkü Alparslan Türkeş MHP'nin  varlık sebebini böyle inşa etmiştir.
Şimdi MHP Ak parti ittifakında anlaşma maddelerinde,
Andımız geri geliyor mu?
Mesela bazı kuruluşların başından çıkartılan Türk sözcüğü geri geliyor mu?
Mesela TC'nin Kurucusu Atatürk'e saldırılar konusunda bir önlem alınmış mı?
Mesela, MHP'de, Ak Parti'de İdam diyordu.
Şimdi İdam geri geliyor mu?
Nasıl olsa her şeye güçleri yetiyor gayri.
Şimdilik bunları açıklasanız.
Aklıma geldikçe yazarım yine...