Paris'te Trabzonlular Derneği Kültür elçiliğine devam ediyor...
İlk Adımdan Kurtuluşa Milli Mücadele Sergisi,
Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşti.
*
Toplam 64 görselin yer aldığı sergiye,
Samsun'dan Vali Yardımcısı İbrahim Avcı ve beraberinde 4 valilik personeli katılırken, 
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Müşaviri Özgür Semiz,
Paris Belediye Başkan Yardımcısı,
Mohammet  Chrevau ,
Türk Kültür Derneği Başkanı Lütfi Bilgen,
Öğretmenler ve vatandaşlar katıldı.

17 - 22 Haziran 2019 tarihleri arasında açık kalacak sergi daha sonra,
Berlin,
Stuttgart,
Amsterdam ve
Bruxel de sergilendikten sonra,
Balkan ülkelerinde de  sergilenecektir.
Sergiyi gönlü  Atatürk sevgisiyle dolup taşan,
Çok sayıda gurbetçi Türk'ün ziyaret etmesi bekleniyor.
*
Tebrikler Bülent Cumhur!
Vatan sevgisi budur.
Gerçek milliyetçilik budur.
Sana ve kıymetli hemşerilerimize selam olsun...
 
MURSİ
 
Mısır'da olay Muris meselesi  değildir.
Mursi Mısır halkının değeridir.
Sisi ise,
Amerika'nın ve İrsal'in projesidir.
*
Mursi,
Bir halk hareketiyle,
30 yıldır Mısır'ın üzerine bir kabus gibi çökmüş Hüsnü Müberek'i devrince,
Amerika telaşlandı.
*
Çünkü dedim ya Mursi Mısır halkının dava adamıydı.
Milliydi.
İsrail'in çıkarlarını hiçe sayabilirdi.
Sayacaktı da.
Bunun üzerine Amerika,
Derhal zulasındaki adamı olan Sisi'yi devreye soktu.
Darbeyi yaptı.
Mursi içeri,
Sisi başa.
*
Sonra sözde yargı süreçleri...
Tabi hepsi Tele Vole gerekçeler ...
Ardından eziyet dolu yıllar...
*
Ve Mursi'nin o eziyet dolu yılları bir hücrede geçiyor...
Sözde adil yargılanmakta olan halk kahramanı,
Mahkemeye demir parmaklıklardan oluşan bir hayvan kafesinde,
Getirilip/Götürülüyor.
Ve günsüz güneşsiz bir hücrede 4. yılını geçiriyor...
İşte bu insanlık dışı zulme kalbi daha fazla dayanamayan,
Mısırın eski Cumhurbaşkanı Mursi
Son mahkemede  ölüyor.
Ya da planlı bir şekilde öldürülüyor.
*
Ama iddiam odur ki,
Bu hikaye burada bitmedi.
Zira,
Hiç kimse son nefesini vermeden
"Mutlu yaşadım" demesin.
Zalimlerin planları varsa,
Hiç şüphesi Allah'ın da bir planı vardır.
 
AH CÜBBELİ ŞAŞIRTTIN BENİ
 
Cübbeliyle
Yani Ahmet Ünlü Hoca ile hiç bir konuda anlaşamayız.
Kuran doğrularında buluşmak hariç.
 
Onunla durumumuz;
Herkes kendi aleminde misalidir.
Hatta zaman zaman fena halde eleştiririm kendisini.
Ama bu sefer çok geniş bir alanda buluştuk.
Atatürk sevgisinde buluştuk.
Türkiye Cumhuriyetinde,
Demokratik laik sistemde buluştuk.

Nasıl buluşmam.
Dini Kuran ile ifade ettiğinde,
Atatürk'e vefa ile sahip çıktığında,
Hiç gocunmadan gider kucaklarım kendisini.
*
Gelelin Cübbeli'nin Atatürkle ilgili açıklamalarına,
 "Atatürk sevilmez mi
Mesela, tefsir yazdırması...
Buhari'yi tercüme ettirmesi...
Bu millet ne okuduğunu anlasın, demesi...
Elmalılı Hamdi Yazır gibi, en iyi ilmi,
O gün için en ehlisünnet,
Mâtürîdî Hanefiye ekolünden olan birine yazdırması...
Diyanet'i kurması,
Diyanet’e bütçe ayırması,
Diyanet'i desteklemesi...
Yani, Atatürk o günkü şartlarda,
O günkü imkansızlıklar içerisinde, bu vatanı kurtarmış.
Burada namaz kılıyoruz, burada Kuran okuyoruz, zikir yapıyoruz.
Allah o gün, bu işte emeği geçen,
Zerre kadar uykusundan fedakarlık eden,
Tüm ecdadımıza,
Gazilerimize,
Şehitlerimize,
Rahmet eylesin..."
Evet Böle dedi Ahmet Ünlü,
Namı değer Cübbeli hoca.
Ben de dediklerine,
"Amin!" Diyorum.
 
KARİKATÜR TAKA VE AĞAOĞLU
 
Değerli dostlar!
Karikatür var olan sorunları çizgiyle abartılı olarak anlatma sanatıdır.
İşte bu abartı onun mizahi huyundandır.
Ayrıca abartı,
Sorunların çarpıcı ifade edilmesine katkı verir.
*
Önceki gün Taka Gazetesinin birinci sayfasında,
"Trabzonspor Başkanı Ağaoğlu Sadri Şener Tesislerinden Kovuldu" şeklinde çizilen karikatürümü,
Ya, art niyetli nifakçılar,
Ya da konuyu incelemeksizin Trabzonspor menfaatleri doğrultusunda çizilen bu karikatüre,
Bilinç dışı  ve şuursuzca tepkiler verdiler.
Hatta öyle ki,
Gazeteye boykot,
Şahsıma hakaretler yağdırdılar...
*
Peki, boykot edilen Taka Gazetesi ile Trabzonspor ilişkisi nasıldır?
Bu sözde boykotçular bu ayrıntıları bilirler mi?
Bu küfürbazların  kaçı bu gerçeğin farkındadırlar?
*
Trabzonspor'un şike sürecinden,
Halen günümüze kadar  devam etmekte olan pek çok davalara,
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak giren benim.
Trabzonspor'un hakkının yenmesine razı gelmediğimizi anlatan o manşetleri Türk Yargısına anlatan benim.
*
Trabzonspor için,
Belki de tarihin en büyük maddi tazminat davasıyla karşı karşıya kalan ve  sözde bu günlerde boykot edilen o gazetedir Taka Gazetesi.
*
İşte bu Taka Gazetesinde,
Her gün birinci sayfadan,
Zaman zaman spor sayfasından.
Veya pazar günleri tam sayfa yayınlanan,
Faroz Mizah sayfalarından,
Trabzonspor'un.
Trabzonlunun ve hatta Karadenizlinin haklarını da,
Karikatürlerimle savunan benim.
Kaldı ki,
Pek çok TV programında da,
Ağaoğlu'nun "En az 20 yıl" bu kulübün,
Yani Trabzonspor'un başında kalmasını da savunan benim.
*
İşte bu kimseler.
Her kimseler;
Sözde taraftar olmak adına,
Ağzından küfür,
Kalbinden kin ve nefret eksik olmayan bir güruhun kendi hemşerisi olan beni,
Linç etme girişimi bir şuursuzluğun acımasız yansımasıdır.
*
Hayır, bu zihniyet Trabzon'u,
Trabzonluyu temsil edemez.
Trabzonlu aydındır...
Trabzonlu düşünen,
Akıllı karar veren insandır.
Olaylar karşısında o her zaman olgun ve  vakurdur.
*
Diğer taraftan,
Bir sanatçı hiç mi hata yapamaz?
Yapar;
Yapabilmelidir.
Tıpkı takımı lehine penaltı kaçıran bir usta golcü gibi,
Sanatçı da başarısız iş çıkartabilir.
Canını çıkartmamak lazım.
*
Bu kontrolsüz tepkiler...
Bu taşkınlıklar....
Bu kirli ve iftiralı yaklaşımlar...
Önce hepimize ve Trabzonlunun olumlu imajına büyük zararlar vermektedir.
*
Unutmamak lazım ki,
Asaletin sustuğu,
Cehaletin hortladığı yerde zaferler aldatıcıdır.
 
SAYIN BAŞKAN ZORLUOĞLU
 
Salı günü yayınlanan,
"Sayın Başkan Zorluoğlu" yazımda,
Moloz Mevkiindeki refüj ve akıllı kavşağın uzun zaman geçmesine rağmen cimlendirilmemesini değerlendirdiğim yazım üzerine,
Büyük Şehir Belediyesi, 
Park ve Bahçeler Daire Başkanı Fatih Erol aradı ve,
*
"Sizin yazınızda eleştiri yaptığınız hususlar, bizden kaynaklanmamaktadır.
Zira Karayolları bu alanda henüz çalışmalarını bitirmemiştir.
Mesela bu alanlarda,
Aydınlatma yapılacak.
Kedi gözleri tabir edilen reflektörler konulacak.
Beklememiz bundandır.
*
Bu söz konusu akıllı kavşak ve refüj alanında karayollarının çalışması biter bitmez bizler çimlendirme için önce buralara sulama borularımızı döşeyeceğiz ve yeşillendirmeyi yapacağız.
Ama yandaki refüj alanı için daha erken çimlendirme işlemini yapmaya başlıyoruz."
Dedi.
Yazımız üzerine gösterilen bu duyarlılık için teşekkürler...  
 
ARAKLI'YI SEL ALDI!
 
Araklı suya sele karıştı.
Araklı,
Küresel ısınmanın bir bedelini acı ödedi.
Canımız yandı.
Ölenlere rahmet diliyorum.
Bu gün 4. gün 7 ölü ve üç kayıp.
Ama o dehşet görüntülerde bir görsel daha vardı ki.
O da dere yatağında bir okul.
 
Düşünün o okulda öğrencilerin olduğu bir zamanda olsaydı bu felaket.
Hallerimiz nice olurdu?
Devlet bu durumda vatandaşa,
"Dere yataklarına ev yapmayın" derse,
Vatandaş da dinlemez ve evi dere kenarların yapar ve yapıyor...
 
Zira devlet kendi koyduğu kurallara uymazsa,
Halk da kaderci bir yaklaşımla bildiğini okuyor işte...
Sonunda sonumuz her zaman hüsran oluyor....
Çözüm:
Dere yataklarına yerleşim olmaz ve asla  olmamalıdır.
Nokta!
 
FIKRA
 
Temel Mahkemeye düşmüş.
Hakim şahitleri dinledikten sonra Temel'e dönüp;
Be adam sen hiç vicdanının sesini dinlemedin mi?
diye sormuş.
Temel gayet mahcup:
Vallahi hakim bey
Yaşlandum, kulaklarum duymayi