Fransa’da aralarında eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’in yanı sıra ülkede ki Hristiyan ve Yahudi cemaat temsilcileri ve yazarların bulunduğu 300 kişinin “şiddeti ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı “ gerekçesiyle Kuran’ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılması yönündeki yayınlanan bildiriyi duyduğum an aklıma direk bir arkadaş geldi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman!

Ülkesine sen, ben gittiğimizde başımızı zorla kapattıran bu arkadaşın sevgili Kral babasının, ABD Başkanı Trump’ın sevgili eşinin kafasına verdiği “ Serbest Dolaşım Hakkı “ akşamı ailecek yaptıkları küre başı kılıç dansı geldi önce gözümün önüne.
Sonrasında İngiltere kraliçesi Elizabeth ile candan, sanki kırk yıllık dostmuş gibisinden yaptığı samimi tokalaşma görüntüleri. 

Daha sonra Bin Salman’ın  Fransa’da 300 milyon dolarlık dünyanın en pahallı evi olarak bilinen “ 14. Louis Şatosu’nu ” satın alması…

E pek tabi para zebil! 

Çok kısa süre sonra bu arkadaşın dünyanın en pahalı tablosu olarak bilinen  Leonardo da Vinci imzalı Hz. İsa’nın tablosuna 450 milyon dolar vermesi…

Yan komşusu Yemen’i füze yağdıran, çoluk çocuk demeden kıtlığa mahkum eden,tek bir Suriyeli’yi ülkesine sokmayan bu arkadaşın ne Filistin’’e ne Kudüs’e  gıkını çıkarmaması, Batı’ya karşı hep taraflı davranması, bu gün yaşanılan bu büyük hadsizliğin ayak seslerine minik bir ip ucuydu aslında.
Minik diyorum, çünkü çok daha büyüğü bir kaç yıldır son sürat hemde gözümüze sokularak devam ediyordu.

İp ucunun en büyüğü neydi biliyor musunuz?

En önemli kutsal mekanımız olan “KABE” nin çevresine şuursuzca, saygısızca ve sorumsuzca dikilen gökdeleni aşmış o devasa oteller!

Oturduğunuz otel odasından  baktığınız da ayaklarınızın altında kalan kutsal mekanımızı, yerinde gören Müslüman Dünyasının bu duruma aldırış etmeden, umursamadan izlemeleri ise, tam bir fiyaskoydu!

Sıkıysa Vatikan’ın etrafına diksinler bakalım o 100 katlı otelleri!
Dikemez değil, dikmezler!

Dün Kabe’yi ayaklar altına alan devasa görkemli otelleri diken güç, bu gün Kuran’dan “ işime gelmeyen o ayetler çıkarılsın “ der,  yarın da Kuran’ı yok sayar…

Peki koskoca Ortadoğu coğrafyasından var mı sesini çıkaracak olan Müslüman bir ülke?
Mısır, dönmüş mısır koçanına! 
Irak, sahipsiz! 
Birleşik Arap Emirlikleri zaten emre amade!
Katar olmuş sus pus!
Suriye deseniz düşmüş kendi derdine…

Bizden ve İran’dan başka ses eden yok!
Zaten bu iki ülkeden başka direnen, karşı koyan zihniyet de yok!

Emevi düşüncesinin Arap dünyasını getirdiği şu acınası son durumu gördükçe diyorum ki…

Bizi Ortadoğu’ya bağlayan tek nokta KABE, keşke Anadolu topraklarında olaydı!
Keşke.