Zaman zaman bu sütünü okurlarımıza bırakıyoruz. Şuanda Türkiye’de ve Trabzon’da büyük bir istihdam seferliği var. Bir okurumun gönderdiği ufuk açıcı yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Ülke olarak sınıfı geçemediğimiz konulardan biri de mesleki eğitim politikasını yönetememek.
Türkiye acilen mesleki eğitim sisteminde paradigma değişikliğine gitmek zorunda.
Ülkemizde mesleki eğitim sistemi ile istihdam arasında fonksiyonel bir ilişki ise neredeyse yok.
Trabzon’dan vereceğimiz birkaç örnekle ülke için ana fotoğrafı elde edebiliriz.
TEOG sınavı sonunda istediği puanı elde edemeyen öğrenci grubu genel itibariyle meslek liselerini tercih ediyor.
Puanı üst ölçekte olup da gelenlerin sayısı sınırlı.
Anadolu Liseleri ve İmam Hatip Liselerinde bir yığılma söz konusu.
Trabzon’da meslek liseleri 24’er kişilik derslik hedefi belirledi, başarılamadı.
Meslek Liseleri toplumda her nedense ikincil sınıf okullar olarak biliniyor.
Maalesef böyle, biz etraftan duyuyoruz, toplama-çıkarma bilmeyen öğrencilerimiz var.
Bu öğrenciler atölyeden ne alacak?
Öğrencilerin motivasyonu yok, özgüven eksikliği var.
Dersler, eğitimler, çalışmalar bir an önce bitsin algısı var.
Hepimiz biliyoruz, Trabzon’da sanayi ve ticaretin önde gelen isimleri ara eleman bulamama konusunda sıkıntılarını dile getirir.
Yıllardır konuşuruz bunu.
İşverenlerin büyük bir kısmının, ihtiyaç duydukları nitelikli elemanı bulamamaktan şikâyet etmeleri mesleki eğitim ve istihdam arasındaki paradoksal sorunu da ortaya koyuyor.
MEB’in bir raporu var. Onu aktarmak isterim:
Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı:
Güçlü Yönler: 1. İstihdama ve ekonomik kalkınmaya yönelik eğitimin verilmesi
2. Ulusal ve uluslararası proje ve işbirliği protokollerin varlığı
3. İstihdama yönelik teşvik sisteminin varlığı
4. İşverenlerin mesleki ve teknik eğitime değer atfetmesi 5. Meslek örgütlerinin teşvik amacıyla düzenlediği yarışmaların varlığı
Zayıf Yönler: 1. Sektörün ihtiyaçlarına uygun nitelikte işgücü yetiştirilememesi
2. Mezunların yeterli düzeyde izlenememesi
3. Mezunların istihdam fırsatları konusunda yeterince bilgilendirilmemesi
4. Mesleki ve teknik eğitim öğrenci ve kursiyerlerine yaratıcılığın, yenilikçiliğin ve girişimciliğin yeterince kazandırılamaması
5. Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin sosyal becerilerinin yeterince geliştirilememesi
6. İş piyasalarının yeterince şeffaf olmaması
7. İşletmelerin mesleki eğitim almış kişilerin istihdamında yeterince istekli davranmaması 8. İşyeri eğitimi ve staj konusunda işletmelerin aktif davranmaması
Fırsatlar: 1. Sektörün nitelikli insan gücü ihtiyacının olması
2. Sanayi sektörünün büyüme eğiliminde olması
3. KOBİ’lere yönelik teşviklerin olması ve meslekî ve teknik eğitime olumlu yansıması
4. Türkiye’nin jeopolitik konumu itibariyle girişimcilerin ve işgücünün hareketlilik imkânının olması
5. Yeni meslek alanlarının ortaya çıkması 6. Ekonomik büyümede istikrarın olması
Tehditler: 1. İş yerlerinde üretim maliyetini düşürmek amacıyla vasıfsız ve niteliksiz işgücü çalıştırılması
2. Kayıt dışı istihdamın yüksek olması
3. İşgücü piyasasındaki arz ve talep dengesizliği
4. Mezunların eğitim gördükleri alanlarda yeterince istihdam edilmemesi
5. Mezunların alanlarında çalışmak istememesi
6. Bölgeler arası gelişmişlik farklarının olması
7. İstihdam için mesleki yeterlilik belgelerinin zorunlu görülmemesi
8. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının işgücü piyasasına katılmak yerine daha çok yükseköğretimi tercih etmeleri
Almanya Nasıl Başarıyor?
Almanya, 1 trilyon avroluk ihracatıyla Avrupa’nın en büyük ülkesi hâline geldi. Peki, bunu nasıl başardı? Eğitim sistemiyle...
Almanya’da çocuklar 5’inci ve 6’ncı sınıflarda yönlendiriliyor. Yani anne babalarıyla ve öğretmenleriyle birlikte başarı durumlarına göre okul modeli seçiyor.
İlkokulda 9 ve 10’uncu sınıfı bitirenler meslek öğrenimine başlar. 18 yaşına kadar meslek öğrenirler.
Ortaokul 10’uncu sınıfa kadar 6 yıl sürer. Bu okulu bitirenler meslek okuluna ya da meslek lisesine girer.
Lise Almanya’nın üst düzey ortaöğretim kurumu. 13’üncü sınıfa kadar devam eder. Bitirenler yüksekokula geçme şansını elde eder.
Liseyi bitiren öğrenciler için, üniversite kapıları açılmıştır.
Ortaokulu bitirenler, uzmanlık kazanacakları, meslek liselerine ve yüksekokullara gidebilirler.
İlkokulu bitirenler, önceden belirtilen iş yerlerinde çıraklık kurslarına katılarak, pratik yaparlar, uzmanlaşırlar. 
Daha ilkokul sıralarında çocuklar anne babalarının rızaları alınarak meslek sahibi mi olacak yoksa üniversiteye mi gidecek ayrılıyor.
Üniversiteye ise çok az bir öğrenci devam ediyor.