AK Parti-MHP arasında gerçekleşen ‘Cumhur ittifakı’ karşısında nasıl bir blok olacak.
 
Cumhur ittifakı sadece iki partiyi kapsayacak değil, BBP bu tabloda kendine yer bulacak, Saadet Partisi ile ilgili net bir şey yok.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Lideri Karamollaoğlu ile bir görüşme yaptı; ancak henüz sonuç netleşmedi. Tayyip bey ikna edemedi gibi.
 
AK Parti-MHP karşısında son günlerde bu kesimin dile getirmeye başladığı birliktelik arayışının ismi, ‘ilkeler platformu.’ olarak geçiyor.
 
AK Parti ve MHP karşıtı ittifakı birleştirme çabasının bu şekilde isimlendirilmesinin gerekçesi, ‘isimler üzerinde mutabakat sağlamanın zorluğu’ ile açıklanıyor.
 
2019’a giderken

‘İlkeler platformu’ denilen cephenin partileri kendi adayları ile cumhurbaşkanlığı seçimlerine gideceklerini açıkladılar.
 
Dolayısıyla ortak bir cumhurbaşkanı adayı zora girdi denebilir.
CHP-HDP ittifakının açıktan ilan edilmesi, CHP’nin ulusalcı ve Atatürkçü seçmenler başta olmak üzere, ittifaka dâhil olabilecek diğer partilerin tabanları tarafından tepki ile karşılanacağı kuşkusuz.
 
CHP’de dile getirilen, sağ siyasetten birinin çatı adaylığı ile seçimlere gidilmemesi gerektiği yönünde.
 
CHP’de İlhan Cihaner ve Selin Sayek Böke’nin başını çektiği parti içinde radikal sol görüşü savunan çevrelerin uzlaştığı önemli konulardan biri bu.
 
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de 2019’da aday olacağını açıklayarak, AK Parti-MHP ittifakına karşı geliştirebilecek alanı sınırladı.
 
Milletvekilliği seçimleri için baraj sorunu olan partilerin de kâğıt üstünde ‘ilkeler platformu’ adı altında seçimlere gidebilir.
 
Seçim ittifakı ile ilgili yasal düzenlemenin parlamentodan geçmesinin ardından bu arayışlar başlayacak.
 
İlkeler platformunun cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura taşımaya yönelik olduğu çok açık.
 
Şurası bir gerçek ki AK Parti ve MHP karşıtı siyasette ittifak oluşturmak o kadar kolay değil.
 
Zaten Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için ittifak bu şekliyle şimdilik mümkün görünmüyor.
 
Muhalefetin genel algı çabası  ‘AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında birleşin; partidir, adaydır siz onlara takılmayın’ yönünde.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2002’den sonra girdiği her seçimi kazandı, 2009 İl Genel Meclisi ve 7 Haziran seçimlerini bunun dışında tutmak gerekir. Şöyle ki; kaybetti gibi görünse de oyunu artırarak mecliste ve yerel idarelerde yer aldı.
 
Erdoğan’ın eli şuan daha güçlü.
 
Türkiye özellikle dış politikada sıkıştırılsa da, ekonomik olarak baskılar artırılsa da rayına oturan çok şey var.
 
Hiç kimse elindeki iktidarı vermek istemez.
 
Erdoğan, Cumhur ittifakını genişleterek yoluna devam edecek.
 
Muhalefet cephesinin halka çok daha yeni, çarpıcı, samimi ve yürekten mesaj vermesi gerekiyor.
 
Bazı meselelerin kökü çok geçmişe dayanıyor, her şeyi birkaç yıla yayarak çözemiyorsunuz.
 
Olağanüstü şeyler olmalı ki, algılar değişsin.
 
Muhalefetin seçim kazanamama nedenlerinden biri de bu.
 
Kulislerde muhalefet adına en geçerli akçe olarak, Başkanlık seçiminin ilk turunda kendi adayları ile yarışacağı ve ikinci turda Abdullah Gül’e teklif getirecekleri iddiası ve ihtimali duruyor.
 
Gül zaman, zaman kendini dışlanmış gibi görse de Erdoğan’la seçim yarışına kolay kolay girmez. Ancak Tayyip beyden sonra her göreve taliptir.