FİNLANDİYA’DA YENİ HÜKÜMET VE KADINLARIN AVROSU
 
Finlandiya’da Antti Rinne başkanlığında kurulan 5 ortaklı koalisyon hükümeti, 6 Haziran günü Meclis’ten güvenoyu alarak göreve başladı.
Bir başbakan ve bir başbakan yardımcısı dışında 17 bakandan oluşan hükümette; 11 bayan bakan görev yapacak.
Yani 17 bakandan 11’i bayan.
Başbakan ve başbakan yardımcısı ise erkek.
Bemim de aday olarak yarıştığım 15 Nisan 2019’daki genel seçimde; 200 üyeli Finlandiya Meclis’e 93 bayan milletvekili seçilmişti ki Yeşiller’in 20 milletvekilinden 17’si bayan idi.
Bakalım bayanların aktif olduğu bu yeni hükümet ekteki resimde görülen aynı işi yapan işlerde kadınların ücretlerini erkeklerinki ile biraz eşitlenebilecek mi?
Finlandiya’da aynı işi yapan erkek 1 € alırken bayanlar 0,83 € alıyorlar ki maaşlarda aylık ortalama 600 €’luk fark var.
Ekteki resimde de görüldüğü gibi ‘Kadınların Avrosu - Naisen Euro ’nun bir kısmı gitmiş ki arada yüzde 17 fark var ve tüm uğraşlara rağmen bu fark yıllardır kapanmıyor.
Kadın - Erkek eşitliği için bu farkı ortadan kaldırmak tüm uğraşlara rağmen mümkün olmamış.
Erkekler buna fırsat vermiyorlar.
Dünyadaki kadınlar gibi Finli kadınlar da dertliler ki Meclis bayan milletvekilleri ile; hükümet ise bayan bakanlarla dolu.
15 Nisan 2019’daki seçimlerde 8 parti milletvekili çıkararak Meclis’e girmişti.
Bu partilerin 5’i seçimden ikinci partiyi 0,2 farkla geçip yüzde 17,7 ile birinci parti olarak çıkan Sosyal Demokrat Parti (SDP) başkanlığında; sıralamadaki 4.,5.,6. ve 7. partiler de biraraya gelerek hükümeti kurdular.
Seçim sonuçlarında 2.,3. ve 8. sırayı alan sağ partiler ise hükümet dışı kaldılar.
Seçimden 4. parti olarak çıkan sağ Merkez Parti (Keskusta) önceki hükümette birinci parti olarak başbakanlığı elinde bulunduran parti idi ve yeni hükümette SDP’den sonra ikinci büyük parti olarak yer alıyor başbakan yardımcılığı ile birlikte 4 bakanlık daha alarak.
Meclis Başkanlığı’nı da Merkez Parti alacak ve Meclis Başkanı eski başbakanlardan Matti Vanhanen olacak.
Hükümetteki 3. parti seçimlerden 5. parti olarak çıkan Yeşiller (Vihreät). Dışişleri, İçişleri ve Çevre Bakanlığı onlarda. Toplamda 3 bakanlık aldılar.
Hükümetin 4. ortağı seçimden 6. olarak çıkan Solda Birlik Partisi (Vasemmistoliitto) . Eğitim bakanlığının yanında iki bakanlık daha aldılar.
Seçimlerden 7. olarak çıkan hükümetin 5. ortağı ise; İsveç Halk Partisi (RKP) hükümette 2 bakan ile temsil edilecek.
Bakalım koltuğa oturanlar yine nasıl değişecekler?
İçişleri Bakanlığı Yeşiller’de ki eski hükümete karşı sınırdışı edilen göçmenlerin ülkeden çıkışını engellemek için havaalanlarında bile milletvekilleriyle eyleme katılıyorlardı.
Çiçeği burnunda Yeşiller’den Çevre Bakanı, yeni kurulacak selüloz fabrikasına karşı olduğunu söyledi. Hemen hükümet ortaklarından tepki geldi “Böyle anlaşmamıştık!” diye.
Son zamanlarda özellikle üniversite şehirlerinde ve gençler arasında etkili olan Yeşiller; diğer AB ülkelerinde de aktifler.
“Et yeme, ot ye”, “Nükleer santrale hayır!”, “Ormanları kesmeyelim” (Finlandiya’da kesilenden fazlası üretiliyor), “Madenlere hayır!” gibi söylemlerle seçimlerde oy almada etkili olsalar da, sonuçta; AB ülkelerinde işsizlik artıyor, hammadde sıkıntısı var, enerji alanında dışa bağımlılık var, çiftçiliğin önemi Yeşiller’in seçimlerde söylediklerinin tersini koalisyon ortağı olduklarında yapmalarına yol açıyor.
Şimdi bazı bakanlıklarda yetki onlarda ki ilk günden kapalı kapılar ardında bürokrasinin gerektirdiği şekilde hareket edecekleri dair anlaşıldığı da belli oldu.
Finlandiya’da altın madenleri dahil, birçok maden var. Nükleer santraller var. Selüloz ve kağıt fabrikaları var ve yenilerine de hem işsizliği azaltmak hem de ülkeye döviz girdisi için ihtiyaç var. Hayvan çiftlikleri Rusya’ya uygulanan AB müeyyideleri nedeniyle zor durumdalar ve birçok insan bundan da geçiniyor.
5,5 milyon nüfusa sahip Finlandiya’nın kişi başına borcu 70 bin €’nun üzerinde. Daha da borç alıyorlar ama nereye kadar?
Popülist söylemler farklı, ülke gerçekleri farklı.
İktidar koltuğuna oturunca, siyasetçi gerçeklerle karşılaşıyor.
2015 yılındaki hükümette yer alan göçmen karşıtlığı ile bilinen ırkcı parti Gerçek Finliler (PS) zamanında Finlandiya, tarihinin en fazla göçmen akımına uğramıştı.
Kader!

Finlandiya’da siyasetin içinde yer alan birisi olarak şunu söyleyebilirim; kim gelirse gelsin Finlandiya’yı bürokrasi yönetir. Bakan müşavirleri 4 yıllık değil 7 yıllık da atanıyor. Gelen bakan eski bakanın zamanında atanan ekiple devam ediyor.
Ve bu hükümette de gördüğümüz gibi önceki 3 partili sağ koalisyonun başbakanının partisi seçimi kaybedip 4. surata düştü ve yeni hükümette ikinci ortak parti olarak devam ediyor ki sadece bu hükümetteki tek sağ parti onlar (Finlandiya’da seçimden birinci çıkan parti Başbakanlık hakkına sahip. Önceki hükümetteki 3 parti yeni hükümet kuracak kadar seçimden oy aldılar. SDP 0,2 farkla yüzde 17,7 aldığından kılpayı bu hakkı kazandı. Ondan sonra sıralanan 3 sağ parti hükümet kuracak çoğunluğa sahiptiler).
Göçmenlerin en büyük sorunu; ‘aile birleşiminde istenen yüksek aylık gelir’ ki yurtdışındaki eşi ve çocuklarını birçok kişi bu nedenle getiremiyor.
Bunun düşürülmesi bu yeni hükümet döneminde gerçekleşirse; göçmenler için çok iyi olacak ve bunun da gerçekleşmesini zaman gösterecek.
Yeni hükümet sigaranın paketine 8 €’dan 1,80 € zam ile 9,80 €’ya çıkaracak ki bunda 200 milyon € daha fazla vergi toplanması düşünülüyor. İlaveten akaryakıta da zam yapacak. Emeklilere de aylık 50 € zam düşünülüyor.
Bürokrasinin temeli sağlam olunca kim gelirse gelsin fazla bir değişiklik olmuyor. 4 sene sonra bir başka parti önderliğinde yeni koalisyon hükümeti kurulacak.
2011-2015 arası 6 partili, 2015-2019 arası 3 partili ve şimdi 2019-2023 arası 5 partili koalisyon hükümetleri var.
Bu seçimde en fazla oy alan parti yüzde 17,7 aldı.
Yaklaşık yüzde 20’ye yaklaşan ipi göğüslüyor.
Bürokrasiyi çok iyi bir zemine oturtmak gerek.
Sonuçta; siyasiler gelip-geçici.