Mendy, Pepes ve Onauchu’nun alınmasından ve haklarında yazılanları ,söylenenleri duyup kariyerlerini araştırdıktan sonra Beşiktaş maçından önce ‘İşin rengi değişti’ başlıklı bir yazı yazmış ve şunları söylemiştik;

Bu transferler havayı bir anda değiştirdi.

Yolda ,.izde ,’Abi Trabzonspor bu sene ne yapar? ’ diyenlere ‘İlk 5 e gireriz’ dediğimiz de ‘ Ne beşi ya, bu takım 10. zor olur hatta küme mücadelesi yapar’ diyenler dahi şimdi ‘ Abi Şampiyon olur muyuz?’ diye sormaya başladılar. Ben o kadar iddialı değilim ama, eğer bu oyuncular denilenin yarısı kadar bile iyi çıksa Trabzonspor Papara Park’ı her maç dolduran, rakipleri solduran çok iyi bir takım ‘ olur diye yazmıştık.

***

Sonuçta Bordo-Mavililer  Beşiktaş maçında geçti  boy aynasının karşısına

Herkeste  açık ve net olarak gördü neyin ne olduğunu..

Bunları   tekrarlamaya gerek yok ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki;  santrafora Onuachu’yu almakla Trabzonspor nihayet kendi futbol kimliğine  uygun bir forvet  getirmiş oldu.

Çünkü Trabzon’un da, Trabzonspor’unda futbol yapısının en temel  ve karakteristik  özelliği  hızlı ve çabuk oyuncuların  kenarlardan getirip kale önüne kestiği toplara  kafa vurabilecek hava üstünlüğü olan güçlü ,kuvvetli bir forvettir.

Ayrıca Mendy ile de özellikle de Marco Aurello’dan sonra yine yıllardır hasret çekilen bir ön libero açığı  giderilmiştir.

Bu Pepe ’de tam kıvamını bulupta takımda yer almaya başladığında Trabzonspor’un daha sezon başında  peşin ‘şampiyon’ ilan edilenlerden aşağı tarafı kalmayacaktır.

Halep oradaysa Papara Park burada..

Bekleyip göreceğiz..

Ağır görünen Baniyya’nın her topu kesen bir dalgakıran olduğunu,  diğer stoper Benkoviç’le iyi bir uyum yakaladığını…

Eren’in bile iyi oynamaya başladığını söylemiyorum bile..

MEHMET CAN

Alındığında hiç dikkat çekmedi,

Zaten  ‘Oynar’ diye hesaba da katılmadı.

Lakin, Rizespor maçında Larsen’in yerine oyuna girince bir anda dikkatleri üzerine çekti.

Çabuk, çevik, mücadeleci, dripling yapabilen, rakipten top kapabilen, kısa boyuna karşın hava üstünlüğü de olan, topla da arası iyi dirençli, inatçı bir genç.

Schalke’den kiralanan 22 yaşındaki. Mehmet Can’dan bahsediyorum.

Kasımpaşa ve Beşiktaş maçlarında bu futbolunun da üzerine koyan Mehmet Can, biranda koskoca Trabzonspor’un alternatifsiz bankolarından birisi oldu.

Mehmet’in durumu genç futbolcular için çok  güzel örnektir.

Hani o ‘ Yerimde pahalı oyuncular var onun için hoca beni oynatmıyor’ gibi mazeretlere sığınan.

Şans bulduğunda da bunun kıymetini bilmeyip oyunda kaldığı süreyi heba eden..

Ve sonunda mecburen alt liglere giden..

Mehmet Can ayrıca  scoutlar  için de  asıl hedeflerinin herkesin bildiği, tanıdığı  milyon Euro’luk oyuncular değil, kendisi   gibi  patlamaya hazır potansiyelli gençler olduğunu gösterdiği için de bulunmaz bir örnektir.

Tabi görebilene!.. 

 VİSCA AÇIK KAPATIYOR!

Beşiktaş maçındaki futboluyla eski günlerine dönme yolunda olduğunu gösteren, ayrıca  Trezeguet’nin soldan kestiği topu  rakibin önüne geçerek  yaptığı ustaca bir vuruyla Siyah-Beyazlı filelere gönderip Trabzonspor’un galibiyetini perçinleyen Edin Visca  için birisi sordu  maçtan sonra.. ‘ Abi dikkat ettin mi,  Visca her attığı golden sonra tribünlere koşup reklam panolarının üzerine  çıkıyor?

-‘Ne yapsın çocuk , açık kapatıyor açık ‘ dedim.

‘Ne açığı ‘ diye sorunca  cevapladım;

-La  oğlum, adam Başakşehir’de senelerce golün kralını attı da  tribünlerde koşacak bir adam bile bulamadı..

Bırak tadını çıkarsın…

TIRNAK KONTROLÜ GELSİN!

Bu moda yeni çıktı ya..

Rakip oyuncuların boğazına sarılmak.

Aslında sarılmak değil, tam anlamışla boğazlamak.

Bunu yaparken de kanatmak..

Parmakla bu iş olmayacağına, o parmakların arasında jilet de bulunmayacağına göre  4. hakemler  bundan sonra maçlara çıkarken oyunculara  tırnak kontrolü yapsın..

Ve de ceplerinde tırnak makası bulundursun.

Özellikle Beşiktaş maçlarından önce  çok lazım olacak!.