11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zaman, zaman ilginç çıkışlar yapıyor.
 
Gül’ün çıkışları şaşırtıcı bulunuyor.
 
‘Ben buradayım’  mesajı vermek istiyor.
 
Daha ilginci,
 
AK Parti’de bir diğer isim olan Bülent Arınç’ın da Gül’e destek verecek şekilde topa girmesi.
 
Gül ne dedi: ‘15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK’nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir.’
 
Devam etti,
 
‘İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.’
 
Kanun Hükmünde Kararname ile çıkan tartışmaya neden olan sivillere yargı muafiyeti getiren maddeyle ilgili eleştiriler devam edecek.
 
Arınç da ‘Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim’ başlığıyla Hürriyet'den Taha Akyol'un KHK'ları eleştirdiği dünkü yazısını paylaştı!
 
Akyol, ‘İktidar ‘yazdım oldu’ kolaylığını seviyor,
Türkiye’nin hukuk sicili zarar görüyor, 'suçluların iadesi' konusundaki haklı taleplerimizi bile zaafa uğratıyor" diye yazıyor.
 
İktidar cephesinden özellikle içten geldiği kabul edilen bu eleştirilere dönük cevaplar da gecikmedi.
 
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, ‘O onu dedi, bu bunu dedi, doğru bulmuyorum. Bizim hükümetimiz belli, yürütmenin başı belli, ilgili bakanlık belli. KHK, bu konuyla ilgili kurumlarla görüşülerek çıkarıldı.
Daha eski düzenlemelerdeki hassasiyeti paylaşmayanların bugünkü paylaşımlarını doğru bulmuyorum.
Daha eski düzenlemede resmi görevliler için bu hak verilirken rahatsız olmayanların bugün rahatsız oluyor olmasını çok üzülerek karşılıyorum, kim olursa olsun.’ açıklamasıyla net konuştu.
 
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de değerlendirmesi var, ona da kısa bir değinip kanaatimize gelelim:
 
‘Düzenleme yeni değil sadece siviller eklendi. Yorumların hukuki dayanak yok.
Bu suistimal edilmemesi gereken bir konu.
Buna yönelik eleştirilerin, farklı yerlere çekmenin çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. Ya iyi niyetli okumamadır ya da metnin hiç okunmadığı anlamına geliyor.’
 
Görünen şu ki,
 
2018 yılı, AK Partinin kendi içinde bir yarışı da getirebilir.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her ne kadar Melih Gökçek’i görevden alırken Bülent Arınç’ı açılışlara davet etti ise de,
 
Abdulah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç,
Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi isimlerin bir çalışması var.
 
Başbakan eski yardımcısı Ali Babacan, sessiz sedasız.
 
Bu çalışmanın öncüsü de yaptığı yorumla birlikte Abdullah Gül görülüyor.
 
Ankara’da İYİ Parti ile ilgili yerel seçimlere tek başına girse de Başkanlık oylamasında farklı davranacak yorumları yapılıyordu.
 
Akşener’in danışmanları iyi! Biraz da Tayyip Erdoğan’dan kopya çekiyor.
 
Örneğin Mesut Yılmaz’ın oğlunun cenaze merasiminde bayan polisler tarafından aranmış.
 
Sonra da İstanbul valiliğine, ‘İçişleri eski bakanı olarak eğer arandıysam evimin önündeki polis kontrol noktasını da kaldırın’ diye yazmış.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kudüs hadisesi sonrasında bütün bölgeye liderlik yapması Erdoğan’a karşı ittifakı son referandum gibi teke düşürebilir.
 
Zira Erdoğan yine güçlendi.
 
Muhaliflerin hedefi Tayyip Erdoğan’ın karşısına Gül’ü çıkarmak.
 
Gül’de nabız yoklamaya başladı bile.