Türkiye sağlık sektöründe büyük reformlar yaşadı.
Son 20 yılda çağ atladı desek yerinde olur, abartmış olmayız.
1980 ve 1990’lıyıllarda gazetecilik yaptığım dönemlerde hastanede kuyruklar caddelere kadar uzanıyordu.
Yani80 öncesi gaz, tuz, un ve şeker kuyruğu gibi
Kimisi hasta kuyruğunda
Kimisi ilaç kuyruğunda.
AK Parti iktidarı döneminde o kuyruklar eridi üstüne üstlük hasta hakları kurulları oluşturuldu.
Artık hasta ve hasta yakınlarının da haklarını koruyan kurullar oluşturuldu.
Herkese doktor seçme hakkı tanındı.
İsteyen isteğini doktora gidebiliyor,
Belki çağdaş ülkelerde olması gereken buydu lakin Türkiye, 1980 öncesi her konuda olduğu gibi sağlıkta da çok sıkıntılar yaşadı.
Turgut Özal’ın Başbakanlığı dönemlerinde başlayan birinci kalkınma hamlesinin ardından ikinci kalkınma hamlesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğanbaşlatmıştı.
Türkiye sürekli büyüyen ve hızla gelişen bir ülke konumuna geldi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 18 yıldır iktidarda kalmasının en önemli etkenlerinden biridir sağlıktaki reformlar.
Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Müsteşarı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun hakkını da teslim etmek lazım.
20 yıl önceTrabzon sürekli hasta göçü veren bir şehir konumunda iken bugün hasta göçünün durmasının yanında hasta göçü alan bir şehir olmuştur.
2000 yılında rahmetli babamınBypass ameliyatını gerçekleştirdik.
Birlikte İstanbul’un yolunu tuttuk.
İstanbul Koşuyolu HastanesindeTrabzonlu hekim Opr. Dr. Gökhan İpek’e teslim olduk, şükürler olsun başarılı bir operasyonla üç damarı değişmişti babamın ve sağlığına kavuşmuştu.
Orada yaşadığımız güçlükler hayatımızın en zor dönemleriydi.
Aradan çok zaman geçmeden açık kalp ameliyatları Trabzon’dayapılmaya başladı.
Özel Karadeniz Hastanesi bu konuda öncülük yapmış ve hasta göçünü önemli ölçüde durdurmuştu.
Trabzon’a ve bölgeye adeta can simidi oldular, tebrik ediyorum.
Geçen zaman sürecindeKTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi ve Ahi Evren Hastanesi de açık kalp ameliyatları yapılmaya başlamış ve bölgenin önemli bir eksikliği de giderilmiş oldu.
Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi karaciğer nakil ameliyatları ile de her konuda olduğu gibi öncülüğünü sürdürmüştür.
Önceki gün Ahi Evren Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İsmet Durmuş’u ziyaret ettim.
AhiEvren Hastanesi’nin gelişmişliğinden ve yeniliklerinden bahsederken ağzım açık kaldı desem yerinde olur.
ByPass ameliyatları orada artık çocuk oyuncağı gibi olmuş. Çok şükür gelen herkes şifa buluyor. Ve hastane o kadar yoğunluk yaşıyor ki hafta sonları dahianjio yapılıyor. Tatil günü15 hastaya anjio yapıldığını anlatırken hekimlerin fedakârlığına teşekkür ettik.
Ve İsmet Durmuş hoca çok yakında Ahi Evren Hastanesi’nde sadece kalp ameliyatları değil, Kalp nakil ameliyatlarına başlanacağının müjdesini verdi.
Bu da bir milattır.
Dr. İlker Mataracı ve Dr. Aşkın Kılıç İstanbul Koşuyolu Hastanesi’ne gidip kalp nakil ameliyatlarına katılıp tecrübe ediniyorlar.
Biri 7 değeri 8 kalp nakil ameliyatlarına katılmış ve tecrübe edinmiş.
Başhekim İsmet Durmuş 3-5 yıla kalmadan Ahi Evren Hastanesi’nde kalp nakil ameliyatlarının yapılabileceğini söyledi.
Aslında kalp ameliyatı en basit ameliyat olarak değerlendiriliyor, hastanede daha zor ameliyatlar yapılıyor.
Bunlardan en önemlisi Aort damar ameliyatlarının olduğunu ifade ediyor Başhekim İsmet Durmuş.
Evet, nerden nereye
20 yıl öncesine kadar Trabzon ve bölge halkı büyükşehirlerde şifa ararken, bugün Trabzon tüm Türkiye’ye hatta Arap, Avrupa ve Kafkasya bölgesin ülkelerinde yaşayan hastalara şifa veren bir şehir konumuna geldi.
Trabzon’un bu konuma gelmesine katkı sağlayan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.
Türkiye’de reformlar yaparak sağlıkta çağ atlamamıza katkı sağlayan herkese minnetlerimizi sunuyoruz.
Kanuni Sultan Süleyman’ın o veciz sözüyle yazımı tamamlamak istiyorum.
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu günler geçirmeniz dileğiyle.