Zamanla adeta yarış halinde gazeteciler için kelimelerin düğümlendiği, ellerin klavyelere gitmediği, gitmek istemediği, hüzün gözyaşlarının aktığı dönemler her zaman olmuştur.
Böyle bir gün yaşıyoruz, Trabzon basını Turgay abisini Murtezaoğlu’nu ebediyete uğurladı.
İyi insanları, mesleklerinde pırlanta gibi parlayan değerlerimizi bir bir kaybediyoruz.
Söze nereden başlayalım ki.
Trabzon basınında dokunmadığı isim yok, sıfırdan alıp bir noktaya getirdiği çok muhabir var.
Adeta haber için yaratılmış bir insandı.
Genç meslektaşlarımız onunla ilgili hislerini paylaşıyor, bunlar her şeyi özetliyor.
Mesleğine sadıktı, nasıl ilk günkü aşkla çalışırdı, DHA servisinde eli telsizden düşmez halde nöbet halinden hiç vazgeçmezdi.
35 yıllık gazetecilik hayatına neler sığdırmadı ki?
Bakın meslektaşlarımız özetle onunla ilgili neler yazmışlar;
-İlk hep o arar ve haberin Hürriyet’te manşette olduğunu söylerdi.
-Sinirlendi mi bürodan kaçırırdı insanı. Sert durmaya çalışsa da içinde bir çocuk yaşatırdı.
-Ömrü bilgisayarının başında veya elinde telsizle meydan parkına bakan pencerenin önünde geçerdi.
-Gece uyumazdı sanki.
-Sabaha karşı arar "paşam kalk gel iş çıktı" derdi. Ulusoy apartmanının 2. katındaki büroda çalışan evlatları hep paşasıydık onun.
-Değişik bir insandı şimdinin makam sevdalıları gibi değildi, bir siyasetçiyle bir mevki sahibiyle içli dışlı olmayı sevmezdi.
O Hürriyet çalışanlarının ve Trabzon gazetecilerinin Turgay abisiydi.
Sessiz geldi, sessiz yürüdü, sessiz gitti.
Onu anlatmak için en güzel söz şu, ‘Kendini değil, hep mesleğini yüceltti’
Sırf kimseye dert olmasın diye hastalığını bile herkesten, dahası kendinden de gizledi.
Bugün en çok eşinin son sözleri olarak aktardığı; "Ölüyorum Evşen bana yardım et" dediği cümlesi takıldı hafızamıza. O'nun da üzerindeki hakkı ödenmez.
Ölüm kaçınılmaz son..Takdir-i ilahi...Yakışanı, yakışmayanı yok.. Hepimize hak..
En önemlisi baki kalan bu kubbede bir hoş seda bırakmak.
Eminim bugün hepimizi gördü, yarın da gelenleri görecek.
Ve Murtezaoğlu; bıraktığı hoş sedaya; "helal olsun" diyecek.
Bizden de sana helal olsun.
Turgay abiye son görev öncesi cemiyetimizde veda töreni düzenledik.
Güzide değerimizi Trabzon’un güzide insanları uğurladı.
Trabzon’da dün acılar vardı.
Hüseyin Hayali bunlara katıldı… Kore Gazisi, Hüsnü-Ömer Hayali’nin babası, TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren’in aynı zamanda kayınpederi.
Vali Bey de bu acıya ortak oldu.
Selami Güven ise ağabeyini İstanbul’dan uğurladı.
Ve Ahmet Ali Saka da kayınbabasını.
Allah rahmet etsin.
Bir vesileyle şunu da ilave edeyim;
Trabzon Büyükşehir Belediyesi cenaze hizmetleri çok gelişti.
O zor günde insanların yükünü alıyorlar.
Bu ağır vedalar bize bir kez daha şunu gösteriyor; insanlar birbirini sevmeli, her insanın kendine ait bir sevgi mektebi olmalı.
Zira sevgisiz insan ne özlüyor, ne bir değer kurabiliyor, ne de sevgiyle adından söz ettiriyor.
Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun, ailesine ve camiamıza sabırlıklar diliyorum.
Başımız sağolsun…