Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1994 seçimlerinden beri muhafazakarların yaşam tarzları için inanılmaz riskler aldı, icraatlar yaptı.
Onun döneminde muhafazarkarların beklentileri ve yaşam şartları toplumun içinde kabul görmüştür.
En önemlisi ise türbanla ilgili sıkıntılarıdır.
Bunu aştığı gibi zaman içinde Kamu Kurumlarında bile türban sorun olmaktan çıkmış Asker ve Poliste de görev başında olanlara bile serbestlik gelmiştir.
28 Şubat sürecinin tüm başörtüsü mağdurları tek, tek özel yasa ile birlikte haklarına kavuşmuş ve üniversitelere geri dönmüşlerdir.
Belki Abdullah Gül’ün eşi de bu kapsamda diplomasını almıştır.
Yine Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Devlet Başkanlığı dönemlerinde  Muhafazakar iş adamları oluşmuştur.
Yıllar içinde devletten iş almış yeni müteahhit grupları oluşmuş ve onların yarattığı katma değer ile birlikte yanlarında çalışan mühendis veya taşeron onların eşleri de rahatlıkla ehliyet alabilmiş ve altları jeepler almış ve güncel hayatta bunları rahatlıkla kullanabilmişlerdir.
Düşünün Trabzon Fatih Devlet hastanesinde hastane içindeki bir odada Cuma namazı kılındığı için yaygın gazeteye manşet olundu ve hastane Başhekimi de o dönem zor durumda kalmıştı.
KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesine gittim.
Cuma’ya rastladım.
Hastanenin en büyük odaları birleştirilerek muhteşem bir mescit yapılmıştı.
Yine Tayyip Erdoğan döneminde, İnsanların yeme içme yerlerininin en güzel bölümlerinde bay, bayan mescitleri oluşturulmuştur.
Doğrudur aynı dönemde birçok restorantta kapanıp farklı sektöre yönelmiştir.
Tayyip Erdoğan bunları yaparken çıkış felsefesi olan 4 eğilimden de uzaklaştı.
Burada diyeceğim,
Muhafazakar kesimin yaşam standartları inanılmaz yükseldi. Yükselen bu isimlerden de Erdoğan’a sırt çevirenler oldu.
Trabzon kamuoyunda da gördüğüm şu,
İstanbul seçimlerinden sonra AK Parti arasında özeleştiri başladı.
Hataları tartıştıkları kadar,
‘İstanbul ve Ankara belediyelerindeki uygulamaları görülsün ve o zaman Tayyip Erdoğan’ın kıymetini anlayacaksınız’ diyenler de var.
Erdoğan halka küsülmez diyor.
‘Yaşasınlar, görsünler, görmeden anlamazlar’ tavrını sergileyen kesim de olacaktır.
Perşembe günkü yazıma ek yapanlar oldu.
Yeni dönemde kabine yenilenacek.
Bu kaçınılmaz.
Kabine için daha önce teklifleri kabul etmeyen Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da adı geçiyor.
Tayyip Erdoğan,
‘Artık TOBB Başkanlığı yeter gel finali birlikte yapalım’ diyebilir.
Ankara ve İstanbul yenilgileri bir yenilenme fırsatı görülüyor.
Tayyip Erdoğan, partinin çıkış felsefesine 4 eğilime geri dönmeye çalışacak.
Bunu aslında Milli Eğitim Bakanı ve Turizm Bakanları ile biraz yapmıştı.
Ama onlarda geçmişte Erduğrul Günay ve Erkan Mumcu sinerjisini veremediler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bekleyen zorlu bir süreç var.
Artık tablo net.
Bazı AK Partililer bile işimiz zor ve şok lazım ifadelerini kullanıyorlar.
İstanbul Belediye Başkanlığına Cuma namazını kılıp, dualarla başlayan bir rakibi var.