Trabzonspor’da haftalardır kaos yaşanıyor.
Başkan Muharrem Usta, Olağan Divan Genel Kurulu’na katılıp kendini savunacağı yerde televizyon kanallarına çıkarak yine masallar anlatmaya katkıyor.
Başkan Usta, alev alev yanan Trabzonspor’u özel işlerine tercih ediyor.
Böyle bir ortamda iki eli kanda da olsa bir başkanın kulübünün başında olması gerekmez mi?
Usta’nın ‘İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim’ demesini beklerdim.
Çünkü konu Trabzonspor’sa gerisi teferruat.
Usta’nın televizyon kanalında anlattıklarını Olağan Divan Genel Kurulu’nda da kurucu başkanların, eski başkan, asbaşkan, yönetici ve üyelerin huzurunda anlatmasını da beklerdim.
Ancak Başkan Usta, kaçmayı tercih etti.
Kendisine sorulan sorular yine havada kaldı.
Başkan Usta, Olağan Divan Genel Kurulu’na katılmayarak günün kaybedeni oldu.
Bu arada kulübün borcu 31.08.2017 itibari ile 777 Milyon 616 bin 540 TL olarak açıklandı.
Buradan anlaşılacağı üzere Burak Yılmaz, Tomas Hubocan, Jose Sosa ve Volkan Şen transferleri bu borca dahil değil.
Bu dört ismin maliyetini de hesaba kattığınızda varın kulübün borcunu siz düşünün…
Maça gelince;
Trabzonspor maça çok hırslı başladı.
Hafta boyunca yapılan çalışmaları oyuncular sahada uygulamaya koydu.
Galatasaray’a adeta top göstermediler.
Oyuncular biraz daha dikkatli olsa ilk 45 dakikada sonunda soyunma odasına 3-0 önde giden takım Trabzonspor olurdu.
Maçın 60’ıncı dakikasına kadar Galatasaray’ın tek bir şutu yokken Trabzonspor 13 şut attı.
Yusuf Yazıcı adeta resital yaptı, şiir gibi oynadı.
70’de mükemmel de bir gole imza attı.
Özgüveni yerine geldi.
Takımın lideriydi
Olcay hariç tüm oyuncular inanılmaz oynadı.
Bundan sonraki maçlarda da aynı mücadale, hırs ve futbolu bekliyoruz.
