Podyumda Zor Anlar Yaşadı, Sosyal Medya Endişelendi
Dünyaca ünlü model Bella Hadid, geçtiğimiz hafta gerçekleşen Victoria’s Secret Fashion Show'da podyuma 50 kiloluk dev kanatlarla çıktı. Ancak defiledeki görüntüleri, hayranlarını oldukça endişelendirdi. Paylaşılan videolarda Hadid’in bitkin, halsiz ve neredeyse yürüyemeyecek durumda olduğu gözlemlendi. Sosyal medyada binlerce yorum yağarken, “Bella’nın yüzünden acı çektiği belli” diyen kullanıcılar, modelin neden bu kadar zorlandığını sorgulamaya başladı.

“O Sabah Regl Olmuştum ve Hastaneden Yeni Çıkmıştım”
Merak edilen sorulara bizzat Bella Hadid yanıt verdi. Bir TikTok kullanıcısının “Sana ne oldu?” sorusuna samimi bir yorumla karşılık veren 29 yaşındaki model, yaşadığı zorluğu şu sözlerle anlattı:

“Kızlar, o sabah regl oldum ve hastaneden sonra hâlâ tam toparlanamamıştım. Ama elimden geleni yaptım. Sizi çok seviyorum, iyiyim gerçekten. Üzdüysem özür dilerim.”
Hadid’in bu açıklaması, hayranları arasında hem takdir hem de rahatlama ile karşılandı.
50 Kiloluk Kanatlar ve Lyme Hastalığı Mücadelesi

Defilede giydiği kanatların ağırlığı da eleştiri konusu oldu. Bella Hadid, daha önce Instagram’da paylaştığı ancak kısa süre sonra sildiği bir gönderide, “Bu kanatlar 50 kilo ama ne kadar güzeller, kabul edelim” notunu düşmüştü.
Uzun süredir Lyme hastalığı ile mücadele eden Hadid’in, defile öncesi sağlık sorunları yaşadığı biliniyordu. Bu durum, podyumdaki performansını ve görüntüsünü doğrudan etkiledi.
Hayranlarından Destek Mesajları Yağdı

Açıklamasının ardından Hadid’e sosyal medyada destek mesajları yağdı. Kullanıcılar, “Kendini zorlamamalıydın”, “Sen her halinle güzelsin” ve “Sağlığın her şeyden önemli” yorumlarıyla ünlü modele moral verdi.
Hadid’in şeffaf ve cesur açıklaması, birçok genç kadın tarafından da örnek bir duruş olarak değerlendirildi.

Victoria’s Secret defilesinde zor anlar yaşayan Bella Hadid’in samimi açıklaması, moda dünyasında başarı baskısının altında yaşanan zorlukları da bir kez daha gündeme getirdi. Sizce bu kadar yük altında podyuma çıkmak bir zorunluluk mu, yoksa sistemin dayattığı bir mecburiyet mi?





