Manifest grubuna hapis cezası: Hükmün açıklanması geri bırakıldı

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, grup üyelerine “teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma” suçundan 3 ay 22 gün hapis cezası verdi. Ancak mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Böylece ceza, belli koşullarla infaz edilmeyecek. Üyeler hakkında daha önce verilen yurt dışı çıkış yasağı da kaldırıldı.

Giphy-390

İpek Filiz Yazıcı'nın iddialı takım kombini gündem oldu
İpek Filiz Yazıcı'nın iddialı takım kombini gündem oldu
İçeriği Görüntüle

Mahkeme kararı açıklandı: Hapis cezası ama infaz yok

Gündem yaratan davada mahkeme, Sueda Uluca, Hilal Yelekçi, Lidya Pınar, Zeynep Oktay, Mina Solak ve Esin Bahat’tan oluşan Manifest grubunun tüm üyeleri hakkında hapis cezası verdi. Kararda her bir üye için ayrı ayrı 3 ay 22 gün ceza öngörüldü. Ancak bu cezaların açıklanması geri bırakıldı. Bu karar, üyelerin belli bir süre benzer bir suça karışmaması hâlinde cezanın infaz edilmeyeceği anlamına geliyor.

Giphy-389


Suçlama neydi? “Hayasızca hareket ve teşhircilik”

İddianamede, Manifest grubunun dans figürleri suç unsuru olarak değerlendirildi. Savcılık, videolarda kullanılan hareketlerin “edep, iffet, ar ve haya duygularına saldırı” niteliği taşıdığını, figürlerin “cinsel içerik taşıdığı” ve “genel ahlaka zarar verdiği” kanaatine vardığını belirtti. Özellikle bu videoların çocuklar dâhil geniş kitlelere açık şekilde yayıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Suçlamaların temel dayanağı ise Türk Ceza Kanunu’nun “hayasızca hareketlerde bulunma” ve “teşhircilik” maddeleri oldu.

Giphy-388


Yurt dışı çıkış yasağı kaldırıldı

Dava sürecinde grup üyeleri hakkında adli kontrol hükümleri de uygulanmıştı. Bu kapsamda üyeler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti. Ancak mahkeme kararının ardından bu yasak da kaldırıldı. Böylece grup üyeleri hakkında devam eden adli kontrol tedbirleri de sona ermiş oldu.

Giphy-393


Manifest grubu ve dava süreci, hem hukuk hem de ifade özgürlüğü açısından farklı yorumlara yol açtı. Peki sizce bu karar sanat ve ifade özgürlüğüyle çelişiyor mu, yoksa kamu düzeni açısından yerinde mi? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Kaynak: MYNET