Ekonomi

Elektrikte Serbest Tüketici Limiti Düştü: Faturalar Artabilir

EPDK, serbest tüketici limitini 750 kWh’ten 500 kWh’a indirdi. Uzmanlar yeni sınırın ve 2026’da devreye girecek 4 bin kWh uygulamasının faturaları artıracağını belirtiyor.

Abone Ol

Tedarikçi Seçme Hakkı Genişledi Ama Faturalar Kabarıyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikte serbest tüketici limitini düşürdü. Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, artık yıllık 500 kilovatsaat (kWh) ve üzeri elektrik tüketen aboneler, elektrik tedarikçisini seçme hakkına sahip olacak. Bu yeni düzenleme, 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek. İlk bakışta rekabeti artırarak fiyatları düşürecek gibi görünen bu adım, uzmanlara göre özellikle dar gelirli kesimler için daha yüksek fatura anlamına gelebilir.

Enerji politikalarındaki bu değişim, "serbestleşme" adı altında görünmez zamlarla desteklenirken, enerji yoksulluğuyla mücadele eden kesimler için ciddi bir yük getirebilir. Faturaların gelecekte ne kadar artacağı ise yeni tarifelerin açıklanmasıyla netleşecek.

2026’da Gelecek 4 Bin kWh Sınırı, Haneleri Zorlayacak

EPDK’nın bir diğer dikkat çeken adımı ise 2026 için belirlenen yıllık 4 bin kWh sınırı oldu. Bu sınırın üzerindeki elektrik tüketimi, artık “son kaynak tedarik tarifesi” kapsamında doğrudan piyasa fiyatlarından ücretlendirilecek. Yani devlet sübvansiyonları bu sınırın üzerinde geçerli olmayacak.

Meslek odaları, bu uygulamayı “gizli zam” olarak nitelendiriyor. Uzmanlara göre bu durum, yıllık tüketimi 4 bin kWh’ı aşan hanelerde faturalara yüzde 50 ila 80 arasında zam anlamına gelebilir. Özellikle çocuklu aileler, elektrikle ısınan evler ya da evden çalışan bireyler için bu sınırın kolayca aşılabileceği belirtiliyor. Bu da hanelerin çok daha yüksek elektrik faturalarıyla karşı karşıya kalacağına işaret ediyor.

Enerji Yoksulluğu Derinleşiyor: TÜİK Verileri Uyarıyor

TÜİK’in 2024 yılına ait Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, enerji yoksulluğunun özellikle düşük gelir grubunda ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Medyan gelirin yüzde 60’ının altında yaşayan hanelerin yüzde 43,2’si evini yeterince ısıtamıyor. Bu oran, orta gelir grubunda yüzde 20,7’ye, üst gelir grubunda ise yüzde 5,6’ya düşüyor.

Asgari ücretle geçinen, kirada oturan ve borçlu haneler enerji maliyetleri karşısında daha savunmasız durumda. Yeni düzenlemelerin, bu gruplar üzerindeki ekonomik baskıyı artırabileceği ve enerji yoksulluğunu daha da derinleştireceği belirtiliyor. Sosyal destek politikalarının gözden geçirilmesi ve enerjiye erişimin bir “temel hak” olarak korunması gerektiği çağrıları yeniden gündeme geliyor.

Serbest Piyasada Rekabet Ne Kadar Gerçekçi?

Tüketicinin tedarikçisini seçme hakkı, teoride rekabeti ve fiyat şeffaflığını teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak Türkiye'de enerji piyasasında faaliyet gösteren tedarikçi sayısının sınırlı olması, bu rekabetin ne kadar etkili olacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, serbest tüketici olmanın getirdiği avantajların yalnızca yüksek tüketimli aboneler için anlamlı olabileceğini, küçük kullanıcıların ise çoğu zaman daha yüksek fatura riskiyle karşılaştığını hatırlatıyor. Özellikle sözleşme detaylarını ve piyasa hareketlerini takip edemeyen tüketicilerin, serbest piyasada zarar etme olasılığı da göz ardı edilmemeli.